"29": Güzelim

3.6K 232 155
                                    

Selam. Aşk kuşlarımızın ilk günlerine hoş geldiniz! (Öğk.-sap ben mood-)

NCT Punch'ın klibini izleyerek delirme yolundayım. O nasi danstır. Hele sonlardaki.

Eyyyy We Ballin!
Lilililililili!

Keyifli okumalar~!

--------

Sessiz geçen araba yolculuğunun ardından Jungkook tuvalete gidince bende hemen odama kaçmıştım. Heyecandan yerimde duramıyordum.

Ben onu seviyordum ve oda beni seviyordu! Tanrım! Biz birbirimizi seviyorduk!

Tam olarak şu an elimi saçlarımın arasına atarak çekiştirmeye ve kafamı yastığıma gömerek küçük (!) bir çığlık atmıştım.

Odamın kapısı birden açılınca telaşla kafamı lila rengi yastıklarımdan kaldırarak arkamı döndüm. Jungkook bir eli hâlâ kapı kulpunda, ağzı ve gözleri aynı şekilde açık bir şekilde duruyordu ve yine tatlıydı.

"Ne yapıyorsun? Niye çığlık attın?"

Gözlerimi büyülttüm ve abartılı bir şekilde kafamı sağa sola sallayarak cevap verdim. "Hiç, hiçbir şey!"

Endişeli ifadesinden çıkarak hafifçe güldü. "Ben de bir şey oldu sandım güzelim."

Oh...

Güzelim...

"Güzelim?"

Kaşlarımı kaldırarak söylediğim şeye karşı başını eğip gülmüştü. Yatağıma doğru adımlamaya başlayınca kasılan karnım yüzünden ölecek gibi hissetmeye başlamıştım.

Yanıma gelip benim gibi yatağa oturduğunda ona doğru döndüm. Yüzünden eksik olmayan ve kalbimi maratona sokan gülüşüyle konuşmaya başladı.

"Şimdi sen güzelsin," elini kaldırıp saçlarımın ucuyla oynamaya başladığında gerçekten ruhumu teslim edecek gibi olmuştum. "bugünden itibaren benim olduğun için, benim güzelim oluyorsun. Tabi bende senin yakışıklın olabilirim."

Tamam, sakinim.

Sakin felan değilim! Tanrı aşkına! Neden en son göz kırpmıştı ki?

"Bir şey demeyecek misin?"

Kafamı eğdim ve benim bile zor duyacağım şekilde mırıldandım. "Olur."

"Ne? Ne olur?"

"Yani.., benim yakışıklım olabilirsin."

Sonunda bir şeyler dediğimde Jungkook'un kahkahasını duydum. Kafamı kaldıramıyordum çünkü yanaklarım yine kızarmıştı.

"Seolhyun şu an bebek gibi gözüküyorsun. Sabah beni öpen kız nerede?"

Dedikleriyle bu sefer saçlarımla yüzümü kapatıp kafamı iyice eğdim. Yanaklarımla beraber artık her yerimin yandığını hissediyordum. Ne olurdu yani hatırlatmasaydı?

Çenemde hissettiğim parmaklarla Jungkook kafamı kaldırmıştı. Hâlâ saçlarımla yüzümü kapatmaya çalışırken diğer eliyle ellerimi tutup aşağı indirdi ve yüzüme gelen saçlarımı eliyle arkaya doğru itekledi. Şu an gülmüyordu. Aksine oldukça ciddi bakıyordu.

Marry Me | JEON JungkookWhere stories live. Discover now