[R-12]

153 23 16
                                    

Telefonum çalmaya başlayınca masamın üzerinden alıp ekrana baktım. Atakan arıyordu. Açtım.

"Efendim Atakan?"

"Ne yapıyorsun Buket?"

"Uzanıyorum öyle. Sen?"

"Biz de Miraç'la alış verişe gideceğiz birazdan. Acaba Burçin'le sen de gelebilir misin diye soracaktım."

"Ben gelirim de Burçin'e sormam lazım."

"Tamam, sen sor Burçin'e. Bana gelip gelemeyeceğinizi haber verirsin."

"Tamam."

Telefonumu cebime atıp alt kata inerek Burçin'lerin kapısını çaldım. Biraz sonra Ayten teyze kapıyı açtı.

"Buyur Buket kızım."

"Şey, Ayten teyze Burçin nerede?"

"Odasında uyuyor."

Ayakkabılarımı çıkarıp "Ben bir bakayım şu kıza." dedikten sonra içeri girdim ve Burçin'in odasına ilerledim. İçeri girip kapıyı kapattım.

Burçin yorganı yüzüne kadar kapatmıştı. Bu kız nasıl nefes alıyor böyle?

Yorganın ayak kısmından iki elimle tutup birden çektim. Burçin söylenmeye başlamıştı.

"Kanka uyan uyan." diyerek hafif dürtmeye başlayınca gözlerini açtı ve uyku sersemiyle garip garip bana bakmaya başladı.

Gözlerini ovarak "Bu saatte niye kaldırıyorsun beni ya?" diye söylenmeye başlayınca "Bu saatte derken?" diye sormadan edemedim, "Saat öğleden sonra beş. Birazdan akşam olacak."

Ellerinden tutup ayağa kaldırdım. Biraz ayıkmıştı. "Üzerini giyin alış verişe gidiyoruz." dedim.

"Ne alış verişi?"

"Atakan ve Miraç gidiyormuş, bizi de çağırıyorlar."

"İyi tamam."

Burçin üzerini değiştirmeye başlayınca Atakan'a 'Biz geliyoruz birazdan, neredesiniz?' yazıp yolladım ve telefonu tekrar cebime koydum. Biraz sonra bildirim gelince açıp baktım.

*Atakan kişisinden bir yeni mesaj*

Tıklayıp mesajı açtım.

Atakan: Biz AVM'nin önündeyiz. Gelin orada buluşalım.

Buket: Tamam.

Burçin üzerini giyinince oturma odasına gidip Burçin'in annesinden izin alarak dışarı çıktık. Kısa süre sonra AVM'nin önüne varınca dışarda Atakan'la Miraç'a göz gezdirdik.

"Buket!"

Arkamdan gelen sese bakınca Atakan olduğunu gördüm. Miraç'la yanımıza geliyorlardı.

Miraç elleri belinde "Az daha bekletseydiniz canlarım, biz de tam nerede ağaç olsak diye düşünüyorduk." diye söylenmeye başlamıştı.

Kıkırdayarak "Erken haber verseydiniz siz de." dediğimde Miraç iki elini yana açarak "Hasbinallah. Yine biz suçlu çıktık iyi mi?" diye söylenmeye başladı.

Atakan AVM'ye ilerleyerek "Hadi, halledelim şu işi." deyince biz de peşinden gitmeye başladık.

Merakıma yenik düşerek "Ne alış verişi bu birden?" diye sordum.

Atakan arkasına dönüp "Annem hamile, bi kız kardeşim olacak. Ona hediye almam lazım." deyince heyecanla "Gerçekten mi?" diye sordum, "O zaman eğlenceli bir alış veriş bizi bekliyor."

Miraç Atakan'ın ensesine bi tane vurarak "Bir de beni çağırıyor. Ben ne anlarım bebek giysisinden şeysinden?" dedi.

Burçin Miraç'ın koluna girerek "O işte bize güveneceksin adamım." diyerek merdivenlerden yukarı çıkmaya başlayınca onları durdurup "Asansör diye bir şey icat etmişler." diyerek asansörün kapısını açıp içeri girdim. Peşimden gelmişlerdi.

Atakan bana bakarak "Buket ne zaman senin lafına uysak bi faka basıyoruz ama inşallah bu sefer böyle olmaz." dediği gibi asansör sarsıldı ve birden durdu.

Herkes birbirinden şaşkın gözlerle Atakan ve bana bakıyordu. Atakan'la göz göze geldiğimizde şaşkınlıkla "Benle alakası yok." dedim, "Tamamen Atakan'ın şomluğu."

Miraç iki eli ayrı duvarlardan tutunmuş bir şekilde "Ne yani?" diye sordu, "Şimdi asansör mü bozuldu?"

Miraç'ın bu sorusuyla herkeste bir panik ve korku havası oluşmuştu ama kimse çaktırmıyordu.

Burçin mum gibi donmuş bir şekilde "Ne yapacağız?" diye başka bir soru yöneltti, "Ya asansör boşluğa düşerse."

"Oha." diye mırıldandığım sırada Atakan tekrar bana bakarak "Ulan Buket." dedi, "Senin ipinle kuyuya inmemeliydik."

Ortamda oluşan beş saniye sessizlikten sonra Miraç kahkaha atmaya başlayınca bakışlarımız ona çevrildi.

Miraç kahkahasını bastırıp "Lan öleceğim tayfaya bakar mısın?" dedi, "Dünyanın bütün şanslarından men edilmişler derneği."

Miraç'ın bu cümlesiyle biz de gülmeye başlamıştık.

Atakan yere oturup bağdaş kurarak "Merak etmeyin." dedi, "Yaşayacağız."

Atakan tam cümlesini bitirmişti ki asansör ufak çaplı bir kez daha sarılınca ortam tekrar gerildi.

Hep beraber Atakan'a 'Kapa çeneni' bakışlarımızı atınca Atakan ağzına hayali bir fermuar çekti.

Miraç da yere oturdu ve saçlarını karıştırarak "Bir şey yapmamız lazım." deyince ne yapacağımızı düşünmeye başlamıştık.

Ne yapacağız aga?

Radar |Yarı Texting|Where stories live. Discover now