30|Miniğim

174 13 0
                                    

Bölüm 30|Miniğim

-Jeonikook iyi okumalar diler...

"Ben senden bıkamam ki miniğim. Ben senden hiç bıkmam."


Odaya girdiğimde koltukta uyuyan bir adet minik beni çok mutlu etmişti. O kadar masum uyuyordu ki.

Ellerimi yıkayıp, hemen yanına oturdum. Onu izlemeye başlayacakken dikkatimi birşey çekti.

Sehpa da üstü yazılı bir kağıt.

Sevgili Günlük diye başlıyordu. En son okuduğumda günlüğün sayfaları bitmişti. O yüzden buraya yazmış olmalı.

Hemen kâğıdı alıp,okumaya başladım. Neler yazdığını tabi ki merak ediyordum.

Artık geceleri korktuğum için ağlamıyorum.

Artık mutlu olmak için Ay Dedeye bakmıyorum.

Artık birileri bana yardım etsin diye düşünmüyorum.

Sadece babam benden bıkmasın.

Tek isteğim bu.

Senden nasıl bıkabilirim ki miniğim? Hem de herşeyim sen iken?

Yavaş yavaş okumaya devam ederken beni gene üzen paragraf.

Günlük ben babamın beni bırakmasından çok korkuyorum. O da beni annem gibi bırakmaz değil mi?

Asla miniğim. Asla seni bırakmam.

O da beni bırakırsa bana kim bakar ki? Ben eski eve dönmek istemiyorum. Eğer dönersem o adam bana çok kızar. Oysa ki babam bana hiç kızmıyor.

Ben sana nasıl kızabilirim ki?! Gözlerinde ki o korkuyu görmek bile içimi cız ettirirken, sana nasıl kızarım?!

Kâğıdı sehpanın üzerine bırakıp, gözlerimi yumdum. Bu kadar korkacağını bilseydim, eve güvenliği artırmadan ayak basmazdım.

Ama bilmiyorum işte. Lânet Olsun ki bilmiyordum!!!

Onu bırakmamdan çok korkuyordu. Dün bu yüzden daha çok ağlamıştı. Tanrım...

Koltuktan kalkıp,miniğimde kucağıma aldım. Ona sarılırak dinlenmek istiyordum. Eminim ki öyle tüm dertlerim geçecekti.

Kollarımı sıkıca sarıp, kokusunu içime çektim. Ben bu huzur kokuludan, onu her kokladığımda melek olduğuna inandıran miniğimden vazgeçemezdim ki.

...

Yanağıma konan öpücükle gözlerimi açtım. Hayatımda hiç bu kadar güzel uyandırılmamıştım.

"Baba."

"Miniğim.." alnına bir öpücük kondurup geri çekildim. Çok masumdu.

"Ben ne zaman yatağa yattım?"

"Ben taşıdım seni miniğim."

Oturur pozisyona gelip, onu kucağıma aldım. Kucağımda olmayı sevdiğini yazmamış mıydı? Bana da yerine getirmek düşerdi.

"Miniğim, şimdi ben sana bir soru sorucam ve sende doğrusunu söyleyeceksin. Anlaştık mı?"

"Hm,hm."

"Sen dün gece, seni bırakacağımı düşündüğün için mi ağladın."

"Hm,hm."

"Peki. Bir tane daha soru soruyorum. Senden bıkacağımı mı düşünüyorsun?"

Kafasını eğince bu korkusunun da ne kadar çok büyük olduğunu anladım.

"Eğme o kafanı miniğim. Sadece doğru söyle tamam mı? Ben üzülmen için sormuyorum bu soruyu."

Kafasını kaldırıp gözlerime baktı. Onu cesaretlendirmek için gülümsedim ki işe yaramış gibiydi.

"Bıkar mısın?"

Burukça gülümsedim. Seni bırakma ihtimalim dahi yok miniğim.

"Asla. Asla senden bıkmam. Ben senden bıkamam ki miniğim. Ben senden hiç bıkmam."

Güzel yüzü gülünce, bende güldüm. Benim miniğim hep gülmeliydi. Ona gülmek yakışıyordu.

"Ve küçük Hanım seni sonsuza kadar bırakmicam. Sen sonsuza kadar benimle yaşayacaksın."

Dediklerim onu mutlu etmiş olacak ki; kafasını göğüsüme gömüp, kollarını bedenine sarmaya çalıştı. Bende bu hâline gülerek kollarımı bedenine sardım.

"Seni seviyorum baba."

"Seni seviyorum miniğim benim. "











25.05.2020

23.58

-Jeonikook

SingularityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin