Singularity

20|Gerçekten Salaksın

Bölüm 20|Gerçekten Salaksın

-Jeonikook iyi okumalar diler...

"Ben onun ağlamasına,üzülmesine kıyamazken, onlar ona el kaldırmış. Benim miniğim onlar yüzünden gözyaşı dökmüş."

"Söyle bakalım kook efendi. Dün ne işin vardı?"

Kendileri beni sorguya çekmiş,dün ne yaptığımı soruyorlardı. Kızacaklardı, biliyordum ancak ben pişman değildim.

"Jungkook?"

"Cho Hee'ye bakan diğer şerefsiz adam varya."

"Şerefsiz?"

"Evet hyung. Şerefsiz. Gittim onu dövdüm."

"NE YAPTIN! NE YAPTIN?!!!"

"Dövdüm. "

Yoongi hyung karşıma oturunca bacaklarımı uzattığım yerden çekip bardaş kurdum.

"Niye dövdün?!"

Derin bir nefes verdim. Bunu söyledikçe o adamı daha çok dövesim geliyordu.

"Jungkook! Konuş!!"

"Dövdüm bitti işte. Sinirimi bozan bir haber aldım. Ve gidip ağzına sıçtım. Şuan da bir sorun yok."

"Adamın ağzına niye sıçtın salak!!"

"Hyung. Sinirimi bozdu." Onlara ' Cho Hee'ye el kaldırmış' dersem olay büyüyebilirdi ancak zorlarsa tabi ki söylerdim.

Bir güzel hepimizden de dayak yerdi orospu çocuğu!

"Sen gerçekten salaksın!"

"Salak değilim Jimin hyung."

"NESIN O ZAMAN!"

"Hyung-"

"Ne hyung!!" Diye bağıran Namjoon hyung gibi bende ayağa kalktım. Galiba gene dayak yiyecekti.

Ne mutlu bana!!

"Jungkook. Bak neden vurdun bilmi-"

"Cho Hee'ye el kaldırmış." Bunu söylemek neden bu kadar zor!!!

"N-Ne?!"

"Ben onun ağlamasına,üzülmesine kıyamazken,onlar ona el kaldırmış. Benim miniğim onlar yüzünden göz yaşı dökmüş."

Hepsi donmuştu. Beklemiyorlardı. Ben beklemezdim. Ancak günlüğünü okuyana kadar. Ağlarken ki anlarını okumak bile çok kötü bir histi.

"Sen nerden biliyorsun?"

Taehyung ve Jimin hyung"un gözleri dolmuş,diğerleri ise hâlâ şoktalardı.

"Günlüğünü okudum. Sonra dün sabah söylemesini istedim. En sonda gidip ağzına sıçtım. Pişman değilim."

Der demez Jimin ve Taehyung hyung vurmaya başladılar.

Ben niye dayak yiyorum yaa?!?!?!?!

"Salak! Mal! Gerzek! Bizede söylesene! Bizde ağzına sıçalım!!"

Bu dedikleri beni mutlu etsede Cho Hee'yi tek bırakamazdım. Canı sıkılırdı. Şuan uyuduğu için sorun yoktu.

"Polise haber vericek misin?!"

Namjoon hyung'u kafamla reddettim. Vermeyecektim. Sinirlenince onu döverdim!

"Sebeb?"

"Hadi ama hyung. Polise verirsem dövemem. Tabi ciddileşirse bir ihtimal."

"Gerçekten salak!!"

"Şuan ne olacak peki?" Diyen Hoseok hyung'un yanına oturup, kolumu omzuna attım.

"Ne olsun istersin hyung?"

"Yani ne biliyim? Cho Hee-"

"Cho Hee benimle kalacak hyung. Bu ömür boyunca böyle devam edecek. Onun ait olduğu yer benim yanım. Bunu sormak istiyorsan, cevap bu?"

"Cho Hee böyle birşey yaptığını biliyor mu?"

"Hayır. Söylemeyi de düşünmüyorum. Eğer sorarsa açıklarım. "

"Jungkook...seni anlayamam ama o adam Cho Hee'nin-"

"Hiçbir siki değil hyung!! Hemde hişbir siki değil!!"

"Tamam, sakin ol. Ama onu o büyütü."

"Nah o büyütü!! Bakıcılar büyütmüş.!!"

Hışımla ayağa kalkıp odanın çıkışına yöneldim.

"Ben Cho Hee'yi uyandırmaya gidiyorum. Daha dünün hesabını almadım ona göre." Diyerek odadan çıktım.

Miniğimi özlemiştim.

İliklerime kadar hemde.

11.05.2020

20.21

-Jeonikook