14

1.8K 190 95
                                    

Bu bölüm, geçmiş anıların son bölümüydü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölüm, geçmiş anıların son bölümüydü. Kalan bölümlerde geleceğe dönüyoruz💙

•=•=•
2 0 1 5

İntikamcılar kulesinde verilen parti sonrası, hepsi koltuklarda oturarak sohbet ediyorlardı. Thor'un çekicini kaldırmaya çalışmışlar, ardından Tony'nin bilimsel açıklamalar bulmaya çalışıp Thor'u ikna etmeye çalışmasını dinlemişlerdi.

Thor ayağa kalkarak çekici tek hamleyle eline aldı.

"Siz layık değilsiniz."

Herkesin gülmelerini ve Tony'nin itiraz sesini bastıran robotik bir ses ile hepsi susmuştu.

"Layık mı... hayır... nasıl layık olabilirsiniz ki? Hepiniz birer katilsiniz."

Korkunç görünümlü bir robot sağa sola yürüyüp konuşurken; Steve, Grace'i arkasına doğru almıştı. Genç kadın korkmadığını söyleyemezdi. Aksine, kalp atışları hızlanmıştı. Bakışları salonda ki herkeste dolaşıyor, birazdan olacakları hesaplamaya çalışıyordu. Hepsi temkinli bir şekilde silahlarını alıyordu.

"Bir görevim var."

"Neymiş o görevin?" diye sordu Natasha.

"Zamanımızın barışı." dedi robot ve arkasında ki duvarı aniden başka robotlar yıkarak çıktı.

Steve, Grace'in kolundan tutarak koltuğun arkasına doğru çekti.

"Burada kal!"

Grace, koltuğun arkasında tek başına kalırken korkudan ellerinin titrediğini hissediyordu. Burada herkesin yetenekleri vardı. Kendilerini kolaylıkla koruyabilirlerdi. Ama o yapamazdı.

Aniden saklandığı koltuk havaya uçtuğunda, ağzından çıkan çığlığa engel olamadı. Üstüne düşen bir gölge gördüğünde kafasını kaldırdı. Robotlardan biri ona ateş etmek üzereydi.

Ama Steve robotu yakalayarak Thor'a doğru fırlattı ve Thor onu çekiciyle ezdi.

Grace az önce ölümden kıl payı döndüğü düşüncesiyle kendine gelmeye çalışırken Steve'in onu kollarından tuttuğunu fark etti.

"İyi misin?" Steve, onun yara alıp almadığına bakıyordu.

"İyiyim."

Steve, Grace'e bir şey olacak korkusuyla oluşan hissi yok etmeye çalıştı. Onu kendine çekerek sarıldı.

•=•=•
2 0 1 4

Hastane odasının küçük koltuğunda kıvrılarak yatan Grace, resmen uykuyla savaş halindeydi. Gözlerine sanki kilolarca ağırlık koymuşlar gibi hissediyordu. Ama uyuyamazdı. Yanında ki yatakta yara bere içinde yatan Steve uyanmadan asla uyuyamazdı. Sam birkaç dakika önce ikisine kahve almak için çıkmıştı. Onu içerse daha iyi hissedebilirdi.

''Grace.''

Güçlükle çıkan sesi duyduğunda hızlıca sandalyede kendini düzeltti ve ona döndü.

''Sevgilim.'' Grace, onun saçlarını okşadı. Steve'in mavi gözleriyle buluştuğunda da gülümsedi. ''Doktoru çağırayım mı?''

Ama Steve onun sorusunu duymamazlıktan geldi. ''Bucky... o nerede?''

Grace'in gülümsemesi yavaşça solarken onun elini tuttu. ''Bilmiyorlar. Gitmiş.'' Ona sorup sormamak arasında kararsız kalırken, merakına yenik düştü. ''Orada ne oldu, Steve?''

Steve, olanları hatırlamaya çalıştı. ''Beni öldürecekti. Ama yapmadı. O durdu, Grace. Beni... beni hatırlamış gibiydi.''

''Seni... sudan çıkaranın o olduğunu söylüyorlar.'' dedi Grace.

''Gerçekten mi?'' Steve, sesinin heyecanlı çıkmasına engel olamamıştı.

Grace kafasını evet anlamında salladı. ''Onu kurtarabilirsin Steve.''

''Beni bu konuda destekliyor musun yani?'' diye sordu Steve. Grace onun yaralarına baktı ve gülümsemeye çalıştı.

''Evet." Grace onun yanağından hafifçe öptü. "Tabii... her şey yoluna girdiğinde Bucky'i biraz pataklamama izin verirsen."

Steve hafifçe güldüğünde yaraları acıdı. Yüzünü buruşturduğunda konuştu; "Buna kesinlikle izin vereceğim."

•=•=•

•=•=•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Okyanus Etkisi • Steve RogersWhere stories live. Discover now