36|Neden Söylemedin?

176 12 1
                                    

Bölüm 36|Neden Söylemedin?

-Jeonikook iyi okumalar diler...

"

Evet hyung. İki gündür konuşmuyor. Şuan uyuyor. Tamam. İyi geceler." Yatağa yönelip,miniğime baktım.

İki gündür bizimle hiç konuşmuyordu. Sadece tek tük şeyler söylüyordu ve sonra da ağzını açmıyordu.

Beni endişelendirse de birşey yapamıyordum. Elimden hiçbirşey gelmiyordu.

Bunu düşünmekten uyuyamamıştım. Biraz önce de Yoongi hyung arayıp ne olduğunu sormuştu.

Ama cevap aynıydı.

Hiç. Hiçbirşey olmamıştı. Ve ben beklemekten, düşünmekten yorulmuştum.

"Miniğim. Benim güzel kızım, keşke sorununu söylesen. Seni üzen şeyi, bizimle konuşmanı engelleyen sorunu söylesen de bizde çözüm bulsak."

Alnına bir öpücük bırakıp, ona sarılarak uyudum.

...

Koltuğa oturup, gene kucağımda olan miniğime baktım. Hâlâ yüzü asıktı ve bu durum beni çok sıkmıştı. Sinirlerime hakim olmakta zorlanıyordum.

Yanağını okşayıp, bana bakmasını sağladım. Benim masum bebeğimi ne üzüyordu merak ediyorum.

"Bebeğim, artık bana sorununu söyleyecek misin?"

"Korkuyorum..."

Sonunda.

"Neyden birtanem?"

"Baba beni bırakmazsın değil mi?"

Şu konu!

"Meleğim bu konuyu kapattık sanıyordum." Yatağa bedenini bırakıp, bende tam karşısına oturdum.

"Ama korkuyorum."

Derin bir nefes aldım. Bu haftanın ana konusu olmuştu.

"Bak miniğim. Sen benim kızımsın. Ve bu sonsuza kadar böyle kalacak. Kimse de bunu değiştiremez. Sen bile bunu değiştiremezsin."

"Ama..."

"Aması yok miniğim. Artık bu konuyu kapatalım. Çok uzamadı mı sence de?"

"Baba..."

"Söyle miniğim."

"Hani biz eve gitmiştik ya."

"Evet."

Bu konu nereye bağlanacaktı?

"Ben de o sabah ağlamıştım."

"Hm,hm."

"Ben o geceden beri kâbus görüyorum. Beni hep bırakıyorsun."

Tanrım... Bu yüzden bana hep sarılıyordu.

"Benim masum bebeğim, gel buraya." Hızlıca kucağıma aldım küçük bedenini. Bunun için her gece beni öpüyordu.

"Bebeğim, bana bunu neden söylemedin?"

"Geçer belki dedim ama olmadı."

"Hâlâ görüyor musun?"

"Hm,hm."

Saçlarına öpücük kondurup, geri çekildim. Korkusunu şimdi anlıyordum.

"Ama önemli değil. Geçer. Sarılarak uyuyalım."

"Ne demek önemli değil?! Senin içinde olduğun her konu önemli. Hem küçük Hanım bunu benden saklama sebebiniz geçeceğini düşünmen ise bu geçerli bir sebeb değil."

"Benden birşey saklamanı istemiyorum. Her ne olursa olsun. Anlaştık mı? Ben senin babanım. Bana söylemeyipte kime söyleyeceksin?"

Kocaman gülümsemesi benimde gülümsememe yol açtı.

"Yarın işe gitmem ve tüm günü beraber geçiririz."

"Ama abiler kızmaz mı?"

"Sorun yok miniğim. Ben onu hallederim. Şimdi küçük Hanım bir bakalım yorganın içine. Beraber hayal kuralım."

Hızlıca yorganı açıp, ikimizde içine girdik. İçine girince;direk kollarımı, küçük bedenine sardım.

"Baba."

"Söyle miniğim."

"Hayal kurmak yerine saçlarımla oynasan?" Kafasını kaldırıp bana baktı." Olur mu?"

Güldüm. Benim masum bebeğim zamanla içine atmaması gerektiğini de öğrenecekti.

"Olur birtanem."

Kollarını belime dolayıp, kafasını göğüsüme yasladı.

Bende saçlarını yavaş yavaş okşamaya başladım. Bu gece uyumayacaktım. Miniğimin sorununu çözdükten sonra rahatlıkla uyuyabilirdim.

...

"Ba...ba."

Miniğimin mırıldanmasıyla yatakta doğruldum. Onu sakinleştirmem gerekiyordu.

Kollarımı bedenine sarıp, kendime yaklaştırdım.

"Miniğim."

"Gitme....."

Küçük elini, elimin içine aldım.

"Gitmiyorum miniğim. Burdayım."

"Baba beni bırakma..." ağlamaya başlamasıyla, yavaşça kucağıma aldım. Kucağımdayken sakinleştirmek daha kolay olacaktı.

"Seni bırakmıyorum miniğim." Bir yandan sırtını sıvazlıyor, bir yandan da öpücük konduruyordum.

"Hayır..."

"Şşşttt, ben yanındayım." Üstüne örtüyü çektim. Sakinleştiriyim derken hasta yapmak istemiyordum.

"Baba....beni...bırakma..."

"Bırakmıyorum miniğim, bırakmıyorum. Bırakmicam da."

Ağlaması durunca;sakince yattıp, sağa döndüm. Hâlâ kollarım arasındaydı. Ama gene de birşeyler sayıklıyordu.

Saçlarına kafamı gömüp, kokusunu içime çektim. Melek kokulum bana huzuru getiriyordu.












29.05.2020

00.28

-Jeonikook


SingularityNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ