Yarım Kalan Hikaye ~Kim Taehyung

2

Sadece gözlerime baktı. Bu onun için bir anlam ifade etmiyordu. Aynı benim de umrumda olmadığı gibi.

—Iyi okumalar. Diyerek kalktım sandalyeden.

Eşyalarımın olduğu masaya geçip testime geri döndüm. Sonunda gerçekten yorgunluktan bittiğimde kafamı test kitabımın üzerine koyarak derin bir nefes aldım. Taehyung'un olduğu yere çevirdim kafamı.

Gitmişti ve ben farketmemistim bile. Eşyalarımı toplayıp kütüphaneden çıktım. 5 defa zilin çaldığını duymuştum. Içeri gelen öğrencilerden tenefüs olduğunu anlayabiliyordum.

Çantamı sırtıma alıp kalktıgımda ufak bir bas dönmesi yaşadım. Arkamdaki kitaplığa çarparken gözlerimi kapadım bir kaç saniye.

Sonunda geçtiğinde sakince kütüphaneden çıktım. Bir ders kalmıştı.
Sınıfa girip çantamı bıraktım.

—Hey Hyuna yine ders mi çalıştın? Ortalıkta yoktun.

—Evet kütüphanedeydim. Dedim.

—Akşam parti var. Dedi.

—Gelirim. Dedim.

—Başka şansın yoktu zaten dedi gülerek.

Gülümsedim.

—Hadi dışarı çıkalım. Daha var zilin çalmasına.

...

Taehyung'u takip ettim. Nedense onu takip ettiğimi biliyormuş gibi hissediyordum. Ki öyleydi.

Onunla eş zamanlı olarak arabadan indim. Kapıyı kapatmayıp sadece seslendim.

—Hey Taehyung iyi geceler. Akşam parti var gelmek ister misin? Diye sordum.

—Zaten geliyordum dedi sakince.

Ona tuhafca baktım. Bu zamana kadar hiç bir partiye gelmemişti. Işte bu şaşırtıcıydı.

—Sevindim. Diyip el salladım ve arabaya geri bindim.

Daha hazırlanması vardı. Annem kesinlikle hiç bir partiyi kaçırmama izin vermezdi.

Eve geldiğimde hızlıca odama çıktım. Duş alırken annemin çoktan kıyafetlerimi hazırladığını gördüm. Partiden haberinin olmaması imkansızdı zaten.

Yüksek bel pembe eteğimi ve üzerine yarim omuzları açık bir bluz giydim. Makyaj masasına oturup makyajını yaparken köprücük kemiklerimi üzerine highlighter sürdüm.

Topuklu ayakkabılarımı giyip çantamı alıp koşarak odamdan çıktım. Merdivenlerden hızlıca inerken annemin daha gözlerinden ne kada mükemmel olduğumu anlamıştım.

—Zayıflamışsın sen. Dedi mutlulukla. Zaten zayıftım.

—Nasılım? Diye sordum gülümseyerek.

—Bu bacak boyunu kimden aldın benimkiler bu kadar uzun değil dedi gülerek.

—Ben kaçtım. Partiye geç kalmayım.

—Yarın ayilamiycak kadar sarhoş olma. Dedi.

—Tamam anne. Diyerek evden çıktım.

Şöför kapıyı bana açarken gülümsedim.

Partinin yapılacağı eve geldiğimde çoktan kalabalık oluşmuştu bile. Kapıdan içeri girdiğimde birbirlerini dürtükleyerek tüm gözleri bana döndürürken gülümsedim.

—Hoşgeldin Hyuna. Mükemmel görünüyorsun. Dedi Cho-ha.

—Sen de çok güzelsin Cho-ha dedim. Işte benim popülerlik tahtını teslim ettiğim kız.