8~

153 116 7
                                    

Okuldan çıktık.
Beni nereye götürdüğünü Bilmiyordum.
Bi kaç kez sormuştum.
Ama söylememişti.
Yüzü biraz kızarmış.
Ve alttan alttan gülüyordu.
Bir den durdum ve sordum.

"şule beni nereye götürüyorsun?"

Elimi tuttu. Ve " Bana güven" dedi.

Yürümeye devam ettik. Elimi bırakmamıştı.
Bana iyi geliyordu. İstemsizce elini sıkıyordum. Sanki bırakacakmış gibi.
Böylece sonsuza kadar yürüyebilirdim.

Yoldan taksi çevirmişti. Sanırım beni götürdüğü yer uzaktı.
Yüzü kızarmış,  ve sürekli alttan alttan gülüyordu.

"Şule neden sürekli gülüyorsun?"

Gülmekten cevap bile verememişti.
İstemsizce bende gülüyordum.
Bir elimi yanağıma götürdüm.
Sıcacıktı.
Yanaklarımın kızardığını anlamıştım.
Taksi bizi götüreceği yere getirmişti.
Hala elini sıkıca tutuyordum.
Sanırım beni kendi evine getirmişti.
Evin kapısına yaklaştığımızda elini hafiften çekiştirdi.

"Atilla elim"

"Nolmuş eline" dedim.

"Elimi alabilirmiyim annem bizi böyle görsün istemessin herâl"

"Gerçekten çok özür dilerim farketmemişim."

Kapıda beklememi söyledi.
Biraz utanmıştım.
Yol boyu buna gülüyordu sanırım.
  Geldiğinde elinde bir anahtar sallıyordu.

"Hadi gidelim" dedi

"Bu sefer nereye?"

"Çok güzel bir yere" diyerek kolumdan çekiştirdi.

"Hadii ama oyalanma"

20 dakikalık yol yürüdük ten sonra beni yine bir eve getirmişti. Ama burası çok küçük bir yerdi.

"Burası neresi"

"Burası benim yaşam kaynağım" dedi

Elindeki anahtarla kapıyı açtı. Kapının tam karşısındaki kitaplık gözüme çarpmıştı.
Normal bir ev gibiydi.
Elimden tuttu. Ve içeriye doğru çekiştirdi.
Küçük çocuk gibi benim surekli elimden tutup gezdiriyordu.
Ama bir okadarda hoşuma gidiyordu.

Beni kitaplığın o tarafa doğru götürmüştü.

"Kitapmı okuyacağız"

Hayır. Ama istersen okuyada biliriz.

Aslında daha çok onunla vakit geçirmek istiyordum.

Halâ elimi tutuyordu.

Önce gözlerine baktım. Tam göz göze geldik ten sonra,  gözlerimi hafiften aşağı kaydırdım.
Elimizi baktım.

"Ne yani, rahatsız oluyorsan elini tutmam" Dedi.

"Hayır tam tersine çok iyi geliyor."

Beni neden buraya getirmişti?
Neden elimi tutuyordu?
Ya okulda olanlar.
Bazen onu anlayamıyordum.
Daha doğrusu hiçbir zaman anlayamamıştım.
İstemsizce oluyordu her şey.
Ellerim,
ellerime hâkim olamıyordum.
İstemsizce saçını okşuyordum.
Ve gözlerine bakıp gülümsüyordum.

  Aramızda çok az bir mesafe kaldığında,
Bir adım atarak sarıldı.
Dudaklarımı çoktan alnına koymuştum.
tekrardan bir adım geri çıktı.
Ve gözlerime baktı.
Ayak uçlarına kalkarak yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

  Gözlerimi kapatmamı söyledi.
Kapattığımda bir kapı sesi geldi.
Elimden tuttu ve kitaplığın olduğu tarafa doğru yürüdü.
Tekrardan kapı sesi geldiğinde gözlerimi açmamı söyledi.
 
  Gözlerimi açtım.
Karşımda gördüklerim beni çok şaşırtıyordu.
Karşımda on binlerce kitap vardı.

"Şule buraya nereden girdik bunlarda ney?"

    Buradaki butun kitapları okuduğunu söyledi.

Onun bu davranışları beni çok etkiliyordu.
Bana hiçbirşey söylemiyordu.
Ama ben öğreneceğim.
Bunda kararlıydım.

Gökyüzüm SenWhere stories live. Discover now