-33- Bring the Pain

11.1K 1.4K 2.6K
                                    

️⚠️-33. Bölüm-⚠️

↘️ 32'yi henüz okumadan yanlışlıkla gelenler var dikkat!! Ve de bölüm sonundki iletiyi de okumadan geçmeyelim🍷

Çok küçük kısa bir notum olacak bölüme dair; Sindirerek ve de empati ile tüm hissiyatıyla anlamaya çalışıp girelim o cümlelerin taa derinine olur mu? :*

Ayrıca Internity'e olan ilgi ve alakanız için tesekkür etmekle birlikte
Sizleri sevdiğimi de bilin istedim 💜

Ozaman 3, 2 veeee...
Lets gey it! Upss, yani Get* it!

***

"Bozalım bu mührü."

Bu yankı, atmosferi sessizliğe boğdu ansızın.

İki adam da donup öylece kalakaldığında, Jeongguk'un o gerginliği saniye saniye azalan bakışları yere doğru usulca düşerken, bir adım geriye doğru gitmişti dengesi boşalır gibi.

Omega ise, sadece bu cümleyi kurmanın bile kurdunun dizlerini titreceğini asla tahmin etmiyordu o dakikalarda ve ağzından çıkan cümleyi gerçekleştirmeyi de aslında gerçekten istemiyordu ki... Hatta olur da Jeon bunu kabul ederse nasıl bir boşluğa düşeceğini dahi hesaplayamıyordu zihni, tek istediği onun bir şeyleri farkına varmasını ve artık konuşmasını sağlamaktı.

Çünkü bu suskunluğa fazlasıyla doymuştu.

İçinde bir yerlerde aslında thitanın da istediğinin bu olmadığını söyleyen taraflarına söz geçiremiyordu bir yandan da. Belki de bu hisse güvenmişti söylerken... Sessizlik içinde akla firar eden düşüncelerle ikisi de zorlandığı her halinden belli olan ve soğumaya başlayan tenleriyle sukunete gömülürken, bir türlü hiçbiri söze tekrar girememişti.

Oysa aniden yüreklerine bocalanan kırgın sızıyla birbirlerinin endişeyle şaha kalkmış kalp atışlarını bile duyuyor olmalıydılar, duymamak imkansızdı...

Kurtları içlerinde sessiz çığlıklarla adeta uğuldarken, büyük bir acının karanlığında girdaba doğru sürüklenmişler, Taehyung da sırtını arkasındaki duvara verip kendisine destek almıştı dik durabilmek için.

Jeongguk, sırtından aşağı adeta hayali kesikler açıldığını hissetmesiyle dişlerini sabırla sıktığında, göz temasından yoksun, başı hafifçe yere eğikti hala ve ardından da kendini toparlayan ilk kişi olarak dudaklarını araladı zorlukla.

"İ-istediğin... B-u mu?"

Taehyung, yutağına oturan ağırlıkla cevap veremediğinde, Jeongguk da kesik bir soluk bıraktı zorlukla önce. Kafasını büyük bir uğraş sonucu karşısındaki esmerin yüzüne kaldırdığında, onun buğulaşan ve ağlamamak için cebelleşen gözleriyle karşılaştı.

"Neden Taehyung..."

Sesi, anca fısıltıdan farksız çıkabiliyordu.
Omega, 'neden mührü bozmak istiyorsun' olarak algılamıştı önce bu soruyu ama aslında çok başka bir şeyden bahsettiğini anlamak üzereydi.

"Jiminle bile..." dediğinde ikisi de göz göze gelmiş ve ayakta zorlukla duruyorken devam etmişti sözlerine yutkunup.

"Jiminle bile paylaşabildiğin şeyleri
benden sakınman nedendi Taehyung..."

Internity を Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin