YEDİNCİ BÖLÜM

2.1K 183 100
                                    

Taehyung, Jin'in kaçtığını sanarak belindeki silahı çıkartarak benzinliğin arkasına koştu. Jimin'i es geçip, etrafına bakarak yürümeye devam edecekken Jin'le çarpıştı.

"Ahh kafam." Diye bağırmıştı Jin, ayak ucuna bakarak yürüdüğü için. Kendisine etrafına bakarak yaklaşan Taehyung'u görmemişti.

"Hangi cehennemdeydin sen!" Diye bağırdı Taehyung, Jin'i gördükten sonra içindeki korku gitmiş ve rahatlamış hissiyle kaplamıştı içi.
Sert kişiliğini göstermek ve kimsenin Jin'e yumuşadığını fark etmesin diye kızmıştı.

"Sen nerdeydin peki?" Dedi Jin hesap sorar gibi, bu cesareti nerden bulduğunu kendisi de bilmiyordu. Ama herşey için çok geç kalmıştı. Sözlerinin arkasında olduğunu göstermek için de, ellerini beline yerleştirdi ve gözlerini kocamam açıp, kaşlarını havaya kaldırdı.

"Sen aklını mı kaçırdın? Bana nasıl soru sormaya cüret edersin?" Diye kendini savundu Taehyung.

Jimin ve Jungkook, onların bu çekişmeli hallerine şaşırarak izliyordu. Jimin, Jungkook'la, ilk tanıştığı zaman aklına gelmişti. Jin'in bu ani cevabı, çok hoşuna gitmiş ve gülümseyerek izliyordu.

"Sen gidebiliyorsun tuvalete ama ben gidemiyorum, öyle mi?" Dedi Jin, üstünü düzelterek. Taehyung ne cevap vereceğini bilemedi, çünkü haklıydı.
"Yürü hadi!" Dedi Taehyung uzatamamak için, köşeye sıkışmıştı.

Jin omuz silikti ve yanından geçip
sallanarak yürüdü. Taehyung'un gözü anına kalçalarını bulmuştu. Jin kamyonun yanına varana kadar aralıksız kesmişti kalçalarını.

Bunu fark eden Jikook ikilisi, onlara fark etmeden kendi araların da konuşup, ikisine gülüyorlardı.

Taehyung zor kendine gelmiş ve elindeki silahı kimse görmeden beline yerleştirdi. Bundan sonra daha dikkatli davranacaktı Jin'e karşı. Jongin'in Jin'e yaptığı şeyleri, ona tekrardan yaşatmamak için kendini uyarmıştı. 'O bir teslimat' Diye geçirdi içinden, onun güzelliğini unutmaya çalışarak.

"Onu arkaya bindir Jimin ve benden habersiz, kendi başına bir şeylere karar verme!" Diye uyardı Taehyung, Jimin'i.

Jimin, Taehyung'u başıyla onayladı ve Jin'e döndü. Jin, Jimin'e bakamadan, Taehyung'un arkasından yürüyerek konuştu.
"Bende öne oturmak istiyorum?" Taehyung direksiyona geçecekken, duyduklarıyla sinirle geri döndü ve kapıyı sertçe kapatı.

"Saçmalamaya devam edersen kemiklerini kıracağım." Dedi dişlerini sıkarak. Birisi onu görüp tanıya bilirdi, riske giremezlerdi.

"Tamam. Kemiklerimi kır, rahatlat kendini. ama ben önde oturacağım." Devam etti Jin dik başlığıyla, Taehyung'a karşı çıktı. Ondan artık korkmuyordu. Yani eskisi kadar korkmuyordu, diyebilirdi.

Jimin daha fazla tartışma büyümesin ve ilgi odağı olmasınlar diye araya girdi.
"Sorun yok. Ben onun yanında otururum, aramızda oturur. Tamam mı?" Diye sordu, onların göz temaslarını keserek.

Taehyung artık uğraşmak istemediği için, cevap vermeden direksiyona geçti. Jimin, Taehyung'un bu hareketini 'evet' diye kabul etmiş ve Jin'i öne oturmuştu.

Geri dönüp Jungkook'la mini markette girdi Jimin. Jungkook'un aldığı eşyaların parasını ödemek ve yardım etmek için.

Jin ve Taehyung ise bir birine bakmadan, Jikook ikilisini bekliyorlardı sessizce.
Jin az önce olanlar için, dayanamamış ve sessizliği bozmuştu.

"Özür dilerim, çok kaba davrandım az önce." Dedi pişmanlıkla. 
Taehyung, Jin'e göz ucuyla bakıp tekrar önüne bakmaya devam etti.
Jin gözlerini sıkıca kapatıp açtı, içinden 'inatçı' diye geçirdi.

Zengin ve Fakir TAEJİNWhere stories live. Discover now