Bölüm-9

111 8 0
                                    

 

 Zayn'in Ağzından__

Anlamadığım şey Jack neden bizi takip ediyordu. Benim kim olduğumu anlamıştı demek. Ama Miranda ya asla zarar vermeyeceğimi bilmesi gerekiyordu. Justin haklıydı galiba. Jack i takip etmekle olmayacaktı bu iş. Onunla konuşmamız gerekiyordu. Tabi o kaliforniya ya uçup sürüsünü toplamazsa.

"Zayn ordamısın. Neler oluyo lan. Jack kimi takip ediyor. Yaklaşamıyorum beni farketmesin diye. Hem siz nerdesiniz"

"Luna parkta."

Justinin sesi kesildi. Sadece nefes alış veriş seslerini duyuyordum. Bir an sonra sesi tekrar geldi.

"Neden sizi izliyor."

"Bilmiyorum amına koyim bilmiyorum. Jack neler çeviriyo bilmiyorum. Neden Mirandayı koruyo bilmiyorum. Bir bok bilmiyorum anladın mı."

Sinirden telefonu sert bi şekilde kapatıp cebime koydum. Miranda giriş için bilet alırken ben telefonla konuşuyodum. Ama onu bi an olsun gözümün önünden ayırmıyordum. Bu kıza karşı çok derin şeyler hissediyordum. Bir vampir olarak en son yüz yıllar önce böyle bişey hissetmiştim. Aşk işte tekrar gelip en olmadık zamanda tam görev üstünde buldu beni.

Telefonu kapattıktan sonra girişe miranda'nın yanına gittim. Elinde iki tane giriş biletiyle beni bekliyordu.

"Heyybiletliri almışsın"

"Ahh evet sani bekliyordum. Noldu zayn. Bir sorun mu var."

"Hah? Hayır hiç bir sorun yok. Hadi eğlenelim."

Miranda ile gişeden geçip lunaparka girdik. Eski konseyin üzerine inşa edilen bu lunaparka ilk gelişimdi. Anlaşılan  bu gece justinle keşfe çıkmamız gerekiyordu. Yada tek başımada çıkabilirdim. O da şu jack meselesiyle ilgilenirdi. Bu çocuğa aklım çok takılıyordu. Kurtadam kim, neden bizi izliyor ve  neden hiçbir şekilde harekete geçmiyor. Neyi bekliyor bu? Bu sorunun cevabını bulmamlazım. Anlaşılan bu gecede dinlenme yoktu. Ama justin de dinlenmeyecek.

Miranda yı çarpışan arabalara doğru yönlendirdim. En sevdiklerimden biriydi bu. İki tane bilet aldık. O kırmızı bir arabaya bindi. Bense siyah olanı seçtim.  Birbirimize çarparken oldukça eğleniyorduk. Attığı kahkahaar baş döndürücüydü. Onun sadece böyle gülmesi için herşeyi yapardım. Şuan daha iyi anlıyorumki ben bu kıza gerçekten aşık olmuştum. 

Çarpışan arabalardan indik. Aslında burda en çok denemek istediğim Ölüm treniydi. Çok fazla büyükuzun ve yüksekti. Miranda biraz korkabilirdi ama ben yanında olacaktım sonuçta. Ona zarar gelmesine izin vermezdim. Ama Miranda binmek istermi istemez mi bilemiyordum. Nedense ona birşeyler sormaktan korkuyordum. Daha doğrusu bana hayır demesinden korkuyordum. Ama  onunla ölüm trenine binmeyide çok istiyordum. 

"Heyy Miranda Ölüm terenine binmeye ne dersin?"

"Bilemiyorum. Benim biraz yükseklik korkum var."

"Ben yanında olucam. Korkmana gerek yok."

"Peki bi deneyebiliriz ozaman. Ama üzerine kusarsam benden değil onagöre"

"Hahaha tamam tamam. Hem merak etme ben senin yanında olucam ve elini utucam"

Mir le beraber ölüm trenine binmek için bilet alıp kuyruğa girdik. Miranda'nın gerildiğini hissedebiliyorum. Vampirlik içgüdülerimden felan da değil. Yüzüne baktığınızda anlayabilirdiniz gergin olduğunu. Bukadar gerileceğini bilseydim ısrar etmezdim binmek için.

IMMORTAL WARRIORSWhere stories live. Discover now