19|Artık sorun yok

209 19 2
                                    

Bölüm 19|Artık sorun yok

-Jeonikook iyi okumalar diler...

Arabayı hızlıca şirketin otoparkına soktum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arabayı hızlıca şirketin otoparkına soktum. Akşam olmuştu ve ben deli gibi kızımı merak ediyordum.

O sikik herifin dedikleri umrumda bile değildi ve olmayacaktı da. Sadece nasıl bu kadar câni olduklarını anlamıyordum.

Küçücük bir çocuğa tokat atmak,onu yağmur yağarken dışarda bırakmak, asla ilgilenmemek çok câniceydi. Ne olursa olsun o da bir can dı.

Ama artık sorun yoktu. Herşey bitmişti. Hepimiz beraber çok mutlu olacaktık. O pislik herifte kuduracaktı. Salak!

Odamın önüne ne zaman geldiğimi bile anlamamıştım ama şu sıralar zaman çabuk geçiyordu. Geçmeliydi de.

İçeri girdiğimde hepsinin oyun oynamaları gülümsetecek cinstendi.

"Yaaaa. Oppa hile yapmasana!!"

"Cho Hee'ye katılıyorum. Tae hile yapma!!"

"Ne hilesi canım!! Sizi yendim diye hile mi yapmış oluyorum?!"

"Evet!" Hepsinin aynı anda söylediği şeye güldüm. Yenilmeyi sevmiyorlardı.

"Jungkook 3 saatir aralıksız Cho Hee'nin oyun oynadığını duyarsa bizi gebertir biliyorsunuz değil mi?"

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. 3 saatir oyun mu oynanırdı Tanrı aşkına!!

"Offf hyung!! Nerden bilcek?!"

Hepsi onaylar şekilde kafalarını salladılar. Tanrım!! Sen bana sabır ver!!

Sessizce yanlarına gidip Cho Hee'yi kucağıma aldım. Hepsinin bakışları bana dönmüştü. Bunu beklemiyorlardı tabi.

"Hyung!! Gerçekten inanmıyorum size! Nasıl 3 saatir oyun oynarsınız yaa!!"

"Sen nerden geldin lan!!"

Hallerine kısaca gülüp, ciddî halime geri büründüm. Şuan azarlamam gerekiyordu!!

"Jungkook şimdi şöyle-"

"Siz bir defolup gidin hyung. Ben kızımla ilgileneyim. Sizin hesabınızı yarın alıcam."

'Gene iyi yırttık.' Diyerek odadan çıkan Jin hyung'a göz devirdim. Yarın canlarını okuyacaktım.

Hepsi odadan çıkınca kucağımda ki bebeğime döndüm. Çok masumdu. Nasıl vurmuşlardı ona?!

"Prensesim günün nasıl geçti?"

"Güzeldi."

"Mutlu oldun mu? Oyun oynarken?"

"'Hm,hm"

Montumu koltuğun kenarına asıp,üstümde ki fazlalıktan kurtuldum.

"Öyleyse küçük Hanım. Beni de mutlu etmek ister misiniz?"

Bana anlamaz bakışlar atarken onu yatağa bıraktım.

"Bekle burda prensesim. Ellerimi yıkayıp geliyorum." Kafasını sallayıp yorganın içine girdi. Bende hızlıca ellerimi yıkayıp üzerimi değiştirdim.

Yatağa yatıp vücudumu ona döndürdüm.

"Mesela beni de mutlu etmek için sarılabilirsin küçüğüm."

Onu kendime çekerken mırıldanışı kulaklarıma doldu.

"Ben küçük değilim ki. Siz çok büyüksünüz."

Büyük bir kahkaha atmama engel olamadım.

"Hayır,sen çok küçüksün hatta miniksin. Benim miniğim."

Gözlerini kapatıp uyuma pozisyonuna geçti. Gerçekten hep böyle yapacaksa kalbimin sağlığı hiç iyiye gitmiyordu.

"Uyuyacak mısın miniğim?"

"Hm,Hm."

"Sana şarkı söylememi ister misin?"

"Ama sende yorgunsun."

Saçlarına öpücükler kondurup küçük ellerini elime aldım. Elini tutmak bile gülümsetiyordu.

"Bu sana şarkı söylememe engel değil miniğim?"

"Seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum
Senin için güzel bir yalan
Aşk çok delice,aşk çok delice
Beni silmeye çalış ve kendi oyuncağın yap

Seni çok seviyorum,seni çok seviyorum
Senin için güzel bir yalan
Aşk çok delice,aşk çok delice
Beni silmeye çalış ve kendi oyuncağın yap.

Bıktım artık bu sahte aşktan, sahte aşk, sahte aşk.

Üzgünüm ama bu sahte aşk,sahte aşk,sahte aşk."

"İyi uykular miniğim. Tatlı rüyalar."













11.05.2020

02.22

-Jeonikook

SingularityWhere stories live. Discover now