[R-13]

161 24 14
                                    

Ne yapacağımızı kara kara düşündüğümüz sırada Miraç cebinden telefonu alarak "İnternetten AVM'nin sipariş hattını alacağım ve mesaj atıp burada mahsur kaldığımızı söyleyeceğim." deyince bir umut onu beklemeye başladık.

Miraç biraz sonra şaşkın şaşkın bize bakarak "Abi zaten onlar şu an asansörü yapmaya çalışıyorlarmış. Düşme ihtimali filan da yokmuş." deyince "Yok artık." dedim, "Bize neden haber vermemişler?"

Miraç tekrar telefonuna döndü ve biraz sonra bana yılmış bir şekilde bakarak "Asansörün girişinde arızalı, kullanmayınız yazıyormuş. Adam bana kızıyor niye kullandınız diye."

Atakan'la Burçin de bana bakmaya başlayınca "Ne ya." dedim kendimi savunur bir şekilde, "Hadi ben görmedim, siz de mi görmediniz? Körünüz göz mü?"

Atakan boğazını temizleyip "Hani biz merdivenleri kullanıyorduk, bizi sen durdurdun ya. Ondan olabilir mi?" diye sorunca omuz silkip arkamı yaslandım.

Burçin kollarını göğsünde birleştirerek "Ne yani, şimdi boş boş mu oturacağız?" diye sorunca, Atakan Burçin'e dönüp "Ne yapalım? Asansörde kalma partisi filan mı düzenleseydik acaba?"

Burçin gözlerini kısıp Atakan'a bakarak "Sen ne uğraşıyorsun ya bizle? Belki düzenleyeceğiz sana ne?" diye cırlayınca gülmeden edemedim.

Miraç dudaklarını büzerek "Yaklaşık bir saat burada kalacakmışız." deyince Atakan'a bakıp "Sen nefes alma." dedim, "Oksijenimiz az."

Atakan "La havlee." diye söylenerek cebinden telefonunu alarak kamerayı açtı. Ön kamerayı açıp saçlarıyla oynayarak "Oy ben seni yaratana kurban olurum." dedi, "Sen ne yakışıklı şeysin öyle."

Burçin'le Miraç gülmeye başlayınca "Peh. Pabucumun yakışıklısı." diye mırıldandım.

Atakan telefonunu cebine koyup "Kıskanma Buket." deyince "Neyini kıskanacağım oğlum senin?" diye sordum gıcık gıcık.

"Erkek halimle bile senden daha güzelim. Kudur."

Göz devirerek "Kıskançlıktan ölüyorum şu an." dedim, "Bak şu an öldüm."

Atakan tam bir şey söyleyecekken asansör tekrar sarsılmaya başlayınca çığlık atmaya başladık. Yaklaşık beş saniye sonra sarsıntı durunca Atakan ben ve Burçin susmuştuk ama Miraç halen çığlık atmaya devam ediyordu.

"Miraç sarsıntı durdu, artık sus."

Atakan'ı dinlemeyip halen çığlık atmaya devam ediyordu.

Burçin "Lan salak sussana!" diye bağırınca Miraç bu kez kalbini tutup kendini yere atarak çığlığına devam etti.

Emekleyerek Miraç'ın yanına gidip elimle ağzını kapattım. "Kanka Allah belanı vermesin sussana."

Miraç beş saniye bana gözünü bile kırpmadan baktıktan sonra ayağa kalktı.

Atakan "Miraç gözünü seveyim otur şuraya." deyince Miraç ellerini beline koyup "Ulan." dedi, "Ben hayatım boyunca asansörde mahsur kalmayı hayal etmişimdir. Kalkın iki göbek atalım. Oturmaya mı mahsur kaldık?"

Miraç telefonundan erik dalını açıp oynamaya başlayınca Atakan da ayağa kalkarak "Ben de oynayacağım." dedi, "Vallahi bunaldım."

Burçin kalkıp yanıma oturarak "Bunlar çıldırmış yemin ederim." dedi.

"Yeni mi fark ettin?"

Gözlerimiz kanaya kanaya Miraç'la Atakan'ı izlemeye devam ediyorduk.

Atakan tişörtünü çıkartıp elinde sallamaya başlayınca Miraç da aynısını yaptı. Elimle Burçin'in gözünü kapattım.

Atakan tişörtünü yüzüme doğru sallayınca "Ya bi rahat dur!" diye cırladım.

Atakan yandan yandan sırıtarak "Rahat mı durayım?" diye sordu, "O ne demek?"

Ayağımla ayağına vurarak "Öğretirim sana o ne demek!" diye cırlayınca Burçin yüzündeki elimi alarak "Delirmiş bunlar." dedi.

Miraç yorgunlukla oturup telefonundaki şarkıyı kapatarak "Ne oynadım ama." dedi.

Atakan da Miraç şarkıyı kapayınca oturup kendini tişörtüyle serinletmeye çalışınca elimi burnuma götürerek "Öööf." dedim, "Amma da terlemişsiniz."

Miraç tüm iğrençliğiyle "Parfüm parfüm." deyince Atakan gülmeye başladı. Komik mi?

Miraç tekrar ayağa kalkıp telefonunu alıp kamerayı açarak "Asansörde kalma selfiesi." diyerek bi fotoğraf çekti.

Atakan anında havaya girip pozunu vermişken Burçin'le benim ifşa çıktığımıza yemin edebilirim.

Burçin Atakan'la Miraç'a bakıp "Bari tişörtünüzü giyseydiniz." diyerek göz devirince, Atakan "Doğru." dedikten sonra tişörtünü giymek üzere yere uzanmıştı ki asansörün kapısı açıldı.

Görevliler kapı açılınca içeri gireceklerdi ki, bir adım atıp şok bir ifadeyle bize bakmaya başladılar.

Miraç yerdeki tişörtüne bakarak "Şe-y. Çok terlemiştik de abi." deyince Atakan da tişörtünü yerden hemen alarak "Abi giyecektik zaten hemen şimdi." dedi.

Burçin derin bir nefes alarak "Allah bizi tüm yanlış anlaşılmalardan uzak tutsun." diye mırıldanınca "Amin." demekle yetindim.

Görevli tatmin olmamış, bir o kadar da halen çok ifadeyle başını aşağı yukarı sallayarak "Tamam. Çıkabilirsiniz." dedi.

Miraç ve Atakan hemen tişörtlerini giydi ve asansörden dışarı çıktık.

Miraç'la Atakan olayın şokuyla kahkaha atarlarken Burçin'le ben arkalarından sallana sallana yürüyorduk. Miraç arkasını dönüp bize bakarak "Biz eve gidiyoruz kızlar, alışveriş havası kalmadı." dediği sırada telefonumdan bir bildirim sesi gelince, cebimden çıkarıp ekranı açtım.

*Hatalı Radar grubundan bir yeni mesaj*

Burçin de telefonunu alıp bildirimine bakınca merakla tıkladım.

Radar: Nerde kalmıştık?

Radar |Yarı Texting|Where stories live. Discover now