13. Bölüm

106 7 2
                                    

Gecikme için özür dilerim...

İyi okumalar...

Zayn hızla ayağa kalktı. Kolumdan sıkıca tutmuş ve beni de beraberinde kaldırmıştı. Neler olduğun bilmiyordum ama kötü bir şeyler olduğu kesindi ve ben deli gibi korkuyordum. Kalbim boğazımda atıyordu.

Gözlerim Harry'e kayınca onunda korkuyla gözlerinin irileştiğini gördüm. Bu benim daha çok endişelenmemi sağladı. 

Zayn. Brandon'un yanından geçip giderken arkasından sürükleniyordum. Evden çıkınca Zayn'nin arabasına bindik. Ön koltuğa sinmişken emliyet kemerimi bağlamaya çalışıyordum. Ellerim deli gibi titrerken bu çok zordu.

Araba harekete geçince zorla emliyet kemerimi taktım. Yutkunarak gittiğimiz yola bakmaya başladım. Neler olduğunu sormak istiyordum ama buna cesaret edemiyordum. 

Derin bir nefes aldım. ''Neler oluyor Zayn?''

Fısıltı gibi çıkan sesime aldırmadım. O bir vampirdi ve beni duyabilirdi, değil mi? 

Zayn direksiyonu sağa kırıp ana yola çıkınca sorumu cevapladı. ''Vampir avcıları, insanlar. Adı üstünde, bizi avlıyorlar.''

Gülümsedi. Bu benim daha çok korkmamı sağladı. ''İnsanların bizden korkmalarını anlayabiliyorum. Bizden korkuyorlar ve yok etmek istiyorlar. Mantıklı. Ama anlamak istemiyorlar bir türlü. Zayıf olan avlanın. Bu doğanın döngüsü. Onlar, zayıf olduklarını kabul etmiyorlar.''

Yüzünü buruşturdu. ''Biz mecbur olduğumuz için onların kanlarını içiyoruz ama onlar ne yapıyorlar? Ah, illah dengeyi bozucaklar!''

Kaşlarım çatıldı. ''Bunları nasıl söylersin? Bir ay önce sende insandın ve ben şuan insanım. Kendimizi korumak istememiz doğal bir şey.''

Zayn bir an bana baktı. Daha sonra yüzünü yola çevirdi. ''İnsanları yargılamıyorum. Sadece... Sadece vampir avcılarını yargılıyorum. Onlar, küçük yaşta eğitim alıyorlar. Ne için? Bizi öldürmek için. Tamam, ben de biliyorum. Yaptığımız iğrenç bir şey ama söylediğim gibi. Bunu isteyerek yapmıyoruz. Sen nasıl su içiyorsan biz de kan içiyoruz. ''

Derin bir nefes alı gözlerimi yumdum. Başımı geriye yasladım. ''Aslında, insanlar ve vampirler uyum içinde yaşayabilir. Deneyebiliriz.''

Zayn'nin güldüğünü duyunca gözlerimi araladım. ''Ah, keşke herkes senin gibi düşünse. Eğer öyle bir şey olsaydı... Harika olurdu. Saklanmak zorunda kalmazdım ve belki... Belki hayranlarımla kendim olarak konuşurdum. Bir aydır işkence çekiyorum sanki... Saklanmayı sevmiyorum.''

Dudak büzdüm. ''Neden olmasın? Ama şöyle bir durum var ki vampirlerin insanları katletmeden durabileceğini onlara göstermek gerekir. Güven... En büyük unsur.''

Zayn cevap vermeyince iç çektim. ''Nereye gidiyoruz?''

Dudaklarını yaladı. Tanrı'm, bu gördüğüm en iyi manzaralardan biriydi. ''Şehrin içine. Kalabalık olduğu için vampir avcıları bizi orada bulamaz. Gerçi orada daha büyük bir sorunumuz olacak.''

Kaşlarım çatıldı. ''Nedir?''

Zayn keyifsiz bir şekilde güldü. ''Paparaziler...''

...

Zayn'nin muhteşem evine geldiğimizden beridir kendimde değildim. Tanrı'm, bu nasıl bir evdir böyle? Bu evse benim yaşadığım kulübe herhalde.

Zayn bana döndü ve güldü. ''Ağzını kapa.''

Açık olduğunu yeni fark ettiğim ağzımı kapattım. ''Tanrı'm, burası senin evin mi? Kaç oda var burada?''

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin