Siz: Ya bu hayat neden böyle?Siz: Neden hep iyiler ölür? Neden tüm savaşlarda suçsuzlar can verir?
Siz: Neden?
Siz: Ben çok sıkıldım artık bu durumdan.
Siz: Herkesten nefret ediyorum ya! Suçsuzu korumayan herkesten nefret ediyorum.
Asaf: Ne oldu kızım sana?
Siz: Ben hiç bu kadar kötü olmamıştım Asaf daha önceden.
Siz: İzlediğim hiçbir diziden, filmden, kitaptan bu kadar etkilenmemiştim.
Siz: Bir kitap bitirdim ve hayat şimdi çok anlamsız.
Asaf: Kitap?
Siz: Evet
Siz: Sakın şimdi onlar gerçek değil, bir kurgu falan deme bana. Onlar ben okuduğum müddetçe gerçektiler ve her okuduğumda gerçek olmaya devam edecekler. Onlar benimle yaşayan kahramanlardı..
Asaf: Tamam da
Asaf: Gerçek değiller.
Siz:
Asaf: Cidden mi?
Asaf: Hangi kitap bu?
Siz: Uçurtma Avcısı.
Asaf: En azından Küçük Prens değil.
Siz: Onda ağlamamıştım ama Şeker Portakalını okurken depresyona girmiştim haftalarca.
Asaf: Senin hakkında edindiğim bilgilere bir yenisi daha eklendi.
Siz: Kabullendim ben bir kere.
Siz: Beni bulacaksın yakında, okey.
Siz: Ama sen bulana kadar çıkmayacağım karşına. Beni bulduğunu hissettiğin an ben itiraf edeceğim.
Asaf: İddiayı kendi lehine kullanıyorsun ha?
Asaf: Peki senin aslında kim olduğunu uzun süredir biliyorum desem?
Siz: Şaka?
Asaf: Sence?
Siz: Bence çok kötü bir şaka.
Asaf: Senin kim olduğunu biliyorum.
Asaf: Sadece bundan emin olmam gerekiyor.
Siz: O kadar yaklaştın yani bana.
Asaf: Evet, hatta inanır mısın bilmiyorum ama aynı sınıfta olduğumuzdan şüpheliyim.
Siz:
Asaf: Sen bilirsin tabii. 😏
Siz: Bana sırıtma Asaf
Siz: Sen gitsene ya! Sabahtan beri başımın etini yedin bitirdin resmen.
Siz: Ya da sen dur, ben gidiyorum.
Aceleyle Asaf'ın sohbetinden çıktım ve interneti kapattım. İçim içimi yemeye başlamıştı ki sormayın gitsin. Kendinden çok emin konuşuyordu ve ben korkmaya başlamıştım. Neyden korktuğumu da bilmiyordum üstelik. Şu zamana kadar iyi giden bir sohbetimiz vardı. Tam olarak flörtvari de değildik dost gibi de değildik ama eğer sahiden beni bulduysa o zaman ne olacaktı?
Üstelik geçen gün ağabeyimin söylediği şeyler de kalbimi tekletiyordu. Alenen Asaf'ın bana değer verip vermediğini ölçmüş ve kavgaya karışmamıştı. Asaf duyduysa Tahir'in bana söylediklerini, Savaş'ta duymuş olmalıydı ki Savaş'ı hiçbir güç tutamazdı onu dövmek için.
Bilmediğim onca şeyin arasında sıkışmıştım adeta. Bir yanım heyecandan yerinde duramıyordu, öteki yanım korkudan dolaba saklanacak kadar çocuklaşmıştı
Asaf bana oyun mu oynuyordu?
Telefonumu elime alıp sms'e girdim ve Şerife'ye mesaj atmaya karar verdim.
Siz: Şerife, önemli bir şeyler oldu.
Şerife: Ne oldu??
Siz: Asaf benim kim olduğumu biliyor.
Siz: Daha doğrusu birinden şüpheleniyor ama emin gibi. Sence ben miyimdir?
Şerife: Senden başkasından şüpheleneceği ihtimali çok düşük. Resmen gizemli kız gibi davranıyorsun.
Siz: Ama ne yapabilirim? Rol yapamıyorum.
Şerife: Bence seni bulması iyi bir şey bile olabilir.
Siz: Hazır değilim!
Şerife: İki hafta sonra okullar açılıyor dengesiz!
Siz: Olsun...
Şerife: Bak canım eğer o bulmazsa senin sen olduğunu, ben gidip söyleyeceğim zaten artık.
Siz: Yapamazsın!
Şerife: Yapamaz mıyım?
Siz: Yapabilirsin de yapmazsın, bana kıymazsın.
Şerife: O kadar emin olma canım.
YOU ARE READING
Başına Belayım | Texting ✔︎
Humor-Tamamlandı- Siz: Sen şu an resmen engellisin oğlum! Siz: Resmen ettiğim dualar kabul oldu! Siz: Dizini kırıp iki dakika oturamıyordun evinde! Siz: Oh olsun sana! Siz: Şimdi çıtır onsekizlik olarak ağla telefonun başında! Asaf:? Siz: Birinizde atmay...