13. Bölüm: Aşk Bir Sefalet Midir?

255 17 405
                                    

Selamlar, biz geldiik.

İyi okumalar oy verip yorum yapmayan rüyasında ayı tarafından yensin amin NFKNSKAMSKMWLEMWLDKOWKE

Bölüm Şarkıları:
Get Scared, Sarcasm
Shinedown, Diamond Eyes
Demir Demirkan, Zaferlerim
Pinhani, Yıldızlar
Emre Aydın, Geceler Kara Tren
The Weeknd, Earned It

13. Bölüm: Aşk Bir Sefalet Midir?

🥂

Çok enteresan bir anın içindeyim dostlarım... Sikersokar Abdu- Yani Abdullah Hoca karşımda dikiliyor şu an, umarım ona neden bu ismi taktığımı tahmin edebileceğiniz kadar tanışığızdır birbirimizle. Dudaklarım usulca yukarı çekildi, oluşan aralıktan dişlerim gözüktü; muhtemelen şu anda mimikleriyle çocukları gülme krizine sokan bir çizgi film karakterine benziyordum. Şayet her an parmaklarımı belimin aşağısında birleştirip, Hüseyinsu bir sesle "YAAA HOCAAAM" da diyebilirdim. Yazılanı nidalı nidalı okudunuz mu? Tamamdır, olmuşsunuz siz.

Gözlerim bir an için Ömer'e kaydı, bu saniyelerin ağır çekimde gerçekleştiğine dair yemin edebilirdim. Öylece, mimiklerin donduğu bir suratla karşısındaki adama bakıyor, arada bir dudaklarını bir şey demek üzere aralıyor, sonra geri kapıyor ve gözlerini kısarak tekrardan hocaya focuslanıyordu. Bu döngü sürdü, sürdü, sürdü... Onun gibi bir mal için bile biraz fazla sürdü. Bunu fark eden, içimdeki asi mahalle abisi Hüseyinhan, kıvrak bir hareketle Hüseyinsu'nun ağzını kapattı ve ellerime hükmetti.

Türkçe mealini söylemem gerekirse, Ömer'in enseye şöyle en oturaklısından bir tane çaktım.

Çıkan ses herkesi kendine getirirken, Ömer Hababam Sınıfı tayfasının Mahmut Hoca'yı gördüğünde yüzlerine yerleşen o lan binada bebek var mı, çal ondan bir bez de şu kıçıma bi' sar, ifadesiyle hocaya baktı, hal böyle olunca hoca da ona tabii. Bizim Sikersokar Abduş'un elinin yavaşça beline inip, kılıç olsa ancak bu kadar etkili olabilecek keskinlikteki cetvelini çıkardığını gördüğümde, Gizel bir anda önüme fırladı.

"KOŞ, ÖMER, KOŞ HERİFİM! BENİ BURADA BIRAK, BEN ONUNLA SAVAŞIRIM... AMA... AMA SEN... SEN 80 YAŞINDA BİR ADAMKEN, YANINDA TORUNLARINLA ÖLECEKSİN, ÖMER. ŞİMDİ DEĞİL, BURADA DEĞİL, BANA SÖZ VER!"

Uzun bir sessizlik yaşandı.

"Bazen gerçekten çok düşünüyorum," dedim baş ve işaret parmaklarımı alnıma bastırıp, adeta bir icat üzerine konuşuyormuşum gibi bir ifadeyle, "Yani koskoca ve içinde normal insanlar bulunduran bu dünyada, siz nasıl birbirinizi buldunuz, bu nasıl oldu, bu nasıl kader, sizin gibi insanlar neden var, bazen gerçekten çok düşünüyorum..."

Artık şaşırma yetisini kaybeden Murat, "Hüseyin bazen beynini hatırlayarak konuşabiliyor," dedi hocaya dönerek, bir yandan da bıyık altından gülüyordu orospunun evladı. Buradan çıkalım gösterirdim ben o... Bok gösterirdim. Murat, senden korkuyorum aslanım, lütfen iyi anlaşalım. "Ömer için kusura bakmayın ama gerçekten sizi tanımıyor. Şahsınıza algıladığınız bir durum olmamıştır umarım."

Hoca daha bir tepki veremeden, harbiden bu Sikersokar Abduş da bir ayağı çukurun yerini bulunca dilini falan mı yutmuştu lan, Tuğçe kulağıma fısıldadı: "Bu Murat olmasa da ciddiyetimiz ortaokul çocukları kadar falan ha. Yanımızda tutalım biz bunu. Zaten aynı eşya gibi, düğmesine basılınca yumruk atan eşya..." Yüzünü buruşturup, kibirli diva bakışlarını Murat'a çevirdi bu defa. "Yumruksal obje..."

Küçük Mucizeler Müzesi Where stories live. Discover now