-31- Is it done?

11.7K 1.4K 2K
                                    

⚠️31. Bölüm⚠️

Yumuş yumuş olduk biliyorum her şey iyi hojj güzel, ee ama sonra? Oh ve de siz sanıyorsunuz ki bölüm isimlerini bunca zaman öylesine seçtim falan? Aslında her biri ağır spoiler içeriyordu ugh :')

Neyse 💜 bu arada bir önceki bölüm aktifliğiniz için teşekkür ederim harikasınız, aynı performansı sıçtığımızın bir resmi niteliğinde fragman olan bu bölümde de beklemekteyim :d

Bolca yorumlamayı unutmayalım 🐯🐰

~ Keyifli okumalar ~


***

"Beni fazla uğraştırdın ama şimdi ne kadar da uslusun..."

Karşısındakinin saçlarını sanki iyi bir çocukmuş gibi sıvazlarken, onun bu sakin hallerine hiç de alışık olmadığı türden histerik bir gülüş savurdu dudaklarından doktor.

"Alfa Min?"

Göz göze gelmeyi ihmal etmeden bir adım daha yaklaşıp mesafeyi kısarken onunla uğraşmaktan alıkoyamıyordu kendini.

"Ee hadi ama bugün fazla suskunsun, eski halini özlediğimi söylesem yalan olmaz..."

Sıkıntılı bir nefes veren adam, Yoongi'den çektiği ellerinin ardından arkasını döndüğü gibi duvarda asılı üç bilgisayar ekran sunucusuna çevirmişti gözlerini şimdi.

"Bakalım elimizde ne var..."

Bir yandan düşünüp bir yandan ekrandaki testin sonuçlarını incelerken, parmağının ucuyla çenesinin ucunu kaşıyordu kısılan gözleriyle. Gördükleriyle beraber usulca değişen mimikleri şeytani bir tavra büründüğü an arkasındaki Alfaya dönüp gel işareti yapmıştı ona.

"Yaklaş, daha yakından bak bitişine."

Onca zaman sonra bağlı olmayan Min Yoongi, ağır adımlarla doktorun yanına ulaştığında onun tam yanında yerini alarak ekrana iliştirdi bakışlarını. Mimiksiz robotik bir durumda kaskatı duran bedeninde ekranda gördüklerinden sonra değişen tek şey afalladığı için büyüyen göz bebekleriydi. Gizlemeye çalıştığı duygularını, Seokjin'in göremediği bir yerde duran yumruğunu sıkmakla yetinmek zorundaydı o dakika.

Kollarını bağlayıp önündeki masaya döndüğü gibi ahşabın kıyısına oturan Jin, tam önünde ayakta öylece dikilen Min'e kaldırmıştı bakışlarını, kirpiklerinin altından savurduğu delici bakışlar tarifsiz duyguları barındırıyorken iri dudaklarını araladı.

"Seninkini kaptılar desene."

Melodisi şeytandan farksız ve kendi kurduğu cümlelerle asıl siniri kendisineyken, dişleri gıcırdamıştı Seokjin'in. Karın boşluğundaki bandajın olduğu yere ulaşan parmakları orayı sıkıyordu istemsizce, öyle ki acıyan yarasını farkında bile değildi.

"Bambaşka biri gibiydi..." Dedi fısıltıyla.

Kendisine gelmek için kafasını iki yana sallayıp karşısındakini hedef alarak "Dönüşmüş olmasını bekliyor muydun? Bir şeyler söyle, put gibi durman canımı sıkıyor Min." Dediğinde, Alfa da boğazını temizleyip aldığı emir üzerine söze girmişti.

"Efendi Jeon, yaşatmayı sever."

"Hala Efendi mi diyorsun? Beynini sonunda kontrol altına alabilmeme rağmen hem de?"

Internity を Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin