bölüm 21

7.1K 264 41
                                    

Öyle uzaktan seviyorum seni, yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden,
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan,
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
Öyle uzaktan seviyorum seni.
                                  CEMAL SÜREYA

Yeni gün, yeni umutlar, yeni hayatlar, yeni...yeni...yeni.
Hayatta hiçbir şey olduğu gibi kalmıyor eskisi gidiyor yenisi geliyordu. Bu devri daim hiç bitmiyordu. Eski gün tüm yaşanmışlıklarını, tüm yorgunluklarını da alıp yerini umut dolu yeni bir güne bırakıyordu. Ama hayat sürprizlerle doluydu. Yeni gün bazısına umut oluyor bazısına engebeli yol oluyordu.

Ahsen de bugünkü yaşayacaklarından habersiz yeni bir güne gözlerini araladı. Acaba bugün ona neler getirecekti? Son üç aydır hayatı hızla değişiyordu. Artık o kadar çok şey oluyordu ki şaşırmasına fırsat bile vermiyordu yaşanan yeni olaylar.

Ahsen gözlerini açtığında karşısında Emir'i görmeyi beklese de Emir odada yoktu. Yatakta doğrulup sırtını yatağın başlığına yasladı. Bugün daha perşembeydi. Hafta sonuna bugün de dahil iki gün vardı. İki gün önce hastanede Bade Ahsen'e yapmadığını bırakmamıştı. Dün okula gittiği için Bade ve onun delici bakışlarından bir günlük de olsa kurtulmuştu. Bugün ise yine hastaneye gidecekti. Hiç gitmek istemesede huzursuzca yataktan kalktı. Banyonun kapısını çaldı ama içeriden ses gelmedi. Emir acaba neredeydi? Bu saatte aşağıya inmezdi. Giysi odasına baktı ama orada da yoktu. Sonra Emir'i niye aradığını merak etti. Aramaktan vazgeçip banyodaki işlerini halletti. Sonrasında hızlı bir şekilde hazırlandı. Hastaneye artık Emir ile gitmeyecekti. Aslında Emir ile bir yerlere gidip gelmeye alışmıştı. Birkaç ay öncesine kadar Emir'in arabasına hiç binmezdi ama evlendikten sonra gideceği her yere onunla gider olmuştu. Şimdi ise yine onunla gidemeyecekti. Fark etmeden de olsa Emir'in varlığına iyice alışmıştı. Sabah kalktığında onu yanında görmezse merak ediyordu. Eve gelmezse yada geç gelirse endişeleniyor onu merak ediyordu. Bunun sadece bir alışkanlık olduğunu kendine fısıldadı. Tabi canım sadece devamlı yan yana olunca onun yanında olmasına alışmıştı. Bugün canı makyaj yapmak istedi. Normalde olsa çok uğraşmazdı ama şuan güzel görünmek istiyordu. Niye ki? Acaba Bade gelir de Emir'i ondan alır diye mi korkuyordu? İçinden bu soruya hayır diye cevap verdi. O sadece Mert'e daha güzel görünmek istiyordu. Birde o konu vardı. Mert iki gün önce hastanede tam da ona aşkını itiraf edecekti ama Emir engel olmuştu. Mert dün okulda da bir şey söylememişti. Belki bugün konuşurlardı. Ahsen giyinme odasındaki boydan aynasında son kez kendine baktı. Bugün cidden çok dikkat çekici olmuştu. Eline çok hafif topuklu önü açık bir ayakkabı aldı. Kıyafetine uygun lila minik bir cüzdan çantayıda alınca hazır olduğuna kanaat getirdi. Odadan tam çıkacakken balkonda duran Emir dikkatini çekti. Ne yani dakikalardır o nerede diye düşünürken Emir balkonda mıydı? Çok düşünceli duruyordu. Uzaklara dalıp gitmiş kahvesini yudumluyordu. Niye bu halde olduğunu şuan ne düşündüğünü çok merak ediyordu.

Emir ise dalgın dalgın Bade'yi düşünüyordu. Bade'nin Ahsen'e zarar vermesinden onu üzmesinden korkuyordu. Ne yapacaktı? Bade'yi Ahsen'den nasıl uzak tutabilirdi?
Düşüncelerle boğuşurken kahvesi soğumuştu. Son bir yudum daha alıp yüzünü buruşturdu. Soğuktu bu kahve. Dalgınlıkla soğuk halde içmişti galiba. Soğumuş kahveyi hiç sevmezdi. Fincanı önündeki sehpaya bırakıp yerinden kalktı. Tam odaya girmek için dönmüştü ki Ahsen ile göz göze geldiler. Emir Ahsen'in yüzündeki makyajı fark etti. Huzursuzca yerinde kıpırdandı. Ahsen'in kendisi için değilde o çocuk için hazırlandığını bilmek huzursuz olmasına yetmişti.

"Günaydın ufaklık."

"Günaydın."

"Bugün seni hastaneye ben götürmeyeceğim. Ben Rıfat abiye söyledim. Seni kapıda bekliyor. Kahvaltıdan sonra onunla gidersin. Akşamüstü seni yine o alacak."

Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now