Radar |Yarı Texting|

[R-10]

Kerem hayal kırıklığı ve sinirle dışarı çıktı. Egehan "Yaktın beni Buket." dedi fısıltıyla. Derin nefes alıp saçlarımı arkaya savurarak "Hayırdır?" dedim sarışın kıza, "Üzerime yürümeler filan, ne iş?"

Sarışın kız sırıtarak "Canım sen kime ne yaptığının farkında mısın?" diye sordu üzerime yürümeye devam edip.

"Kime ne yapıyormuşum canım?"

Kız dibime kadar gelince sarışın çocuk hızlı adımlarla yanımıza kadar gelip kızı kolundan çekerek "Selin gel şuraya." dedi, "Olay çıkartma."

Sarı saçlı mavi gözlü çocuk kızı kolundan çekince, ne de olsa ne dersem deyim kavga çıkarttırmaz diye kabadayı pozuyla hafif sesimi kalınlaştırıp "Sen çekil aradan hacı." dedim.

Çocuk şaşkın şaşkın bana bakarak "Bana mı diyorsun?" diye sorunca burnumu çekip "Sana diyorum tabii tereyağı." dedim.

Çocuk Selin'in kolunu bırakarak "İyi tamam." dedi, "Birazdan ağlarsan karışmam."

Korkuyla karışık şaşkınlığımı gizleyerek "Ağlayanın kim olacağı belli olmaz." dedim.

Selin yine üzerime yürümeye başlayınca ben de onun üzerine yürümeye başladım.

Dip dibe geldiğimizde kapı açıldı ve Miraç "Hoop hoop! N'oluyor lan!?" diyerek yanımıza geldi. Peşinden Atakan ve Burçin de içeri girmişti.

Selin arkasını dönüp Miraç'a bakarak "Çık dışarı, bi hesabımız var." deyince Burçin Selin'e yaklaşarak "Kapatalım hesabı o zaman." dedi diklenerek.

Tereyağı gibi olan çocuk Buket'in kolundan tutup "Sizle bir iş yok, uzak durun." deyince Miraç, tereyağının Burçin'in kolundaki elini itip "Birincisi Buket'le olan sorununuz otomatikman bizlik bir sorun olur bu bir. Eline koluna sahip çık yoksa kötü şeyler olur, bu da iki." deyince tereyağı sinirle gülerek "Hadi yaa." dedi, "Ne olur mesela."

"Gençler sakin." dedim kavga çıkmasın diye, "Hadi herkes dağılsın kötü şeyler olmadan."

Miraç tereyağından gözlerini ayırmayarak "Oldu bile." diyerek kafa attı. Çığlık attığım sırada Burçin Miraç'ı kenara çekmeye giderken Selin Burçin'in saçını çekmeye başladı.

Çığlık atmaya devam edip Selin'le Burçin'i ayırmaya çalışırken Atakan masanın üzerinde bağdaş kurup "Ne bağırıyorsun?" diye bana kızmaya başlayınca "Salak mısın!" diye cırladım "Git Miraç'la tereyağını ayır!"

Sırıtarak "Miraç az daha dövsün alıcam çocuğu elinden." deyince sabır çeke çeke Burçin'le Selin'i ayırma çalışmalarına devam etmeye karar verdim.

Yeterince ara dayağı yediğimde kütüphanenin kapısı bir kez daha açıldı. Herkes kapıya şok bir yüz ifadesiyle bakakalınca, bize kollarını göğsünde birleştirip ifadesiz bir şekilde bakan müdüre gülümsemeye başladım.

Müdür ağır adımlarla yanımıza gelerek "Kolay gelsin gençler." dedi, "Kim yeniyor."

Atakan masanın üzerinden zıplayarak "Erkeklerde Miraç Oğuz'a biraz hasar bırakmış olabilir, kızlardaysa Burçin'le Selin birbirine girmişken en çok hasar gören Buket. Egehan'la ismini bilmediğim kumral kız şokun etkisiyle kimseye zarar veremediler, zarar da alamadılar. Hatta bir ar-"

Miraç yapmacık bir öksürükle Atakan'a susması için sinyal verince, Atakan ağzını tutup çıktığı masaya geri oturdu.

Müdür burnunun ucundaki gözlüğü ileri itip "Hmm." diye mırıldandı sakin sakin, "Peki neden çıktı bu kavga."

Selin bana bakarak "İsterseniz onu da Buket anlatsın hocam." deyince müdür bana bakmaya başladı.

"Biz Egehan'la burada sohbet ederken Selin kumral kız ve tereyağı içeri girdiler. Her ne kadar tereyağı durdurmaya çalışsa da Selin üzerime yürümeye başladı, sonra Miraç, Buket ve Atakan içeri girince işler kızıştı. Birden kavga çıktı ben de anlamadım hocam. Ama olayın suçlusu net Selin. Tereyağı da ikinci suçlu."

Müdür "Tereyağı kim?" diye anlayamayarak sorduğunds Atakan kıkırdayınca kendimi gülmemek için tutup "Oğuzmuş adı." dedim.

Oğuz bana ters ters bakarak "Arkadaş benden bahsediyor hocam." dedi.

Müdür boğazını temizleyip ciddi bir moda bürünerek "Gençler." dedi, "Bu seferlik sizi sözlü olarak uyarıyorum, sadece bu ilk olayınız olduğu için. Ama rica ediyorum okulda böyle şeyler olmasın. İkinci bir kavganız olursa kınama vermek zorunda kalacağım. Bunu siz de istemesiniz ben de istemem."

Herkes "Tamam." diye mırıldanınca müdür aynı ağır adımlarıyla dışarı çıkarak "Hadi sınıflara." dedi.

Selin, Oğuz, kumral kız ve Egehan dışarı çıkınca kütüphanenin kapısını kapatarak sandalyenin birine oturup uzun bir soluk aldım.

Atakan bana net bir şekilde bakarak "Kerem'in dedikleri doğru mu Buket?" diye sordu.

"Hayır." dedim panik yaparak, "Öyle bir şey yok, çok yanlış anladılar."

Atakan kaşlarını çatarak "Neden panik yapıyorsun ki? Ben ne dediğini bile söylemedim." dedim.

"Şey." dedim ne diyeceğimi bilemeyip, "Kerem yanlış görünce size de yanlış anlatmış olabilir."

Miraç Atakan'a bakıp "Abi gerçekten düşündün mü Buket'in Egehan'ı öleceğini?" diye sorunca Atakan bakışlarını benden ayırmayarak "Söyleyen kişi Kerem olunca inanmamak zor oluyor." dedi, "Sonuçta Kerem'in Buket'e duyguları olduğu çok belli."

"Atakan saçmalıyorsun!" diye bağırdığım sırada Miraç ayağa kalkıp "Sakin olun." dedi, "Kapatıyoruz konuyu."

Atakan benden bakışlarını ayırmıyordu, resmen bana inanmıyor gibiydi. Gözlerimin dolması üzerine hızlı adımlarla dışarı çıkıp tuvalete ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdim.

Ellerimle gözlerimi havalandırdığım sırada telefonuma art arda bildirim gelmeye başladı. Açıp göz gezdirdim.

Radar: Lan Buket

Radar: Lan ben sana okulda rahat dur demedim mi

Radar: Az kalsın dayak yiyecektin mal

Radar: Ben mükemmel zekalı bir anonimim sadece, sana Egehan arkadaşım değil demedim mi

Şaşkınlıkla 'Sen nereden öğrendin?' yazıp yolladım.

Radar: Ben mükemmel zekalı bir anonimim Buket, stalker ruhumla harikulade işler çıkarıyorum, hepsi bu

Radar: Müdüre kim haber verdi sanıyorsun

Radar: Tabikisi de ben!

Buket: Oha anasını satayım ya

Radar: Evet biliyorum ben süper zekalıyım şaşırman gayet normal ama konumuz bu değil.

Radar: Salak senin yüzünden başım belaya girdi

Radar: Ooof Buket oof hayatımda belalara sebep olacağını tahmin ediyordum da bu kadar da beklemiyordum

Buket: Ne belası lan?

*Görüldü*

Buket: Ne görüldüsü lan?

Radar: Bir dur da motorun soğusun, bir şey hallediyorum şurada

Buket: Ne hallediyorsun?

*Görüldü*

Buket: Hasbinallah!

*Görüldü*