Bölüm 27

374 63 25
                                    

Merhabalar,

Hepinize saglikli, huzurlu ve mutlu bir sene diliyorum. Umarim dileklerinizi bir bir gerceklestireceginiz bir yil olsun.  En uzun bolumle yeni yilin ilk gununu guzellestireyim istedim. Iyi okumalar...

Sevgiler 💞💞💞

***
Rüya ile gerçeklik arasında kulağıma dolan mırıltıyı hatırlıyordum. Onun geçmişteki sevaplarının ödülü olduğumu söylediği anı. Peki o hangi günahımın bedeliydi de bunları en ağır şekilde ödüyordum?

Uyku ile uyanıklık arasında hızla açtım gözlerimi. Uyuyamıyordum beni uyuşturmayı bitirdiklerinden beri düşüncelerim izin vermiyordu. Zihnim günden güne netleştikçe bir sözün bir davranışın nedenini keşfediyordu. Bu da ister istemez onlara karşı içimdeki kızgınlığın artmasına sebep oluyordu. Bedenim yine gerilmişti. Krizim kapının eşiğindeydi. O gelmeden defetmeliydim. Hızla yataktan kalktım perdeyi çekip balkonun kapısını açtım ve dışarıya çıktım. Çok yumuşak bir yaz gecesiydi. Hava öyle güzeldi ki Peri ile geçirdiğim yaz akşamlarını anımsattı.

Sandalyeyi çekip bir süre dışarıda oturmak istedim tabi güzel anılarımı hatırlamaya çabalayarak. Tam o anda fark ettim masanın üzerindeki yeni resim defterini de. Yakıp kül ettiğimin yerine yenisini almışlardı. Keşke yakıp yıktıkları bedenimi ruhumu da yenileyebilmenin bir yolu olsaydı. Ona üzüldüğü kadar bana da üzülseydi keşke. Alevlerin arasına attığım andaki paniği ve hızla çekip aldığı o an doldu zihnime.

İlk sayfayı açtım ve bu bomboş sayfayı aklımdaki en güzel resimle doldurmaya karar verdim. Odadan bir bardak su ile birlikte kalemlerimi alarak başına oturdum ve loş ışıkta tüm öfkemi boşaltmaya çalıştım. Kalemim ileri geri sayfayı doldururken her defasında içimdeki kızgınlığı farklı bir şekilde dile getiriyordu. Ne resmedeceğimi biliyordum. Tüm marifeti elime bırakmıştım; hızla hareket ediyor çiziyor boyuyor süslüyor ve resmi tamamlıyordu. Elime geçen kalemim zihnimde olanı değil kalbimden geçeni çizmeye koyuluyordu.

Bir çift gözü tamamladığımda bunun onun bakışları olduğunu bakan herkes anlardı. Ancak bu duygudan yoksunluğuna son vermek gerekirdi çünkü onu en iyi ifade eden neftilerdi. Ellerim üzerinde çizmeye devam edip o muhteşem neftileri de yavaş yavaş beliriyordu. Öyle güzel ve can alıcı bir bakıştı ki bu benliğimi tüketiyordu. Sanki karşımda o duruyordu en çekici bakışlarını üzerime dikiyordu.

Olmazdı. Bu kışkırtıcı bakışlardan ziyade bu ana en uygun olan masum bakışı olmalıydı ki şaşkınlığı gözlerinden dahi okunsun. Biraz uğraştım ve koyu yeşillere istediğim o günahsız bakışları özenle yerleştirdim.

Günahkar adama günahsız bir çift bakış kondurdum.

Asıl olay burada değildi şimdi çizmekte olduğum güldeydi. Gözlerin tam ortasından yatay şekilde geçen dikenli gül çiçeği. Geçtiği yeri yaralayan acıtan ve kanatan bir gül çiçeği. İntikamımı alır gibi. Evet şüphesiz bu daha anlamlandırmıştı resmimi. İntikam alan Gül Çiçeği...

Resim defterinin açısını birkaç kez değiştirip loş ışıkta çizdiğim görünümünden emin oldum şimdi çok daha iyiydi. Açık ara farkla çizdiğim en iyi resimdi. Sonunda sırtımı oturduğum sandalyeye yasladım ve suyumu yudumladım. Sanki zaferimi kutlamak istercesine bardağımı kaldırarak içtim. Ufak şeylerden zafer çıkarmak acizlik miydi? Ama beni iyi hissettiriyordu.

***

Uyumadan uyandığım bir sabah olmuştu. Uzun zamandır sabahlamamış kendimle böylesine baş başa kalmamıştım. Eskiden bunun için kendime özel zamanlar yaratır ve bu zamanı en sevdiğim şeyleri yaparak doldururdum. Bu evde bu dört duvar arasında ve yaşadığım bunca berbat anıyla bunu gerçekleştirebilmem mümkün değildi. Kötü düşünceler tüm zihnimi ele geçirmişken hiç değildi. Ancak uyumadan geçirdiğim bu an kesinlikle uyanmama sebepti. Yeni kendimi bulmama. Yeniden gücümü bulabilme isteğimi tetiklemişti.

Nefti "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin