bölüm 3

9K 368 67
                                    

Kızgınlık çok gürültülü.
Oysa kırgınlık ne kadar sessiz.
                    NECİP FAZIL KISAKÜREK

Ahsen
_______
Buraya geleli iki hafta oldu. Artık bu eve alıştım. Burada her şeyin bir usulü var. Belli bir yemek saati var. Herkes o saatte masa başında oluyor. Yemekten sonra mutlaka kahve içiliyor. Sabah herkes aynı saatte kahvaltı etmek zorunda. Gerçi erken kalkma kısmı beni çok zorlamadı. Çünkü ben köyde de erken kalkıyordum. Bizim oralarda gün erken başlardı. Nerede kalmıştım tam on ikide herkes öğle yemeğine oturuyor. Evin tüm işlerini Aysel abla yapıyor.Esra teyze hiç iş yapmıyor. Bizde olsa gelin kısmı bir dakika oturmazdı. Ama burada Esra teyze bir gram iş yapmıyor. Entarilerini bile Aysel abla yıkıyor.

Aysel abla kaç defa benimkileri de yıkamak istedi ama kabul etmedim. Kocaman kadına kıyafetlerimi nasıl yıkatırım? Banyoda yıkayıp yıkayıp balkona seriyordum. Ama bir defasında Kader babaanne beni çamaşır yıkarken gördü. Bana biraz kızdı. Makine varken elde mi yıkanırmış dedi. O zaman fark ettim ki burası bizim köy değildi. Tabi ya burada o şehirli icadı olan makineler vardı. O günden beri benimkileri de makine yıkıyor.

İlk geldiğim günün ertesi günü Kader babaanne ve Esra teyze beni alışverişe götürdü. Ben istemesemde bana bir sürü yeni kıyafet aldılar. Kader babaanne burada fistanlarımla dolaşamayacağımı söyledi. Böyle giyinmezsem beni yadırgarlarmış. Ayrıca Emir seni bu halde görünce belki yavaş yavaş alışır dedi. Elimizde bir sürü poşetle mağazadan çıktık. Şoför abi poşetleri arabaya götürdü bizde bir restoranda karnımızı doyurduk. İlk defa hamburger yedim. Çok güzel bir şeydi. Aklımdan dedem burada olsaydı da o da şunlardan yiyebilseydi diye geçirdim. Yemekten sonra beni sahile götürdüler. Buranın ismi Kordon'muş. Çok güzeldi. İlk defa hayatın güzel olabileceğini düşündüm. O gün bir sürü elbise aldık. Ertesi günde liseye kaydım yapıldı. Bana bir sürü yeni kitap aldılar. Çok duygulandım. Biz bu kitapları alabilmek için koyunlarımızı satacaktık. Bu insanlar için ise bunları almak çok kolaydı. Bu dünyanın bu kadar adaletsiz olması içimi acıttı. O gün yediğim hamburgeri Bilal yese kim bilir nasıl mutlu olurdu?

O günden sonra benim eski kıyafetlerimi attılar. Sadece dedemin hediyesi olan iki parça eşyam kaldı. Dolabım yeni kıyafetlerle tıkasıya doluydu. Benim için öğretmen ayarladılar. Şimdi her ders için ayrı öğretmen geliyor. Sabahtan akşama ders dinliyorum. Birde bana diksiyon dersi aldırıyorlar. Ne zormuş şehirli gibi konuşmak. Artık yavaş yavaş konuşma şeklim değişiyor. Birde bana hem arkadaş olsun hem de bana şehir hayatını öğretsin diye bir kız tuttular. Adı Sena. Burada üniversite okuyormuş. Böyle part time işler yapıp harçlığını çıkarıyormuş. Hergün bana farklı bir şehirli adetini öğretiyor. Meğer bilmediğim ne kadar çok şey varmış. Sena bana burada arkadaş oldu. Kendisi hemşirelik okuyormuş. Ona çok özendim. Bende karar verdim. Onun gibi hemşire olacağım. Tabi önce şu liseyi bitirmem lazım. Birkaç ay sonra ilk sınavlarım olacakmış. Sena iki haftadır beni devamlı dışarıya çıkarıyor. Bana yeni yeni şeyler öğretiyor. Bugün ise ne Sena ne de diğer hocalar gelecek. Çünkü bugün eve yan villadaki komşular oturmaya gelecek. Esra teyze bana misafirlerin yanında oturmamı iş yapmamamı tembihledi. Çünkü ben iki haftadır ev işlerinde Aysel ablaya yardım ediyordum. Bu evdekilerin pek hoşuna gitmiyor. Emir ise iki haftadır eve uğramıyor. Annesinin dediğine göre sınavları varmış. O günden sonra onu hiç görmedim.

Misafirler gelince içeriye buyur ettik. Hoşgeldiniz dedim. Tatlı bir teyze ve üç kızı gelmişlerdi.

Aysel abla servis yaparken ben yerimde oturdum. Sonra çayları bittiğini fark edip yerimden kalktım. Biran Esra teyzenin söyledikleri aklıma geldi. Ama ne yapayım? Biz böyle görmüştük. Kalktığım için geri yerimede oturamazdım. Bardakları alıp mutfağa gittim. Elimde çay tepsisiyle geri döndüğümde içeride konuşulanları duydum. Benim hakkımda konuşuyorlardı.

Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin