Ben geldim vee... Bu sefer yalnızca çok kısa bir giriş yapacağım :)
Arkadaşlar hikaye bitmedi farkındayız değil mi?? Devam ediyor. Bu dahil, bir bölüm daha var. Yani o kafanızdaki bazı fikirleri biraz gözden geçirmemiz gerek. Çünkü...
<< BU HİKAYEDE HER AN HER ŞEY OLABİLİR. >>
Yani demem o ki 52'nin son satırına kadar okuduğunuz şeylere hemen inanmayın ve bi sakin olun tamam mı bebeklerim 😘😘😘 Sizi bölümle başbaşa bırakıyorum 💜
***
Kendinde değildi.
Onca yolu yalnız başına nasıl geldiği ve arkasında ne tür bir felaketin yıkıntısını bıraktığını hissedemiyordu uyuşmuş zihni.
Alfa Min Yoongi...
Göğsüne asılı kapsülü sıkıp yol boyunca kendisine bastırarak dikilirken, ruhsuz bir cesetten farksızdı bedeni.
Öyle ki, adaya vardığının sinyalleri denizaltının içinde yankı bulurken bile, gözleri dalıp gittiği o noktayı sanki milyon parçalara ayırır gibiydi hala.
İnanamıyor, kabullenemiyordu.
Efendisi Jeon'u orada öylece bırakıp, şimdi o tanıdık topraklara tek başına ayak basacağına mantığı el vermiyordu.
Görüntüler sürekli zihninde geri sarıyor ve siyahlının onu kapsülün içine zorla itişi dönüp duruyordu gözlerinde.
Her şey, koca bir şaka gibiydi.
Tesisin 100 metre kadar ilerisine yeraltı boşluğundan fırlattıldığı andan itibaren bir süre sonra uzaktan izlemek zorunda kaldığı gözleri önündeki o patlama, bulutları bile karartan dev siyah dumanları etrafa sarmış, alevler içinde kalan yer, saniyeler içerisinde harabeye dönmüştü yıkılarak.
Dönüş yolundaki denizaltında saatler boyunca öylece duvarın dibine çöken Yoon ile bir süre sonra irtibata geçen Holo ise, ona bazı açıklamalar yapmak adına görüntüler izletmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tüm bunların sebebine dair...
<< Görüntülerdeki karargah, dünya üzerinde kalan tek orduya aitti. Kuzey Kore Titanlığı ve Rusya'ya ait olan o yerleşkedeki ekipmanlar, toplamda 4 büyük savaş gören yaşlı Dünya'nın yok ettiği ekosistemden kalan tek kırıntılardı teknoloji ve askeri güce dair...
Keza Mr. Petrovski, Jeon ile yaptığı tehdit dolu anlaşmayı yaptığını sanarken, tam da bu sahip olduğu orduya güveniyordu.
