[R-15]

152 21 17
                                    

"Evet bu soruyu kim çözmek ister?"

Matematik hocasının sorusuyla sınıfın inekleri hararetli bir şekilde el kaldırırken, diğer kısmı uyuma moduna geçmeye başlamıştı bile. Can sıkıntısından telefonu
alıp Radar'a mesaj atmaya başladım.

Buket: Naber lan paçoz

Mesaj iki tik olunca bakacağından emin bir şekilde beklemeye başladım, ki birkaç saniye sonra da çevrimiçi olmuştu zaten

Radar yazıyor...

Radar: Efendim sevgilim?

Buket: Ne yapıyorsun bebeğim?

Radar: Ders işliyorum yavrum beni meşgul etme!

Mesajını attığı gibi whattsapptan çıktı ve ben de mecbur dersi dinlemeye geçecektim ki arkadan Atakan sırtıma kalem batırınca arkamı döndüm.

Yüzünü yamuk yumuk şekillere sokarak "Kimle konuşuyorsun lan sen derste?" diye sordu.

"Sana ne?" diyerek önüme döndüp telefonumu sıranın altına koyarak derse odaklanmaya başladım.

Biraz sonra zil çalınca Burçin'e dönüp "Kanka ben tuvalete saçlarımı filan düzeltmeye gidiyorum, geliyor musun?" diye sordum. Hayır anlamında başını sallayınca "Tamam." diyerek tuvalete ilerledim.

Birkaç dakika saçlarımı ve üniformamı düzelttikten sonra sınıfa gidiyordum ki birinin bana çarpmasıyla göbeğimin yanmaya başlaması bir oldu.

Acıyla çığlık attığım sırada üzerime cehennemden bile daha sıcak olan çayı döküp endişeyle özür dileyen kişiye Baktım, Egehan!

"Lan!" dedim sinirle, "Önüne baksana salak Egehan!"

Egehan şaşkınlıktan kem küm ettiği sırada kenarda Egehan'a sinirle bakan Kerem'i gördüm. "Tamam, neyse sorun değil." deyip geçiştirdiğim sırada Kerem önünden elinde kahveyle geçen kızı durdurup "Yok yok." dedi, "Sorun olmaz olur mu?"

Kız şaşkın şaşkın Kerem'e baktığı sırada kızın elindeki kahveyi alıp hızlı adımlarla yanımıza gelerek Egehan'ın yüzüne fırlattı.

Egehan acı tepkisi bile göstermeden sinirli gözlerle Kerem'e bakmaya başladı. Sanırım onu ilk kez bu sinirle görüyorum.

Kerem bana bakınca "Sen tam bir salaksın." dedim tiksinircesine, "Şimdi özür dile."

Kerem kaşlarını kaldırıp "Ben mi?" dedi, "Egehan'dan mı?"

"Evet!" dedim sert bir şekilde.

"Dilemeyeceğim Buket."

"Dileyeceksin." dedim sakin kalmaya çalışarak.

Ellerini beline koyup bana meydan okur bir şekilde "Yapmam dediysem yapmam, bunu sen de biliyorsun. Sözümün eriyim."

Tahammülsüz bir şekilde gülerek "Sen mi sözünün erisin?" diye sordum, "Sen?"

Sessiz kalınca devam ettim.

"Sen dün yamacında olduğun insanların bugün yüzüne bakmayıp yarın köpek gibi yalvaracan insansın Kerem. Bu mu sözünün eri olmak!"

Kerem bana gözlerini devirince "Tamam neyse." dedi Egehan, "Özre filan gerek yok."

"Gerek var! " ses tonum yükselmişti. "Kerem hemen Ege'den özür dile yoksa gerçekten kötü şeyler olur!"

Kerem gözlerini sakin kalmak ister gibi kapatıp "Özür dilerim." dedi sessizce.

"Duymadık?"

"Özür dilerim!" Ses tonu yükselmişti.

Egehan ellerini beline koyup "Affetmiyorum lan." deyince Koluna yumuşak bi yumruk atıp "Sen de abartma lan." dedim. Gülümsediğinde ben de gülümsemeden edemedim.

Kerem bu halimize sinirlenmiş olacak ki hiçbir şey demeden hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı.

Göbeğimdeki çay lekesine bakıp ufak bir of çekerek sınıfa ilerlemeye başladığımda Egehan arkamdan "Görüşürüz su maymunu." deyince, arkamı dönmeden "Görüşürüz." diyerek sınıfa ilerlemeye devam ettim.

Sınıfa girince Atakan ve Miraç'ın telefonumda bir şeyler incelediğini fark ettim. Yanlarına gidip "Ne yapıyorsunuz?" diye sorunca ikisinin de sinirli bakışları üzerimde gezinmeye başladı.

"Ne?" dedim şaşkın şaşkın.

Miraç telefonu sakince masaya bırakıp "Radar kim Buket?" diye sordu.

Oha!

"T-tanımıyorum."

Atakan "Tanımıyorsun ama aşkımlı bebeğimli konuşuyorsun." dedi, "Gerçekten çok inandırıcı!"

Burçin'e baktığımda pür dikkat olayı dinlediğini gördüm. Göz göze geldiğimizde alt dudağını ısırdı ve başını sağa sola salladı. Bittin sen diyordu adeta.

"Ya şey." dedim açıklama moduna geçerek, "Onun kim olduğunu bilmiyorum, bana mesaj attı falan öyle arkadaş olduk. Orda aşkımlar falan şakasına."

Miraç bana kızgın bir şekilde bakarak "Kim olduğunu bilmediğin bir insana nasıl aşkım diyebilirsin Buket delirtme beni!" deyince parmaklarımla oynamaya başladım.

"Ya." dedim ne diyeceğimi bilemez tavırla, "Sevgilim olsa sizden saklar mıyım?"

Atakan "Saklarsın." dediği gibi telefonuma bildirim gelince hızla telefonuma uzanmıştım ki Miraç benden önce davrandı.
Ekranı açıp "Bakalım neymiş?" dediğinde Radar'ın olmaması için içimden hatim indirmeye başlamıştım bile.

Miraç'la Atakan bildirime bakıp kaşlarını çattılar.

"Ne?" diye sorduğumda Miraç "WhatsApp'dan." dedi, "Radar yazmış."

"Ne yazmış?" diye sordum ve Miraç mesajı sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Naber lan çakma sevgilim. Ah bebeğim bu okul çıkışı buluşalım mı ne dersin? Şaka şaka hemen umutlanma salak."

Atakan ve Miraç bana 'bu neyin kafası' bakışlarını attıklarında yapmacıktan gülümsemeye başladım.

Atakan bana tip tip bakıp "Buket." dedi, "Gökten gerizekalı yağsa sana ayna düşer. Bilmem anlatabildim mi?"

Radar |Yarı Texting|Where stories live. Discover now