Beste'den Mektup

31.4K 1.3K 44
                                    

Sevgili okur,

İnan bana bıktım artık. Timur Ağabey'i çok seviyorum. Sağolsun bana kucak açtı ve bir öz ağabeyden fazlası oldu bana, ama canıma da yetti. Ben kü-çük-bir-kız-de-ği-lim! Hala beni küçük bir kız gibi görüyor. Benim büyüdüğümü kabul etmiyor. Hala Hayrullah olmadan bir yere gidemiyorum ki sağolsun Hayrullah da bir an olsun gözden kaybolmama izin vermiyor. Sorarsan dostumuz var düşmanımız var der! Hıh... ne düşmanıysa bu artık. Beni aptal sanıyorlar heralde ama bende farkındayım bir takım şeylerin döndüğünün. Hyatım kitaplardan ibaret, çünkü hayatımı renklendirecek dünyalara bir tek oradan ulaşabiliyorum.

Bir de çok utanıyorum konuşurken. Hepsi Hikmet anne yüzünden. Yok kız kısmısı konuşmazmış, yok kız kısmısı yüksek sesle gülmezmiş, yok efendim büyüklerinin yanında fazla oturmazmış... Yedi yedi bitirdi beni.

Beni hiç böyle görmediniz değil mi? Sizin için de başı önde, yediği önünde yemediği arkasında genç kızım ben! Ama benim de hislerim var, ben de soluyor ve nefes alıyorum. Ben de aşık oluyorum ve birine bakarken içim titreyebiliyor. Ay kızardım şimdi bak. Ne de çok isterdim Cansu gibi içimdekini dışımda yaşayabilmeyi. Hikmet anne bazen onu eleştriyor ama ben seviyorum. Evet, farklı belli. Bizimle aynı hamurdan değil belki ama bilmem... Seviyorum onu. İçimden bir ses ona güvenebilirsin diyor. Hem bu yaşıma kadar hayatım hep bu üçgen içerisinde geçti. Şimdi belki geçici de olsa yaşamımı renklendiriyor Cansu. Az da beceriksiz ama ha sormayın:)) Kimse öğretmemiş mi ona ev işi nasıl yapılır:))) Çabalamasa Hikmet anne on kere haşlardı da onu, Allahtan çabalıyor. Hikmet anne de sabırlıdır hani.

Sert kadındır Hikmet anne. Hepimize annelik etmek zor iş tabi... 

İçimdekileri kimi zaman haykırmak istiyorum. Sanki bütün dünya üzerime geliyor da herkes beni biyerlere kapamak istiyor gibi geliyor. Evet zarar görmemem için belki tüm bunlar ama ben de insanım. Etten kemiktenim. Camdan pek canım. Canım yansa da kendim tecrübe etmek istiyorum. Hele Falaz!!! Ah o APTAL şey! Beni hala bir çocuk gibi görüyor! Çok kızıyorum. Başka başka kadınlarla maceralarını anlattığında, beni onların yanında bebekmişim gibi lanse ettiğinde kafasına tabağı geçirmek istiyorum... Ama olmuyor... O zamanlarda bulamadığım kelimeler kitaplarım. Hele bir Başak Kızıltan var ki... İçimi acıtan, aynı zamanda da beni güldüren hayatlar onun yazdıkları. Ama ben Canan Düzgan'ın kitaplarında ki karakterlerden olmak istiyorum. Onunkiler acıtmayan masallar... Bir de Ece Altınka'nın acıtan masalları var ki sorma... Gözümün kenarında yaş eksik olmuyor... O zamanlarda kendime mi hikayeye mi ağlıyorum emin bile olmıyorum. Ağlıyorum ağlıyorum ve sonunda uyuya kalıyorum... Ama Burçin Çelik'in bu konuda hakkını yiyemem. Onunkileri okurken başka dünyaların kapısını işte o zaman açtım diyorum kendi kendime. Başka dünyalar demişken Burcu Demet'ten bahsetmeden geçemem. Bana büyülü bir masal anlatıyor o kadın. Kendimi içinde kaybettiğim ve kendi gerçekliğimi unuttuğum... Başımı yastığıma koyduğumda hülyalı rüyalar gördüğüm... Aaaa ama Öykü Odabaş var ki.... İşte onunkiler nedense bana Falaz ve Timur Ağabey'i hatırlatıyor. Onu okurken kendi yaşamımın da bir gün mutlu sonu olabileceğine inanıyorum. Tüm bu yazarlar sanki benim için yazıyorlar... Bir de Müjde Albayrak var tabi... Hakkını yemiyeyim... Her ne kadar arada Falaz'a vurmayı istediğim gibi karakterlerine vurmak istesem de kim bir Alexander istemez ki? Ha ha ha ay Timur Ağabey duymasın:))) Aslında en kısa zamanda Cansu'ya bu kitaplarımı göstermem gerek. Geçen baktım ufaktan o da okumaya başlamış. Nursel Calap'ı gördüm baş ucunda.

Kaptırdım kendimi gene kitaplarıma... Ne zaman benim de büyüdüğümü farkedecekler? Falaz ne zaman benim de bir kadın olduğumu görecek? Sanırım hiç bir zaman... Ben bu korunaklı dünyanın en mükemmel sarmayı saran kızı olmaya devam edeceğim ve isimsiz bir ruh gibi gelip geçeceğim...

İçimden bir ses bağır diyor... avazın çıktığı kadar, doya doya bağır ve haykır... Kimse duymasa bile belki Cansu duyar... 

Hoş, duysa ne yapacak ki benim küçük savaşçı dostum... Timur Ağabey'in önüne kim durabilmiş ki o dursun?

Ama merak ettiğim bir şey var. Timur Ağabey neden onu bu kadar özeline alıyor ki?

İlk geldiği gün Hikmet anne şoka girmişti. Adeti değildir ağabeyimin eve böyle hanım arkadaş getirmek. Görüntüsü falan... ne biliyim işte anladınız siz... Sonra ona paralar harcadı...  Ama bakıyorum daha bir kere odasından çıkarken görmedim. Onu kendi odasına da almadı... Ha ha tabi siz şimdi diyorsunuz sen nerden biliyorsun böyle şeyleri:))) Kitaplar sağolsun:))) Boşuna demiyorum hayata açılan kapım onlar benim. En azından kitaplarda böyle oluyor;)

E bide diyeceksiniz ki onları mı dikizliyorsun. Malesef evet:) İnsanın elinde ki tek özgürlük olunca... Hikmet anne gözünü üzerlerinden ayırma dedi:)))

Bu arada siz de benim için gözünüzü Falaz'ın üzerinden ayırmayın olur mu? İçim acıyor Falaz dediğimde... Neyse, şimdilik bu kadar.

Hepinizi seviyorum. Bakmayın içlendiğime... Hayatı, yaşamayı da seviyorum, herşeye ve herkese rağmen...

Beste

FREZYA (raflarda) / BESTE ÖN OKUMAWhere stories live. Discover now