doin' it all for you

1.2K 158 258
                                    


elbette ne nana ne de arkadaşları direk dansı turnuvasına katılmamıştı, gerçi ona kalsa jaemin bu turnuvaya katılıp lucas'ı kıskançlıktan çıldırtmayı ve jeno denen pisliği kendisine hayran bırakmayı çok isterdi ancak maalesef böyle bir turnuva düzenlenmiyordu.
artı olarak gerçekten sürtükler takımı veya direk dansı turnuvası diye bir şey olsa bile jaehyun ikisine de katılmaya şiddetle karşı çıkardı. şimdilik hünerlerini buz pistinde konuşturuyor ve dönem sonunda gerçekleşecek olan artistik buz pateni yarışması için çalışıyorlardı. pek çok kişi takımlarına katılmak için pistin bulunduğu spor salonuna gelmişti ancak yuta hiç birisini sportif bulmuyor, onun onayından geçen adayları ise jaemin yeterince gösterişli olmadıkları bahanesiyle geri gönderiyordu.

buz pistinde geçirdikleri bir hafta boyunca ne futbol ne de basket takımı bir kere bile onları rahatsız etmemişti ancak ne zaman soyunma odasında karşılaşsalar bay adi jeno, nana'nın omzuna çarpmadan oradan uzaklaşmıyordu. ikisinin arasındaki bütün o garip nefret bağına rağmen tam da üç arkadaş pratiği tamamlayacakken geniş salonun kapıları ardına dek açılmış ve kalıplı omuzlarıyla lee jeno koridorun başında görünmüştü.
anlamsız bakışlarla birbirlerine bakan yuta ve jaehyun, nana'nın yüzündeki şeytani gülümsemeyi gördüğünde kesinlikle bir şeylerin peşinde olduğunu görebiliyordu.

neyse ki çok meraklanmalarına gerek kalmamış, jeno geniş adımlarla yanlarına yaklaşıp sormuştu,
"takıma yeni oyuncu kabul ediyor musunuz?"

"ediyoruz ancak senin gibi adi sıskaları değil, gidip kendine oynayacak yeni-"

"ediyoruz!"

yuta'nın azarını bölen şey, jaemin'in yüksek volümlü sesi olmuştu. arkadaşının şaşkın bakışlarını ve cehennemin dibine kadar yolu olduğu ile ilgili cümlelerini görmezden geliyordu. konuşmaya başlamadan önce ellerini heyecanlı bir şekilde birleştirip olduğu yerde sallanmıştı.
"ama bir çift buz patenine ihtiyacın olacak, kendine havalı bir kostüm de bulduğunda buraya gelip bizimle çalışmaya başlayabilirsin."

jeno, kuşku içinde jaemin'in fazlaca neşeli tavırlarını süzerken kafasında küçük hesaplar yapıyor gibiydi. en sonunda kararını vermiş olacak ki omuzlarını umutsuzca indirip kaldırmış, elleri cebinde oradan uzaklaşmıştı. genç adam pistin bulunduğu alandan çıkar çıkmaz yuta başını arkadaşına çevirdi, "sen hiç akıllanmaz mısın jaemin?"

"ne var?"

"bu çocuk seni kalabalık bir partinin ortasında becermeye çalıştığını eski sevgiline söyledi. koridorda kavga ettiler ve neredeyse iş müdüre sıçrıyordu. hatırlıyor musun?"

"evet ama onun öylece hayatını yaşamasına izin veremem. önce bedel ödemeli."

"sikeyim nana, bu çocuğun tavırları hiç hoşuma gitmiyor."

"beni öldürecek hali yok ya, altı üstü küçük bir intikam alacağım."

yuta başını çaresizce sallayıp mırıldandı, "aklında ne var?"

"aslına bakarsan plan henüz oluşma aşamasında. başlarda buz hokeyi maçlarında burayı kullanamasınlar ve jeno öfkeden çıldırsın diye bu takım işini başlatmıştım. spor takımlarındaki öğrencilerin daha iyi bir öz geçmişi olduğu ve devamsızlıklarının göz ardı edildiği de güzel bir artıydı tabii ancak şimdi işler değişmeye başladı. neden takıma girmek istiyor bilmiyorum ama onu takıma aldım çünkü öbür türlü bay adiyi bütün eyalete rezil edemezdim."

"anlamıyorum jaemin, o şeytani kafandan neler geçiyor?"

nana heyecanlı bir şekilde iki arkadaşına da eşit uzaklıktaki seyirci koltuğuna oturmuş ve açıklamaya koyulmuştu.
"bizim turnuva basketbol ve futbol turnuvalarıyla aynı gece yapılmayacak mı?"

burn book - nominWhere stories live. Discover now