"24": Son Kez

3.2K 224 160
                                    

Keyifli okumalar~♡



Sehun'un anlatımından;

Sabah yine kimin yanında uyandığımı umursamadan üstümü giyindim ve aşağı inip bardan çıktım.

Bir sokak aşağıdaki arabama doğru yürürken maskemi burnumu tamamiyle kapatacak şekilde yukarı çektim ve şapkam maskemle birleşip tam anlamıyla yüzümü kapatsın diye kafamı eğdim.

Arabama bildiğimde maskemle şapkamı çıkarttım ve annem ile babamın kaldığı eve doğru sürmeye başladım.

Evin önüne geldiğimde arabayı park edip, arabadan çıktım ve eve yürümeye başladım.

Bir süre sonra kapı açıldığında yeni alınan genç hizmetkâra göz kırparak içeri adımladım.

Önünde durduğumda ceketimi almak için ellerini omuzlarıma yükseltti ve konuşmaya başladı.

"Bay Oh sizi odasında bekliyor efendim."

Başımı sallayıp yanından ayrıldım ve merdivenleri çıkmaya başladım. Annem yok gibi gözüküyordu. Büyük ihtimalle yine alışverişteydi.

Babamın odasına geldiğimde kapıyı tıklatıp bir onay gelmesini beklemeden içeri girdim.

Babam başını asla kaldırmadan önünde ne olduğunu göremediğim bir şeylere bakıyordu. Onu umursamayıp rahat adımlarla kendimi masasının önündeki ultra rahat koltuğa bıraktım.

Birkaç dakika boyunca konuşmayınca telefonumu arka cebimden çıkarmak için hareketlenmiştim ki babamın sesiyle durdum. "Ver."

Kaşlarımı çattım. "Ne?"

"Telefonunu ver."

Yüzüme bakmadan söylediği kelimeler karşısında dudaklarımı alaycı bir gülüş aldı. "Neden?"

"Sana, telefonunu ver dedim."

Babamın sert bir ses tonuyla söylediği kelimeler ile gözlerimi devirdim ve daha fazla uzatmamak için telefonumu eline bıraktım.

Bana yandan bir bakış atıp telefonuma geri döndüğünde mırıldandı.

"Doğruymuş demek."

Endişe, içimde kendine büyük bir yer edinince babama bakmıştım. Ben hiçbir şey söylemeyince babam yeniden konuşmaya başladı.

"Seolhyun'a neden mesaj atıyorsun? Yoksa," kaşlarını kaldırdı ve alay dolu bir tebessüm sundu. "seni yeniden psikoloğa mı götürmeliyim?"

Kalbimin atışları korkuyla hızlanırken ellerim titremeye başladı. Ellerimi birbirine kenetleyip babama korkmadığımı göstermeye çalışsam da nafileydi.

"Ne dersin Sehun, psikoloğa gitmek ister misin?"

'Hemen bir randevu ayarlayacağım. Hemde yarına.'

Eski anılar aklımda yer edinirken gözlerimi yummamak için kendimi zor tuttum.

Psikolog mu? Gideceğim yerin bir psikolog olacağına emin miydi?

"Neden böyle bir şey yaptın? Seolhyun senin kullanıp attığın kızlardan değil. Bunun farkında değil misin?"

Kullanıp attığım kızlar mı? Onları kullanmıyordum ki.

Ben onlara beni kullanmaları için izin veriyordum.

Herkes benim için ayağıma geliyordu artık. Ben onların peşinde koşmuyordum ama onlar benimle bir gece geçirebilmek için randevu almaya çalışıyorlardı.

Marry Me | JEON JungkookWhere stories live. Discover now