[R-5]

201 38 24
                                    

Radar: Okul beni bozaaarr

0546 336 96**: Yaşasın cumartesi pazaaaar

Radar: Siyaaaah

0546 336 96**:Beyaaaz

Radar: En büyüüüük

0546 336 96**: Galatasaraaaay

Radar: Re re re! Ra ra ra! Gassay gassay beşiktaş!

Mesajlara göz devirerek Burçin'i aradım. Biraz çaldıktan sonra hemen açtı

"Efendim Buket?"

"Kanka ya sen bize gel, ya da ben size. Vallahi patlayacağım. Boş beleş bir şekilde gruptaki mesajları okumaktan gına geldi."

"Vallahi bana da. Aşağı in biraz turlayalım."

"Tamam." diyerek gruptaki kayıtlı olmayan numarayı 'Hata' diye kaydedip aşağı indim.

Burçin'le kol kola girip kaldırım boyu turlamaya başladık. Biraz sonra acıktığımız için kafeye gidip bir şeyler yiyecektik ki karşıdan bize yaklaşan Miraç ve yanında siması çok tanıdık gelen ama bir türlü çıkartamadığım çocuk bize yaklaşıyordu.

Yanımıza geldiklerinde Miraç kollarını göğsünde birleştirerek "Burçin." dedi yapmacık bir triple, "Hani evde kendini evrenin tüm kötülüklerine karşı izole ediyordun?"

Burçin cevap vereceği sırada Miraç'ın yanındaki çocuk saçlarını savurarak "Selam kızlar." dedi, "Naber?"

Ses tonuyla beraber kafamda kocaman bir ampul yandı. "Sen." dedim gözlerimi kısarak, "Bizim fotoğrafımızı çeken çocuk değil misin?"

Elliyle kendini gösterip kaşlarını kaldırarak "Kim? Ben?" diye sorunca "Evet sen!" diye cırladım.

Ellerini cebine atarak "Yapmışımdır." dedi ukala ukala, "İlahi ben."

Miraç şaşkın şaşkın Çocuğa bakarak "Ula kuzen." dedi, "Sen çok şerefsizsin benim nereme çektin sen?"

"Kuzen mi?"

"Kuzen mi?"

Burçin'le aynı anda sorduğumuzda Miraç omuz silkerek "Hee." dedi, "Namı diğer şerefsiz Atakan."

Atakan Miraç'a muzip bir gülümsemeyle bakıp "Estağfurullah Miraç bey, o sizin şerefsizliğiniz." diyerek tekrar bakışlarını bize çevirdi.

Kahkaha atmamak için dudaklarımı bastırdığım sırada Atakan elini uzatarak "Memnun oldum." dedi. El sıkışıp tanıştıktan sonra Miraç'ın telefonu çaldı.

"Alo? Efendim anne? Hayır anne ne alakası var? Eminim. Tamam. Tamam geliyoruz."

Telefonu cebine sokup küçük Emrah bakışlarını atarak Atakan'a baktı. "Atakan yakalandık galiba. Annem tuvalette sigarayı kim içti diyor." dedi.

Atakan "Lan anlama şansları yok birer tane içtik ve tuvaletin camını da açtık dumanı çıksın diye. Sigaraları da klozete attık ya." dedi şaşkın şaşkın.

Miraç ellerini arkasına götürüp alt dudağını ısırarak "Sifonu çekmeyi unutmuş olabilirim." deyince, Atakan Miraç'a çoktan hayatımda daha önce duymadığım tuhafımsı cümleleri art arda söylemeye başlamıştı bile.

Burçin'le onlara şans dileyip(!) eve dönüyorduk ki telefondan bir bildirim geldi, ve ardından bir bildirim daha. Telefonumu alıp bildirime baktım.

*Radar kişisinden 2 yeni mesaj*

Bildirimi açıp mesajları okumaya başladım.

Radar: Buket.

Radar: Sana, senin hakkında çok önemli bir şey söylemem lazım.

Tanımadığım biri bana, benim hakkımda çok önemli bir şey söyleyecek. Mükemmel, daha ne isteyebilirim ki?

Göz devirerek 'Söyle' yazıp yolladım.

Radar: Eslem'le Kerem ayrılmış. Az önce Eslem instagramdan 'Aşk diye bir şey yok.' yazıp ergence bir hikaye paylaşmış.

Buket: Eee?

Radar: Kerem'in duvarına baktım Eslem'le bütün fotoğraflarını kaldırıp biyografisine 'Dm açık' yazmış.

Buket: Vay şerefsiz!

Radar: Buket seni Kerem'in 1 metre bile yakınında görürsem bacaklarını kırarım.

Buket: Oha ya! Ne alaka?

Radar: Buket bir zamanlar Kerem'i sevdiğini ikimiz de iyi biliyoruz. O yüzden sus.

Buket: İyi de, bunu sadece Miraç ve Burçin biliyordu. Sen nereden öğrendin?

Radar: Sen Kerem'e bakarken ben sana bakıyordum Buket.

Radar: Sen Kerem'le karşı karşıya konuşurken, ben içimden kendi kendime konuşuyordum senle.

Buket: Agaa

Radar: Hazır kıvama gelmişken hadi evlenek.

Buket: Uza.

Radar: Benim boyum 1.80 senin boyun 1.60, bence sen uza.

"Hayvan." diye söylendiğim sırada bir mesaj daha attı.

Radar: Ayakkabı bağın çözülmüş bi bağla istersen.

Mesajı okur okumaz etrafa bakmaya başladım. O sırada karşıdaki evin çatısında telefonla oynayan kapşonunu başına çekmiş biri görünce hemen 'Gördüm seni. Çatının üstündesin.' diye yazıp yolladım.

Radar: Aboo

Buket: Radara yakalandın sevgili Radar .d

Mesajı yollayıp tekrar çatıya baktım, orada yoktu.

Buket: Lan niye kaçtın!

Radar: Ne yapsaydım salak? El filan mı sallasaydım, merhaba Buket ben senin tanımadığın o ponçik bilinmeyenim diye?

Buket: Amacın ne senin?

Radar: Kısmetini kapatıp evde kalmanı sağlamak. İtirazın mı var?

Radar: Cevaplaman için sorulmuş soru değil.

Radar: Çünkü olamaz.

Radar: Çünkü sen benimsin

Radar: Heyvan

Radar |Yarı Texting|Where stories live. Discover now