bölüm 7

7.9K 311 14
                                    

"Kalbe zarar veren iki şey vardır: Gam ve kaygı. Gam uyku getirir; kaygı ise uyutmaz."
                                        HİPOKRAT

Ahsen'in sınavları dün bitmişti. Bugün ise amcası ve amcasının ailesi Almanya'dan buraya geliyordu. Ahsen onların gelmesini hiç istemiyordu. Ama yapacak bir şey yoktu. Her zamanki gibi sabah kalkıp Aysel ablasına kahvaltıyı hazırlamak için yardıma indi. Bu kadını çok seviyordu. Birlikte neşeli neşeli kahvaltıyı hazırladılar. Ahsen çayları çekiyordu. O sırada dalıp gitti. Acaba amcası niye geliyordu? Ya onu zorla evlendirmeye kalkarsa? Acaba amcasının ailesi nasıldır? Her ne kadar amcasının gelmesini istemesede kuzenlerini merak ediyordu. Belki onlarla çok iyi anlaşırdı. Sonuçta onlar ailesinden geriye kalan son kişilerdi. Düşünürken fincandan taşan çayı fark etmedi.

"Ahsen kızım çay taştı."

Aysel ablasının konuşmasıyla kendisine geldi. Ne ara bu kadar dalıp gitmişti.

"Kusura bakma Aysel abla. Dalıp gitmişim."

"Ne olduğunu anlatmak ister misin?"

"Bir şey yok. Sadece bugün amcamların gelecek olması beni biraz geriyor."

"Sakin ol kızım. Sonuçta o senin amcan. Hem merak etme. Burası köy değil. Burada sana istediğini yapamaz. Yakup bey buna izin vermez."

Genç kız zoraki bir şekilde gülümsedi. Emin olamıyordu.Onlar konuşurken mutfağa Emir girdi.

"Günaydın Aysel abla. Benim hemen çıkmam lazım. Bana küçük bir tost yapabilir misin?"

Ahsen içinden bu adam sadece bana karşı mı kaba diye geçirmeden edemedi.

Emir mutfakta olduğunu fark etmesine rağmen Ahsen'e günaydın dememişti. Kendince ona sinir oluyordu. Her ne kadar çaktırmamaya  çalışsada o da bu akşam için yeterince gergindi.
Aysel hanım tostu yaparken hişt hişt yapıp Ahsen'i yanına çağırdı.

"Kedi miyim ben. Hişt pişt diyeceğine adam gibi ismimi söylesene."

"Uzatma köylü güzeli. Hişt demeyip köylü güzeli mi deseydim? Biliyorsun babaannem böyle dememe kızıyor. Aysel abla tostu yaparken otur da beni dinle."

Ahsen boş boş yüzüne baktı. Yine ne deyip onu kızdıracaktı acaba?

"Söyle ne söyleyeceksen."

"Bak kızım. Biz seninle olamayız. Ben dedemleri ikna edemedim. Diyorum ki acaba sen mi ikna etmeye çalışsan."

"Bende seninle evlenmeye meraklı değilim. Ama nasıl ikna edeceğim?"

"Benim aklımda bir fikir var. Sen şimdi geçen gün gördüğümüz çocuğu koluna takıp gelsen onunla evlenmek istediğini söylesen belki ikna olurlar."

"Saçmalama. O benim arkadaşım. Ona nasıl gel benimle evlen derim. Çok meraklıysan sen Bade'yi getirip onunla evleneceğini söyle. Sonuçta benim sevgilim yok ama senin sevgilin var. Hem sen daha büyüksün. Senin evlenmen daha mantıklı."

"Ahsen azıcık mantıklı ol. Amcan sence niye geliyor? Herhalde beni evlendirmek için geliyor olamaz. Amacı seni evlendirmek. Onun için senin evlenmen lazım."

"Banane ben seninle evlenmem. Ayrıca o arkadaşımlada şuan evlenemem. Çünkü onun beni sevip sevmediğini bilmiyorum."

"Yani sen onu seviyorsun."

"Saçmalamayı kes. Konuştuklarımı farklı yerlere çekme. Yani uzun sözün kısası bunu unut. Ben babaannemlerin karşısına geçip birini sevdiğimi söyleyemem."

Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now