3

1.5K 89 21
                                    

Koridorda sakince yürüyordum. Tam da tahmin ettiğim gibi dün geceyi hatırlamıyorlardı. Kütüphaneye girdim.

Kitaplıkların arasında gezinirken karşı kitaplığın arkasında Taehyung'u gördüm. Eline aldığı bir kitabı okurken ne kadar kusursuz görünüyordu. Onda başka bir şey vardı. O üzülmüyordu sanki. Bir robot gibiydi.

O kadar sakindi ki. Yanına gelen kıza baktım. Elindeki sütü uzattı. Sinirim bozulduğu için arkamı dönüp diğer kitaplığa geçtim.

Tesadüfen Jackson'la karşılaşırken neden herkes ilgilendiği kişiyle denk geliyordu bugün?

—Selam dedi.

—Selam. Sessiz ol. Diye fısıldadım.

—Efendim? Diyerek bana yaklaştı.

—Sessiz olmalısın. Diye fısıldadım kulağına.

—Pardon. Diye fısıldayıp geri çekildi.

—Test çözmüyorsun. Istediğin bir kitap mi var? Diye sordu kulağıma yaklaşarak.

—Hayır sıkıldım. Dedim.

—Istersen okuldan kaçabiliriz. Dedi gülerek.

—Annemin kulağına giderse o azari işiticek olan sen değilsin.

Ondan uzaklaşıp diğer kitaplığa gittim. Sadece geziyordum. Yine yanıma geldi.

—Şu kitabı alır mısın? Diye sordum. Üst raftaki bir kitaptı.

Beklemediğim bir şeyi yaptı. Aniden belimden tutup kaldırdı. Kitabı aldığımda kendi bedenine yaslayarak sessizce yere indirdi beni.

Hafifçe gülümsedim.

—Teşekkür ederim. Bu kadar uğraşmana gerek yoktu. Dedim.

Omuz silkti.

—Şimdi çalışmam gerekiyor.

Ufakca el sallayıp yerime geçtim. Kitabı açarken psikolojiye ilgimden dolayı bunu seçmem tuhaf değildi.

Biraz kitabı okuduktan sonra yine testlerime döndüm. Kitap okumaya çok zamanı olan bi insan değildim.

Zıl çaldığında toplanmaya başladım. Ders matematikti. Bu dersi kaçıramazdım. Hızlıca toplanıp çantamı sırtıma aldım. Diğerleri gibi kütüphaneden çıktım. Sınıfa girdiğimde  Cho-ha kollarını boynuma doladı.

—Sürekli ders çalışıyorsun. Seni özlüyorum~

—Sınavlar bittikten sonra eğleniriz. Dedim.

—Yanı 3 gün kaldı. Dedi zıplayarak ellerini çırparken.

...

Soruları sakince çözüyordum. Arada geriye yaslanip kalemi elimde döndürüp su içiyordum. Taehyung'la aynı sınıftaydık. Kelebek sistem olan bu  okulda onunla çok fazla denk gelmeye başlamıştık.

Bu kesinlikle bir işaretti. Kesinlikle. Normalde pes ederdim. Ancak kadar bile beni ona layık görüyorsa bunu geri itemezdim.

Bu sınavın sonucları açıklandıktan sonra ufak bir tatilimiz olucaktı. O sürede onu görememek üzücü olucaktı.

Heykel gibi kusursuz olan yüzünde gözlerimi gezdirememek muhtemelen sadece acı verecekti. Çünkü ölmek istediğimiz zamanlarda ölmüyorduk.

Sınavı bitirdim. Son kontrollerimi yaptıktan sonra zil çalmıştı. Oyalanmama rağmen mükemmel bir şekilde yetistirmistim sinavi.

Kopya isteyenlere son kopyalarini verirken kağıdımı teslim ettim.

Son saniyelerde her zaman kopya verirdim. Kalem kutumu toplayıp sırada kalktım.

Yarım Kalan Hikaye ~Kim Taehyung Where stories live. Discover now