"15": Çatlak

3.5K 257 52
                                    

Yeni hesabım: teokinintokkisi

(Bilgisayardan açtımjsnskdkdjeji)

Şu an kullanmıyorum ama bu hesabı kapatınca büyük ihtimalle ona geçeceğim.
Fic yazmaya devam etmek istiyorum.
Eğer sizde benim yazdığım ficleri okumak istiyorsanız diğer hesabı takip edin. Bu hesaptan devam etmeyeceğim gibi gözüküyor.
Başka bir şey olursa zaten buraya yazarım.

Keyifli okumalar. ^^

-------------------

"Biraz daha sola mı alsak?"

Yeniden elimi bazanın altına alıp kaldıracağım anda Jungkook konuştu.

"Hey, hey, hey, hey! Ben hyunglardan birini ararım, yardıma gelirler. Sen daha fazla uğraşma. Bir yerini inciteceksin."

"Oh.., peki."

Böyle yapmamalıydı. Ben salak bir kızdım. Onun birkaç lafına bakardı beni mikrodalgaya konulmuş bir çikolata gibi eritmek. Şu an düştüm ben şu lafına mesela.

Yani ben seven bir kızdım ve sevdiğim adam benim için endişeleniyor. Buna düşmeyip ne yapabilirim ki?

"Ah!"

Hemen yanıma gelen telaşlı bir Jungkook beni elimden tutup kaldırdı.

"Gerçekten! Nasıl arka arkaya yürürken yerdeki ıslak beze takılıp düşebilirsin ki?! Onu geçtim, niye arka arkaya yürüyorsun?!"

O bana bağırırken ben ayağımın acısı yüzünden kısık bir şekilde inlemiştim.

"A-ayağım acıyor."

"Ayağın mı acıyor? Tam olarak neresi acıyor? Ağrıyor mu acıyor mu? Ayağının üstüne mi düşmüştün? Bacağın mı acıyor yoksa aya-"

"Bileğim, Jungkook. Ayak bileğim."

Ben tek ayağımın üstünde ilerleyip hâlâ yerini bulamamış olan yatağımın üzerine oturduğumda hemen önüme diz çökmüştü. Ayak bileğime dokunduğunda yine acıyla inlemiştim.

"Ah!"

"Orası mı? Kızarmaya başlamış, birazdan da morarır. Şişmiş hemde. Sakar mısın sen?"

Dudaklarımı büzüp başımı iki yana sağladığımda yüzümü inceleyen gözleri bir an yumuşasada hemen kızgın haline döndü.

"Yürümeyi bir daha öğrenmen gerekiyor gibi gözüküyor. Neyse, doktora gidelim şimdi."

Kafamı sağa sola sallarken elimi de havada sallıyordum. "Hayır hayır, gerek yok. O kadar da önemli değil."

"Emin misin? Önemli değil mi yani? Bir insan canını nasıl önemsemez ki?"

Biraz.., fazla abartmıyor muydu?
Telefonunu çıkarttı ve birisini aradı. "Alo, hyung?"

Karşıdaki kişi konuştuğunda bakışları beni buldu. "Yok ya, önemli bir şey olmadı. Biraz Seolhyun'un ayak bileği çatladı sadece."

"Ne?!"

Abimin cırlamasını duyduğumda ben bile yüzümü buruştururken Jungkook telefonu hızla kulağından uzaklaştırdı.

"Neredesiniz?! Hemen geliyorum!"

"Bizim evdeyiz hyung. Gel de hastaneye gidelim."

Telefonu kapattıklarında ben boşluğa doğru bakıp mal mal sırıtıyordum.

Marry Me | JEON JungkookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora