14.Bölüm(Göremediklerimiz)

66 45 59
                                    

Buse'yi hastaneye götürmüştük.Şuan yoğun bakım odasında.Doktorlar durumunun iyi olduğunu söylese de ben yine de çok korktum.Buse'yi bu kadar sevdiğimi bilmiyordum valla.Yeter ki o iyi olsun.Ares,Baran ve Asya da bana destek oluyorlardı.Buse'nin annesi de gelmişti İstanbul'dan.

Annesini teselli etmek için elimden gelen her şeyi yapmıştım.Kadın perişan haldeydi ama Allah'a şükür şuan iyiydi.

Doktor içeride Buse ile ilgileniyordu.Çıkar çıkmaz annesi doktorun yanına gitti.''Kızım nasıl?Busem nasıl?''meraklı gözlerle doktor iyi desin diye yalvarırcasına bakıyordu.''Merak etmeyin kızınızın durumu şuan gayet iyi.Zaten kurşun herhangi bir organa isabet etmediği için vücudunda kalıcı bir hasarı yok.İki gün burada tutacağız.Daha sonra taburcu edebiliriz.Tabi taburcu etmemiz Buse'nin iyileşme hızına bakıyor.''diyerek bizleri rahatlatmıştı.''Sağ olun doktor bey.''dedik.Buse'nin annesi ile sarıldık.Oysa acısını hafifletmek istemiştim ama içini göremezdim.Acısını bilemezdim.Tek temennimiz Buse'nin uyanmasıydı.

Biz o geceyi hastanede geçiriyorduk her ne kadar Baran ve Ares eve götürmek için ısrar etse de gitmedim.Baran ve Asya gittiler.Aresin omzuna uyuya kalmışım.

Telefonumun zil sesi ile uyandım.Arayan Adaydı.Bu dün getirdiğimiz kişilerin ifadesini almamız gerekiyormuş.Buse'nin son durumuna bakıp hızlıca çıktım.

Gözlerimin altı çökmüş.Üstümde dünden kalma kıyafetler.Başörtüm hafiften kaymış bir şekil deydi.Yani pert gibiydim.Arabaya bindiğimde hafiften başörtümü düzelttim.Arabayı kullanmak o kadar zor gelmişti ki o an.Az kalsın bir arabaya çarpıyordum.Galiba biraz da uykusuzluktandı.O yüzden yüksek seste müzik açtım.Yolumu o şekilde tamamladım.

İçeri girdiğimde Kenan Bey yanıma geldi.''Bu dosya ile senin ilgilenmeni istiyorum Miray.Sorguya al,olay çöz ve bitsin bu iş.Abi kardeş ikisi de sende''dediğinde içim bir anda buz kesti.Buse'ye ateş eden adamın karşısında sakin kalamazdım ki ben. Ama mecburdum.''Nasıl isterseniz''.Yukarı sorgu odasına çıktım.İlk önce kızla başladım sorguya.

-Derya Yılmaz. 1997 Ankara doğumlu. 38 yaralama,3 cinayete teşebbüs,1 ölü. Neden Derya? Neden insanları öldürmek istiyorsun?''

-Hayır, hayır. Onlar ölsün diye yapmadım ben.Mutlu olsunlar diye yaptım.

-Mutlu olsunlar diye mi? Onları yaraladığında mutlu olmazlar.Acı çekerler. Ve 3'ünün şah damarına gelmiş o kesiğin ve ölmek üzerelermiş.Ve zaten 1'i kan kaybından ölmüş.Birini öldürdün sen Derya.Neden?

-Ben 41 kişiyi mutlu ettim. Sadece onlara mutluluk verdim. Ben onu öldürmek istememiştim.Ambulans geç geldi.Benim suçum değildi.Abim de arkadaşına mutluluk verdi belki.

-Ne mutluluğu ya.Ölebilirdi o.Anlıyor musun? Ölüyordu.

-Ama siz yanındaydınız. Ölmezdi. Ben onları mutlu ettim sadece mutlu.

-Bak Derya eğer suçlarını itiraf edersen daha az ceza alabilirsin.

-Ben cezamı aldım zaten.Bak annem ve babam yok.Daha fazla konuşmak istemiyorum.

-Peki.Ama şimdilik Derya sadece şimdilik.



kafasıyla onayladığında odadan çıktım.Abisinin olduğu odaya geçtim.Ellerim titriyordu.

-Evet Enes Yılmaz. 1994 Ankara doğumlu.1 cinayete teşebbüs.Tek suçun arkadaşımı vurmakmış. Ama kardeşin suç makinası gibi adam yaralıyor neden?.

-Anlatmadı mı ? Her şey yeterince açık.

-Anlattı ya da anlatmadı.Ben soruyorsam cevaplayacaksın.Tabi susma hakkın da var.Ama itiraf edersen cezanda indirim yapılıyor.Sustuğunda ise suçu kabullenmiş oluyorsun.

-Tamam söylüyorum.Derya henüz 14 yaşındaydı.Mutfağı toplarken bıçağı elinden düşürmüş ve bacağını yaraladı.Annem ve babam da onla ilgilendi tabi ki. Normalde aile içi bir bağımız yok.Hepimiz birbirimizden ayrı takılırdık.Babam annemi döverdi.Derya'da onları ayırmak istediği için babam hep ona bağırır, bazen de tokat atardı.Ama o gün yaralandığında babam bile ilgilenmişti ya.Daha sonrasında Derya kendine zarar vermeye başladı.Sadece babam ve annem onunla ilgilensin diye.Kolları,bacakları o kadar çizik içinde kaldılar ki.Ama istediği gibi annem ve babam onla ilgileniyordu.Annem ve babam Derya 18 yaşına geldiğinde trafik kazası geçirerek öldü.Derya daha fazla yıkıldı.Kendini jiletliyordu. Kendini jiletlemesin diye sırtımı jiletlemesine izin veriyordum.Evet acıyordu canım ama benim sadece kardeşim kalmıştı.Hiçbir akrabamız bize bakmayı kabul etmedi.Zaten 18 i doldurduğumuz için tek başımızaydık.Ve Derya kendi arkadaşlarının da ailesi ile sorunu olduğunu öğrenince onların da kollarını çiziyordu.Daha sonra aynı şekilde aile problemleri olan herkese zarar vermeye başladı.O onları yaralamak istemiyordu.Ama o öldürdüğü kız.O kız ölmeden önce aramıştık ailesini.Bizi hiç takmadılar.Ama kız öldükten sonra o kadar pişman olmuşlardı ki.Birini kaybetme korkun olmazsa onun değerini anlayamazsın.Tıpkı arkadaşın vurulduktan sonra arkasından ağladığın gibi.Değerini sonradan anladın belki.Ailesi bile gelmiştir yanına.Normalde özlese bile gelmeyen ailesi onu kaybetme korkusu için gelmiştir. Anlıyor musun beni? Derya sadece onların değerinin anlaşılmasını sağladı.

Duyduklarım karşısında şok olmuştum.Kıza ve o çocuğa saydırıyordum içimden . İşte yıllar önce söylediğim bir söz geldi aklıma''Kimsenin acısını bakarak anlayamazsın''.Bunu arkadaşlarıma ne de çok söylerdim oysa.Ama kendim unutmuşum meğer.

-Anlıyorum.İfaden için teşekkürler.

Gözümden akan yaşa engel olamadım.Ayağa kalkıp kapıya ilerlediğimde benimle beraber odada olan bir polis kapıyı açtı.Dışarı çıkıp bir derin nefes aldım ve Derya'yı tekrar ifade odasına aldık.

-Derya abin itiraf etti.Seni de bu konuda zorlamıyacağım.Demek istediğin bir şey var mı?

-Daha fazla acı çeksem onların yanına gidebilir miyidim?

-Belki hayır.

-Peki.Onlara iyi gelen bir şey yaptım ben.41 kişi az da olsa mutlu oldular.

-Tamam Derya.

Odadan çıktım.ifadeleri testlim ettim.Kenan Bey'e de söyledim.Çıkabileceğimi söylediğinde çok sevindim.Hastaneye gittim.

Buse uyanmıştı.''Ares niye arayıp söylemedin?''diyerek biraz cırladım galiba.''Pardon canım.Ama sen meşgulsündür diye söylemedik.'' ''Peki Buse'yi görebilir miyim? İzin veriyorlar mı?'' ''Evet.Ama sadece bir kişi girebiliyor.Ve annesi girdi.Sen de bir sonra ki ziyaret saatinde girersin.''dediğinde biraz hayal kırıklığına uğramıştım.Olsun be dedim içimden.Sonra Filiz teyzenin yani Buse'nin annesinin yanına gittim.''Nasıldı?''diye sordum.''İyi kızım.Merak etme.Miray nerede.Beni görmeye gelmedi mi gıcık diyordu.'' ''Ha ha ha manyak bu kız ya.Ama seviyorum.''dedim. Annesine de biraz moral olmasını istedim.

O günü yine hastanede geçirmiştim. Buse' yi de gördüm.Durumu gayet iyiydi.Biraz ağrısı var ama doktor geçer dedi. Yarın akşam çıkabilirmiş.Bir hafta da evde dinlenecek.Bu gece evde uyuyacağım.Evi toplamam lazım.


Umarım bölümümü beğenmişsinizdir.Destek olmayı unutmayın :)

Sevgilerimle...




Yıllar SonraWo Geschichten leben. Entdecke jetzt