4

3.1K 284 295
                                    

•=•=•2 0 1 7

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•=•=•
2 0 1 7

Steve ciddi duruşuyla tam olarak bir askerdi. Grace onun bu ifadesinden hep çekinirdi. Çünkü ne düşündüğünü tam olarak tahmin edemezdiniz.

"Artık konuşacak mısın?" diye sordu Grace dayanamayıp.

"Aylardır diğerleriyle gizleniyoruz. Ve bunun daha ne kadar süreceğini bilmiyorum. Belki sonsuza dek." dedi Steve, omuzlarını düşürürken. İkisi, Grace'in şehir dışında ki evindelerdi. Uzun zamandır çok nadiren görüşüyorlardı.

"Hiçbir şey sonsuza dek sürmez Steve. Dünyanın bir gün size ihtiyacı olacak." dedi Grace kendinden emin bir şekilde. "İşte o zaman affedileceksiniz."

"Sana bunları yaşatmaya daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum." Steve dirseklerini dizlerine yaslarken eliyle yüzünü kapattı. "Başının belaya girmesine izin veremem."

"Bana bir şey olmaz. Başımın çaresine bakabilirim. Hem Tony..." Steve bakışlarını ona çevirdiğinde Grace duraksadı. "...Tony hükümetin bana bulaşmasını engelliyor. O olmasaydı çoktan götürülmüştüm. Beni kolluyor."

"Bu duruma düşmene izin verdiğime inanamıyorum. Burada olduğumu öğrenirlerse hapse bile girebilirsin." Steve ayağa kalkarak ileri geri yürümeye başladı. Grace onun elinden tutmaya çalıştı ama geri çekilerek izin vermedi.

"Senin için en iyi olan şeyi yapmalıyım." Steve durarak ellerini beline koydu.

"Ne demeye çalışıyorsun?" Grace kaşlarını çatarken düşündüğü şeyin olmamasını diledi.

"Böyle devam edemeyiz." dedi Steve.

Grace yavaşça ayağa kalktı ve karşısında dikildi. "Sen ne dediğinin farkında mısın? Ben her şeyi göze aldım Steve!" dedi sesinin yükselmesine engel olamayarak.

"Senin iyiliğin için..."

"Benim iyiliğim için ne?!" dedi onun sözünü keserek. "Bir gün her şey düzelecek ve bu kötü günleri atlatacağız! Sen ise sanki hiçbir şey yoluna girmeyecekmiş gibi davranıyorsun! Korkak herifin tekisin!"

"Evet... korkuyorum. Bu doğru." dedi Steve sakin bir sesle. Sarışın adam ellerini ona uzattı ama sevdiği kadın ona arkasını döndü. Omuzlarının titrediğini gördüğünde ağladığını fark etti.

Grace ağlarken konuştu, "Gitmek istiyorsan git. Seni tutmayacağım."

Birkaç dakika odada sadece kadının ağlaması duyuldu. Bir kapı kapanma sesi bekledi ama olmadı.

Aniden bedenini saran kolları hissettiğinde yerinden kımıldamadı. Steve onu hiç bırakmayacakmış gibi sarıldı.

"Korkuyorum, çünkü sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor Grace. Seni çok seviyorum."

•=•=•
2 0 1 2

Grace Thomson, büyük bir kahkaha atarken Steve'in somurtan suratına baktı.

"Sarhoş olamadığına inanamıyorum! Harika bir şeyi kaçırıyorsun!" dedi Grace ve bardağı kafasına dikti. İkisi bir şeyler içmek için gece dışarıya çıkmışlardı. Bu fikri Steve'e, Clint vermişti.

Grace, barmenin bıraktığı yeni bardağı alırken hiç beklemeden hepsini içti.

"Sanırım bu kadar yeter." dedi Steve onu durdururken.

"Biliyor musun... eski anılarını dinlemek çok güzel." dedi Grace onun dediğini umursamadan. "Seni dinlemek güzel."

"Bunu duyduğuma sevindim. Çünkü kulede ne zaman eski anılarımı anlatmaya başlasam herkes kaçıyor." dedi Steve gülerek.

"Ben kaçmam." dedi Grace ciddi bir şekilde. Steve, onun alkol yüzünden kırmızılaşmış dudaklarına kısa bir bakış attı.

"Gidelim mi?" diye sordu bakışlarını ondan kaçırırken. "Yeterince sarhoş olduğunu düşünüyorum."

Grace kendi kendine itiraz ederken Steve onu dinlemedi ve hesabı ödeyip onun kalkmasını sağladı. İkisi mekandan çıktıklarında sokakta yürüyerek caddeye doğru çıktılar. Grace arada yalpalasa da Steve onu düşme ihtimaline karşın gözetliyordu.

Caddede keman çalan birini gördüklerinde yavaşladılar. Bir grup insan çevresine toplanmış, onu dinliyorlardı.

Grace hafifçe kafasını sağa eğdi ve gülümseyerek dinlemeye başladı. Steve tam onun yanında duruyor, ama onun aksine keman çalan kızı değil de, Grace'i izliyordu. Genç kadın müzik ve alkolün etkisiyle hafifçe sallanıyordu ve bu Steve'in gözüne istemsizce tatlı görünmüştü.

Grace, aniden aklına gelen şey ile ona döndü. "Hadi dans edelim."

"Ne? Hayır... hayır... bir sürü insan var."

Genç kadın onu dinlemedi ve Steve'i kolundan tutarak insanların arasına sürükledi.

"Bir daha burada ki kimseyi görmeyeceksin bile. Hadi." Grace onun elini beline yerleştirdi ve kendi elini de omzuna koydu.

İkisi, kemanın hoş sesini dinlerken etraflarında ki insanları tamamiyle görmezden geldiler. Sadece birbirlerine bakarak dans ettiler.

•=•=•

•=•=•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Okyanus Etkisi • Steve RogersWhere stories live. Discover now