[R-1]

795 73 92
                                    

Radara yakalandın :))
O zaman radara yakalanış tarihini not et bakalım ^¬^
22.05.2020 💕

¦

0538 865 08 **: Ardası gelmez dertleriiimin bıktım illallah!

Buket: Bizee de bir gün kader güleer!

0538 865 08 **: Güler inşallah!

Buket: Allah!

Telefonun karşısındaki kişinin şarkısına eşlik ederken numaranın kayıtlı olmadığını fark ettim.

Buket: Lan sen kimsin?!

0538 865 08 **: Ben de diyorum bu salak ne zaman fark edecek.

Buket: Sen kime salak diyorsunuz lan!

0538 865 08 **: Sana mesaj attığıma göre Nihat Hatipoğlu'na diyorum Allah affetsin.

Buket: Kimsin ben Buket'in abisi

0538 865 08 **: Buketin abisi mi!

0538 865 08 **: Abe ben suri suri turkiya cenneet cenneet

0538 865 08 **: Yaşamak istiyor ben abee

Buket: Bir daha Buket'e yazarsan yaşatırım ben seni.

*Bu kişiyle iletişime geçemezsiniz*

Buket: Vay ödlek!

*Bu kişiyle iletişime geçemezsiniz*

Telefonu cebime atıp mutfağa gittim. Kavanozdan turşu alıp yediğim sırada cebimde telefonum titremeye başladı. Alıp baktığımda Burçin'in aradığını gördüm.

"He?"

"Buket çok büyük bir operasyon var."

Turşu kavonozunu masaya bırakıp "Dinliyorum başkan." dedim.

"Bizim kafeye gel orda anlatacağım sana."

"Lan bana niye panik yaptırıyorsun anlat."

Telefondan Burçin'in sesi yerine üç kere dıt dıt dıııt diye ses gelince yüzüme telefonun kapandığını anladım. Yaktım seni zalımın kızıı!

Odama fırlayıp siyah kotum ve bordo tişörtümü giyip ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra koşa koşa kafeye gitmeye başladım.

Birkaç dakika sonra kafeye geldim. Babamla Buket'in babası, yani Alp amca kafenin önünde çaylarını yudumlayıp sohbete dalmışlardı. Beni fark etmeyeceklerini düşünüp içeri girdiğim sırada babam arkamdan "Buket, Burçin'in yanına mı geldin?" diye sordu. Arkamı dönüp "Evet baba." dedim gülümseyerek.

Alp amca babama bakarak "Akşam balık tutmaya gideceğiz ya, biz erken çıkalım temizliği Buket'le Burçin yapsın." deyince fal taşı gibi açılmış gözlerimi güçlükle kapatıp "Akşam biz Burçin'le ders çalışacağız." dedim. Asla yalan değil (!)

Babam çayından sakince bir yudum alıp sakince tekrar bana baktı. 'O temizliği yapacağınızı hepimiz biliyoruz.' der gibiydi adeta.

"Of tamam." deyip ayaklarımı sürüye sürüye Burçin'in yanına gittim. Kasa başında bekliyordu.

"Kolay gelsin kanka." dedim ve yanındaki diğer koltuğa oturdum.

"Sağol sağol. Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim."

"Asıl ben sana çok önemli bir şey söyleyeceğim."

Sabırsızca "Söyle." dediğinde saçlarımı geriye savurup "Akşam temizliği bizden. Sayın babalarımız öyle söylüyor." dedim.

"Ne? En son burayı temizlediğimizde raftaki pastaların yenmiş olduğunu ve tabakların bazılarının kırılmış olduğunu unutmuşlar mı?"

"Galiba." diyerek arkamı yaslandım ve "Ee sen ne söyleyeceksin?" diye sordum.

"Heh! Bugün bana tanımadığım bir numara mesaj attı. Sanırım bana aşık!" diye çılgınca konuştuğunda "Bana da attı. N'oolmuş yani?" diyerek gülmeye başladım. Telefonunu çıkarıp numarayı gösterdiğinde aynı numara olduğunu gördüm.

"Beni engelledi." dedim ve Burçin de telefonunu masaya bırakıp "Az daha zorlasam beni de engelleyecekti." dedi.

"Temizlik zamanımıza kadar biraz tur mu atsak?"

"Aynen bunaldım." diyerek ayağa kalktım ve beraber dışarı çıktık. Babam bizi görünce "Hayırdır kızlar?" diye sordu.

Bıkkın bir şekilde "Turlayıp geleceğiz baba, merak etme temizlik zamanına kadar geliriz." dedim.

Alp amca "İyi gidin turlayın biraz zayıflarsınız." deyince Burçin sağ eliyle saçını arkaya savurup "Biz de kilo vermesini bilirdik ama bizim olan bizimdir, kaybetmeyi sevmeyiz." diyerek yürümeye başlayınca ben de Burçin'in koluna girip ona eşlik ettim.

Biraz tur attıktan sonra yorulduğumuz için kaldırıma oturduk. Burçin yanımızdaki marketten su alıp geldi ve su içtiğimiz sırada yaklaşık on yedi on sekiz yaşlarında bir çocuk yanımıza geldi.

Kibarca "Merhaba." deyince biz de aynı şekilde selam verdik. Telefonunun ekranını bize çevirdi, fotoğrafta Burçin'le ben vardık hem de tam şu an çekilmiş bir fotoğraftı bu.

Burçin'le anlam veremeyerek birbirimize bakmaya başlayınca telefonunu önümüzden alıp "Fotoğrafınızı çektim çok güzel çıktınız, numaranızı verin de whatsapptan atayım." dedi.

Şokla Burçin'le tekrar birbirimize bakmaya başladık. Bu çocuk ne yaşıyor lan?

Burçin kendini tutamayarak "Sen hayırdır oğlum?" diye sordu tek kaşını kaldırarak. "Vermiyoruz numara falan."

Çocuk pişkince Burçin'e bakıp "İyi, sen vermezsen verme. Belki yanındaki verecek." dedikten sonra bakışlarını bana çevirdi.

Şokla kahkaha atarak "Bi git lan." dedim. "Manyak mıdır nedir."

Çocuk telefonundaki fotoğrafımızı tekrar bize çevirerek "Çok da güzel çıkmışsınız, yazık olacak fotoğrafa." dedi. Gerçekten de çok güzel çıkmıştık.

Çocuğun elinden telefonunu kapıp bluetoothu açıp fotoğrafı kendime aldım ve onun telefonundan silip geri verdim.

Çocuk yaptığım şeyi anlayınca "Vaay." dedi hayal kırıklığına uğraşmış gibi. "Akıllıca."

"Tabii. Ne sandın?" Bilmişçe sırıtıyordum.

"Ben de Atakan'sam bunu size ödetirim."

Arkasına dönüp yanımızdan uzaklaşırken "Güle güle Atakan." diyerek el salladım. O sırada Burçin'le aynı anda telefonumuza bildirim geldi. Telefonlarımızı alıp gelen bildirimlere baktık. WhatsApptandı.

*0538 865 08 ** 'Radar' adlı grup oluşturdu*

*0538 865 08 ** Sizi ekledi*

*0538 865 08 ** Burçin kişisini ekledi*

0538 865 08 **: O yanınızdaki kimdi lan?

Burçin "Of bir sen eksiktin." diye söylenince "Aynen öyle." diye onu onayladım ve gruba yazmaya koyulduk.

Buket: Sana ne acaba?

0538 865 08 **: Ne demek sana ne lan siz benimsiniz!

Burçin: Siz benimsiniz???

Buket: Benimsiniz???

Burçin: Siz???

Buket: Burçin biz bu gruptan çıkalım en iyisi, bu iyice saçmaladı.

0538 865 08: Hoop hoop ne çıkması? Radara yakalandınız, benden kaçış yok.

0538 865 08 **: Ayık olun!

Radar |Yarı Texting|Where stories live. Discover now