17

1.7K 191 228
                                    

•=•=•3 Yıl Sonra•=•=•2 0 2 1

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•=•=•
3 Yıl Sonra
•=•=•
2 0 2 1

"Toplantı bitmiştir."

Grace'in sözüyle birlikte masadaki herkes dosyalarını toplayarak, toplantı odasından çıkmıştı. Uçak modunda olan telefonunu normale alırken masadan kalktı ve kendi odasına doğru ilerledi.

"Bayan Thomson." Sekreterinin ona seslenmesiyle durdu.

"Evet?"

"Bay Stark toplantıdayken sizi aramış. Onu geri aramanız için mesaj bıraktı." dedi sekreteri.

"Tamam, teşekkürler." dedi Grace gülümseyerek. Odasına girdi ve Tony'i aradı. Kısa bir sürede açmıştı.

"Umarım toplantını bölmemişimdir."

"Hayır, bitmişti. Nasılsın?" diye sordu Grace siyah deri koltuğuna otururken.

"İyiyim. Şey için aramıştım... yarın akşam... Morgan'ın doğum gününü kutlayacağız. Senin de gelmeni istiyoruz." dedi Tony. Grace, Morgan'ın adını duyduğunda gülümsedi. Onu çok seviyordu.

"Gelmeyi çok isterim Tony. Ama..." Grace bilerek duraksarken, amanın devamını onun anlamasını umdu.

Tony'nin sesi çekingenlikle geldi. "Siz Steve ile hiç görüşmediniz mi? Yani... o günden beri..."

Grace sesine alaycılık eklemeye çalıştı. "Beni terkettiği günden beri mi? Hayır."

Tony görmeyeceğini bilse bile gözlerini devirdi. "Herneyse. Sadece şirketi olan havalı insanları davet ediyoruz. Yani Steve gelmeyecek. Yarın görüşürüz."

Grace istemsizce güldü. "Görüşürüz."

Telefonu kapattığında döner sandalyesinde arkasına döndü ve yere kadar uzanan camdan dışarıya baktı.

Steve ve Grace ayrılalı 2 yıl olmuştu. Thanos öldükten ve bebeklerinin geri gelmeyeceğini kabullendikten sonra Grace eskisi gibi olamamıştı. Ruhsal olarak çok değişmişti. Bir süre sonra da Steve bunu yürütemeyeceklerini, ikisi için de ayrılmanın daha iyi olacağını söylemişti.

Grace ilk başta bunu istememişti. Steve olmadan nasıl devam edeceğini tahmin bile edemiyordu. Ne kadar direnirse dirensin Steve'i ikna edememişti.

Ayrılmışlardı.

Grace Thomson'da tüm düşüncelerinden uzaklaşmak için şirketin başına dönmüştü. Çünkü ne olursa olsun hayat devam edecekti, etmeliydi.

Ertesi gün; Grace, Morgan için bir hediye alıp evlerine gitti. Şehirden uzakta, göl kenarında güzel bir evleri vardı.

Grace onları kıskanmadığını inkar edemezdi. Ama kötü bir kıskançlık değildi bu. Onlar adına çok mutluydu, bunu hak ediyorlardı. Ama bazen onların yerine kendini ve Steve'i koyuyordu.

Onu sevmeyi ne zaman bırakacağını bilmiyordu. Ama eskisi gibi de değildi.

Şimdi ise, kucağındaki Morgan ile Natasha'nın örgülü saçlarına ilgiyle bakıyorlardı.

"Açıkçası, geleceğini pek düşünmemiştim." dedi Natasha.

"Morgan için geldim. Hep göremiyorum." dedi Grace onun yanağından öptüğünde.

"Morgan için bile Steve'i görmeyi göze aldığına göre..." Grace, Natasha'nın sözünü resmen bakışlarıyla kesmişti.

"Ne?"

Natasha'nın dudakları aralık kalırken kekeledi. "Sen... bi-bilmiyor muydun? O da gelecek."

"Tony gelmeyeceğini söylemişti." dedi Grace kaşları çatık bir şekilde. O sırada aralık kapı tamamen açıldı ve Steve içeri girdi.

Morgan onu gördüğünde kocaman gülümsedi ve Grace'in kucağından inerek Steve'e doğru koştu.

Grace, hızlanan kalp atışını görmezden gelerek ayağa kalktı ve köşede duran ceketini alarak mutfağa ilerledi.

"Davetiniz için teşekkürler." aklına gelen ilk bahaneyi söyledi. "Şirkette acil bir durum varmış. Gitmem gerek."

Pepper itiraz etti. "Ama daha pastayı kesmedik."

Tony, "Acil durum şirket mi, yoksa..." derken, Grace'in bakışlarıyla sustu. Suçlu olduğunu biliyordu çünkü. "Grace..." diye pişmanlıkla konuşmaya çalıştı.

"Önemli değil Tony. Size iyi eğlenceler." dedi Grace ve evden çıktı.

Ceketinin cebinden arabasının anahtarlarını çıkarttı. Ama anahtarlar titreyen ellerinin arasından kayıp düşmüştü.

Yere eğilip alacağı sırada, ondan önce biri davrandı.

Steve Rogers, anahtarı avucunun içine aldı. "Gitmene gerek yok, fazla kalmayacağım."

Grace onun yüzüne bakmadan, etrafa bakarak konuştu. Eğer mavi gözlerine bakarsa... o okyanusun derinliklerine düşebilirdi. "Seninle ilgili değil. İşle ilgili gitmem gerekiyor."

"Yalan söylüyorsun."

"Anahtarı alabilir miyim?" diye sordu Grace onu umursamadan. Steve üstelemeden arabanın anahtarını ona uzattı. Grace tam almak üzereyken Steve geri çekti. Bu ani hareketle ona bakmak zorunda kaldı.

"Gerçekten birazdan gideceğim, kal."

Grace onun okyanus derinliğindeki gözlerine baktı. Beyninin uyuştuğunu hissediyordu.

"Gitmek. İstiyorum." diye kelimeleri bastırarak söyledi Grace.

Steve, onun ağlamaklı ses tonuyla birlikte yutkundu. Ardından anahtarı ona uzattı.

Grace, ellerinin birbirine değmemesine dikkat ederek aldı.

Ardından, hızlıca arkasını dönerek arabaya doğru ilerledi.

•=•=•
💙Finale son 3💙

•=•=•💙Finale son 3💙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Okyanus Etkisi • Steve RogersWhere stories live. Discover now