28 // jongin'in gözlerini ezberlemek

1.2K 184 97
                                    

Bölüm 28 // Jongin'in Gözlerini Ezberlemek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 28 // Jongin'in Gözlerini Ezberlemek


"Jongin, çivi kutusunu uzatır mısın bana?"

"Getiriyorum Chan." Duvara dayamış olduğumuz merdivenden tırmanıp kutuyu Chanyeol'e uzattım. Sonra da düşmekten korka korka indim hemen, çatı çok yüksek olmasa da korkmam için yeterli bir yükseklikteydi.

"Akşam tamir etseydik keşke, yapış yapış oldum güneşin altında." Baekhyun elindeki tahta parçasını yerine çakarken söyleniyordu. Haklıydı da, öğle yemeğinden hemen sonra başlamışlardı ve güneş hâlâ tepeden inmemişti.

Kendimizi nasıl olmuş da bu durumda bulmuştuk bilmiyordum. Kahvaltıda ben Sehun'la otururken Kyungsoo birden tepsisini yanımıza koymuş, bizimle yemek iatediğini söylemişti. Bir şeyler olduğunu anlamıştım hemen, onu konuşturamasam da öğlen Minseok'tan her şeyi öğrenmiştim. Senelerdir hepimizin diken üstünde beklediği senaryo gerçekleşmişti yani, bu onlar için kaçınılmaz sondu ve şaşırmamıştım.

Yine de olan bu sıcakta çatıyı tamir eden Chanyeol, Baekhyun ve abime olmuştu ama. Aşağı düşecekler diye yüreğim ağzıma geliyordu sürekli.

"Akşam önümüzü göremez aşağı düşerdik, saçmalama."

O sırada Yixing oturduğu yerden kalkıp yatakta transa girmiş gibi oturan Minseok'u dürttü. Bize olayı anlatmış, sonra da sessizleşip köşesine çekilmişti resmen. "Kalkıp yardım etsene be çocuklara, sanki benim çatımı tamir ediyorlar."

"Ben tamir edin demedim ki." dedi dalgın dalgın. Alnına taktığı bandana iyice geriye kayıp kaşlarını germişti ama farkında bile değildi. "Gökyüzünü seyredecektim gece uyurken."

"Etrafta bir tane akıllı adam yok gerçekten." Ayakkabılarını çıkarıp yatağa, Minseok'un yanına girdi ve başını omzuna koydu. "Madem çocuğa ilânı aşk ediyorsun, neden peşine sevgili yaptım diye yalan söylüyorsun gerizekalı?"

"Biz bu arada o nimfayı gerçekten sevgilin sanmıştık Min." diye seslendi Chanyeol yukarıdan. Pembe saçları terden alnına yapışmıştı ama eğleniyor gibiydi. "Baekhyun'dan saklayacağım diye kaç gündür ecel terleri döküyordum. Yemin ederim rahatladım."

Baekhyun elindeki tahtayla kafasına vurup isyan etmesine neden olunca güldüm, durumlarımız biraz karışık olsa da bu sabah benim keyfim yerindeydi açıkcası. Kyungsoo yanımızda ne kadar kasvetli durursa dursun Sehun'la kahvaltı güzel geçmişti.

O sırada kulübenin kapısı çalındı ve birkaç saniye sonra Junmyeon'u elinde limonatalarla gördük. "Mola vakti!" diye neşeyle şakıyarak girdi içeri. Bin bir türlü dert içeren grubumuzda neşesini kaybetmeyen insanlar görmek güzeldi. "Oradan düşüp bir yerini kırmadan önce sevgilimi aşağı indirin."

Abim güldü ve aşağı inmek için merdivenlere yöneldi. Diğer ikili de onu takip etti ve teker teker yanımıza vardılar. "Neyse ki artık Junmyeon'umuz var." dedi Yixing Minseok'un yanından kalkıp seke seke limonatasını almaya giderken.

güneşin oğlu geceye tutulmuş] sekaiWhere stories live. Discover now