31| Uykucu

166 12 0
                                    

Bölüm 31|Uykucu

-Jeonikook iyi okumalar diler...

"Gerçek olacak şeylerden korkmalısın miniğim. Gerçek olmıycak şeylerden değil."

Gülümseyerek yatağa ilerleyip, hâlâ uyuyan bedene baktım. Öğlen olmuştu ve o hâlâ uyuyordu.

Yatağa oturup, yüzüne öpücükler kondurmaya başladım. O kadar tatlıydı ki, yanaklarını ısırasım vardı.

Mırıldanarak bana dönse bile hâlâ gözlerini açmamıştı. Bu hâline güldüm.

"Uykucu uyan bakalım, öğlen oldu."

Gözlerini açıp, bana baktı. Sonra etrafta gözlerini gezdirip tekrar gözlerini yumdu. Bu kadar uykusu var mıydı?

Sinsice gülümseyip, ellerimi karına yerleştirdim. Gıdıklayarak uyandırmak gerekecekti anlaşılan.

Gıdıklamaya başlayınca;bana kahkahalarıyla cevap vermesi, Beni de güldürüyordu.

"Seni gidi uykucu. Bir de tekrar uyuyorsun öyle mi?!!"

"Ba-ba yapma bak-aahh uyandım."

Dediklerini kafamla onaylayıp, gıdıklamayı bıraktım. Öğlenleri ve geceleri en sevdiğim anlar olabilirdi. İkimiz beraberdik.

"Baba çikolata yiyelim mi?"

Dediğine güldüm. İşte artık benden çekinmiyordu. İstediği şeyleri rahatlıkla söylemeye başlaması çok güzeldi.

"Yiyelim miniğim de, ilk önce kahvaltı etmemiz lazım. Ondan sonra yiyebiliriz."

Beni onaylayınca,gülümseyip yataktan kalktım. Bende çok açken hemen yesek iyi olurdu.

...

"Miniğim sadece bir tane almak istediğinden emin misin?"

"Hm,hm."

"Eğer istersen birkaç tane daha alabilirsin."

"Gerek yok ki."

Pes edip, çikolataların parasını ödedim. Çekinmiyor demiştim ama sadece bir tane çikolata almıştı ve tüm ısrarlarıma rağmen de, birkaç tane daha almıyordu.

Marketten çıkınca el ele, şirkete yürümeye başladık. Market,şirkete çok yakın olduğu için rahattık.

Asansöre yönelip, tuşa bastım. Merdivenle çıkarak, onu da yormak istemiyordum.

"Asansöre mi binicez?"

"Evet miniğim."

"Ama ben asansörden korkuyorum. Ya için de kalırsak?"

Dediğine güldüm. Benimde ilk bindiğim zamanlar klostro fobim vardı ama bir süre sonra alışmıştım.

"Korkmanı gerektirecek birşey yok miniğim. Kalmayız ama kalırsak yardıma gelirler."

Ben adım atınca o da atmış ve asansöre binmiştik. 12. Kata basıp beklemeye başladım.

Elimden anahtar düşünce, elimi tutan küçük beden de sıçradı. Korkusu artmıştı.

Yere eğilip anahtarı aldım. Ardından miniğime dönüp, küçük ellerini tuttum.

"Miniğim, çok mu korkuyorsun?"

"Hm,hm."

"O zaman korkuttuğunu zamanlarda bana sarıl olur mu?"

"Ama ben geceleri zaten sana sarılarak uyuyorum."

Mükemmel birşeydi.

"Evet ama o başka. Onu uyumak için yapıyorsun, bunu ise korktuğun için. "

"Tamam, o zaman." Deyip,kollarını boynuma doladı. Bende kollarımı ona doladım.

Miniğim benim...

...

Ben çizgi roman okuyordum, miniğim ise çizgi film izliyordu. Tüm dikkatini filme odaklamış, benim ne yaptığıma dahi bakmamıştı.

Tekrar dönüp baktığımda;telefondan çizgi filmi kapatmış, ellerini önünde birleştirip, tavana bakıyordu.

Gülüp, elimde ki çizgi romanı komidine bıraktım.

"Ne yaptığınızı sorabilir miyim uykucu Hanım?"

"Hayal kuruyorum."

Küçük bedenini kollarım arasına aldım.

"Hmm, neymiş o hayal,bana da anlatır mısınız?"

"Olmaz. Eğer anlatırsam sen kitabını okuyamazsın. Ben sana daha sonra anlatırım olur mu?"

"Benim düşünceli meleğim." Diyerek burnuna öpücük kondurdum. Ama o hayali merak ediyordum. Kesinlikle dinleyecektim.

"Küçük Hanım, söyleyebilirsiniz çünkü ikimizin de biraz dan uyuması lazım."

"Olsun. Yarın anlatırım."

Benden birşey mi saklıyordu?

"Miniğim, benden birşey mi saklıyorsun?"

"Hayır, hadi uyuyalım."

"Cho Hee. Söyle bakalım neymiş o hayal."

Pes edercesine kafasını öne eğdi.

"Offf tamam hayal kurmuyordum."

"Ne kuruyordun peki?"

"Hiçbirşey. Yani düşünüyordum."

Küçük bedenini, dizime otuturdum.

"Ne düşünüyordun?"

"Dün 'nü?"

Dün ne olmuştu ki?

"Dünle ilgili ne düşünüyordun?"

"Konuşmamızı."

Sesi fısıltı gibi çıkmıştı ancak ne dediğini anlamıştım. Hâlâ onu bırakacağımı mı düşünüyordu?

"Miniğim, hâlâ seni bırakacağımı mı düşünüyorsun?"

"Özür dilerim ama evet. Yani düşünmüyorum sadece korkuyorum. Sabahları yanımda olmuyorsun ve beni bıraktığını düşünüyorum, sonra sen ünlüsün ve hayranların var onlara zaman ayırmak isteye-"

"Bunların hiçbiri seni bırakmam için geçerli bir sebeb değil. Sen daha buraya gelmeden önce 1 hafta boyunca ben seni bekledim. Senin sorumluluğunu almaya hazırdım miniğim."

Yorganı açıp, üstümüze örttüm. Hâlâ kollarım arasındaydı ve bu çok güzel bir histi.

"Ama ya benden bıkarsan. O zaman ne olacak?"

"Gerçek olacak şeylerden korkmalısın miniğim. Gerçek olmayacak şeylerden değil."

Kafasını sallasa bile anlamadığını biliyordum. Kollarını kendine dolayıp, göğüsüme sokuldu. Ben de kollarımı ona dolayıp,kendimi huzurlu uykunun kollarına bıraktım.












26.05.2020

18.18

-Jeonikook

SingularityWhere stories live. Discover now