[Tamamlanmıştır.]
.
.
.
.
"Çünkü mavi umudu temsil eder ve ben de birgün mutlu olmayı umuyorum."
.
.
.
-Kurgunun şarkısı [ Jungkook- Euphoria]
.
.
-Singularity: Eşsizlik.
.
.
[Baba - Kız kurgusudur. Aşk unsuru yoktur.]
.
.
Başlama Tarihi: 05.05.2020...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Galiba şuan geceydik ve biri beni saçlarımdan öpüyordu. Kim bilmiyordum ama çok güzel hissettiriyordu.
Seviliyormuş gibi.
Bir eliyle saçlarımı okşuyor ardından öpücük konduruyordu. Sanki bu yaptığı şey bana özelmiş gibi hissediyordum.
Uyanıp kim olduğuna bakmak istiyordum ancak her öptüğünde daha çok uykum geliyordu.
Normal mi?
Saçlarımı öpen kişiye dönüp gözlerimi aralamaya çalıştım. Ama çok uykum vardı.
İyi de ben, beni kimin öptüğünü merak ediyordum?!!
"Şşşttt. Uyu meleğim,ben burdayım." Galiba o'ydu. Ben babam olduğu için mi öpüyordu? Yoksa beni sevdiği için mi?
Bilmiyordum. Ama çok güzeldi. Acaba ona yakınlaşsam birşey der miydi?
Niye desin ki! Sonuçta o benim babamdı. Bunda bir sorun olamazdı!!
Ona yaklaşacaktım ama uykum ağır basıyordu. Elimi bile kaldırmak istemiyordum.
Ben uykuyu seçiyordum. Yarın gece sarılırdım ona.
●●●
"Günaydın kook Bey." Hyunglarımın seslenişlerine güldüm. Ama çok uykum vardı. Ve ben uyumak istiyordum.
"Ne bu hâl!!"
Bende onlar gibi yere oturarak gözlerimi açmaya çalıştım.
"Heeyy!!"
"Efendim hyung." Sesim hala çok kötü çıkıyordu ve uykum ağır basıyordu.
"Ne bul hâl?"
"Gece uymadım. On-"
"Konuştunuz mu?! Ne dedi bizim hakkımızda?? Bizi sevmiş mi?!!" Taehyung hyung'a hep beraber sesli güldük. Çok heyecanlıydı ama hüsrana uğrayacaktı.
"Hayır hyung." Kahkahamın arasında konuşmuştum ama anladığına emindim.
"Ee o zaman sen niye uykusuzsun?!!" Sesi bir sinirli,bir hüzünlü çıkıyordu. Ve bu benim ister istemez gülmeme yol açıyordu.
Derin bir nefes alarak kendime gelmeye çalıştım.
"O odaya geldiğimiz gibi uyuklamaya başladı. Gerçekten çok yorulmuş. Gece boyunca sadece 1 kerekalktı."
"Sen ne yaptın da uykusuzsun?"
"Onu izledim ve hiç pişman değilim."
"Seni babası olarak görecek. Inan bana. Dün hepimiz gördük. Bizden de isteyebilirdi ancak o senden istedi. O yüzden sakına saçma salak şeyler düşünme."
Jin hyung'a minnetle baktım. Teselliye ihtiyacım vardı ve onlar bunu çok iyi yapıyordular.
"Hadi kalkında pratik yapalım. Öğleden sonra zaten Cho Hee geliyor. Ondan önce PD'yle görüşmemiz lazım. Bizi odasına çağırmış."
Bakalım nasıl azar işitecektim... Ağzıma edeceği kesindi ancak derecesini çok merak ediyordum.
Sonuçta beni geberteceğini hepimiz biliyorduk. Sadece boş bir umut çok kızmaz diyordum. Tabi bu hayaldi ancak rüyamda olurdu...
Telefonları bir köşeye bırakıp çalışmaya başladık.
Uzun bir gün beni bekliyordu...
...
"Ben Cho Hee'yi uyandırıyım. Sonra PD'nin odasına gideriz."
Hepsi kafa sallayınca hızlıca stüdyodan çıktım. Kızımı görmek istiyordum. Hemde fazlasıyla.
Odaya girip baktığımda tavanla bakışan Cho Hee çok masumdu. Ve ben tüm gün bu bebeği izleyebilirdim.
"Cho Hee?" Gülümseyerek yanına gittim. Uyku sersemiyken aşırı tatlı oluyordu.
"Günaydın." Onu kucağıma alıp banyoya götürdüm. Bu sefer yüzünü ben yıkayacaktım.
Yüzünü yıkayacakken kıkırdaması beni mutlu etmişti. Umut vardı.
Hemde çok büyük.
Hızlıca elini yüzünü yıkayıp üzerini değiştirdim. PD'yle konuşup saat belirlesek iyi olurdu. Artık günlerimi kızıma ayırmak istiyordum.
"Benim küçük bir işim var sonra gelicem. Sen burda bekle tamam mı?"
Kafa sallayarak onayladı. Onu şuan da öpmek istiyordum ancak rahatsız olacağını düşündüğüm için öpmüyordum.
Geceyi beklemem gerekiyordu.
Koltuğa oturup yanında ki peluş tavşanına sarıldı. Büyük ihtimal canı sıkılacaktı ancak şuan yapabileceğim tek şey televizyon açmaktı ki Bay Kim onun televizyon izlemeyi sevmediğini söylemişti.
Bu da demek oluyordu ki 'işini hızlı bitir ve odaya gel.' Umarım PD uzun konuşmazdı da bende hızlıca gelebilirdim.
Yoongi hyung 'PD'nin odasındayız.' Diye mesaj attığı için direk PD'nin odasına geldim.
Beni nasıl 1 saat bekliyordu tahmin bile etmek istemiyordum.
