"12": Beraber Uyuyalım

3.9K 267 94
                                    

Eun Bi ile Jimin'in olma ihtimallerini düşünürken omzuma bir el dokundu. Başımı kaldırdığımda Jungkook'u gördüm.

"Biraz konuşalım mı?"

Başımı sallayıp ayağa kalktım. Balkona doğru yürürken tabii ki de bizi fark etmişlerdi. Ama bende bir şeyler fark etmiştim.

İçimden cadı gülüşü yaparken dışarıdan oldukça ifadesizdim.

"Pikachu güzeldir."

Jungkook'un konuşmasıyla ona döndüm. Ellerini korkuluğa yaslamış kafasını hafif arkasına çevirmiş bana bakıyordu.

"Ne?"

"Pikachu diyorum. Pijamaların güzeldi."

Yanaklarım kızarırken omzuna hafifçe vurarak konuştum. "Cidden! Beni utandırmaya çok meraklısın."

Gülüp kafasını salladı. "Utangaç hallerini seviyorum dememiş miydim?"

Dediği şeyle kalbim olimpiyatlara girecek birisinin kalbi kadar hızlı atarken konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Davetiyeyi kimlere verdin?"

Düğün davetiyelerini seçmiştik. Üstünde iki tane el ele tutuşmuş insan gölgesi vardı. Kırmızı güller felan birde. Ben beğenip Jungkook'a fotoğrafını gönderdiğimde oda beğenmişti. Tabii ki önce bizim kızlara göndermiştim. İkisi biraz benim bu işte iyiye gittiğimi söyleyerek beni övdüler. Hepsinin onayını aldıktan sonra davetiyeleri almıştık.

"Hyunglarıma, birkaç arkadaşıma, teyzemlere felan verdim. Yakınlarıma verdim yani."

Başımı sakladım yavaşça. "Bende babama götürdüm. Davetlilere onun karar vermesinin daha doğru olacağını düşündüm."

Aklına bir şey gelmiş gibi ellerini kendine çekip dikleşti. "Ben bir şey söyleyeceğim." Başımı salladım beklentiyle. "Ben babanla konuştum."

Kaşlarım kalkarken yeniden söze başladı. "Hatta sen dün geldiğinde ben evden daha yeni çıkmıştım. Ben seni gördüm ama sen beni görmedin."

"Niye yanıma gelmedin? Babam mı bir şey dedi? Tek başına mıydın?"

"Hayır, hayır. Baban bir şey demedi. Sadece rahatsız etmek istemedim. Hem abinle gittik. Abinle oldukça iyi anlaşıyorum. Ona sadece Baek hyung diyorum. Oda bana Jungkookie diyor."

Bir çocuk neşesiyle söylediği şeyler karşısında gülümsedim. Gerçekten daha demin oldukça havalı ve nefes kesici gözükürken şimdi gözümde küçük bir çocuk olmuştu.

Dengemi bozuyordu.

"İçeri geçelim mi?"

Dediğim şeyle kafasını sallayıp onayladı. Beraber içeri geçip koltuklara oturduk. Çocuklar abur cuburları paketlerinden çıkarmış, kaplara koymuşlardı. Hani benim pikachulu pijamalarımla çıkardığım kaplar.

"Off!"

Taehyung'un bağırmasıyla herkes ona döndü.

"Canım çok sıkıldı. Bir şeyler yapalım yoksa terk ederim burayı."

Taehyung'un dedikleriyle Eun Bi konuştu.

"Oyun oynayalım!"

Taehyung gözlerini pörtletti ve parmağını şıklattı.

"'Doğruluk mu, cesaretlik mi?' oynayalım."

Herkes onaylayıp koltuktan kalkıp zemine oturdu. Aslında pek oynamak istemiyordum ama abimin arkamdan iteklemesiyle bende yanlarına oturmuştum.

Marry Me | JEON JungkookМесто, где живут истории. Откройте их для себя