Bölüm 4

1.1K 89 23
                                    

Mutfaktan, odamdan ve bahçeden başka bildiğim alan yoktu. Hızla yemeğimi yiyor kendimi hemen odaya ya da bahçeye atıyordum. Evde bir tv var mı onu bile bilmiyordum. Salonda bulunan bir televizyon görmemiştim. Ama belki de başka bir odaya koymuşlardı. Uzun zamandır her şeyden bihaberdim. Acaba haberler benden bahsetmiş miydi yoksa durumum sır gibi saklanıyor muydu? Merak ediyordum.

Bir televizyon varsa boş geçen zamanımı da öldürebilirim diye düşündüm. İşte odadan çıkma isteğim de böylece artmış oldu. Mutfakla salonun bulunduğu yere doğru yürüdüm ve etrafta dolanan kimseyi görmedim. Salona doğru ilerleyerek tekrar bakındım ancak ortada tv falan yoktu. Bütün gün ne yapıyorlardı televizyonsuz? Yani burada sıkılmamak için ne yapılırdı ki? Sohbet falan ediyorlardır belki de. Tabi benim sohbet edebileceğim kimse olmadığı için günleri bırakın saniyeler bile zor geçiyordu.

Mutfağın hemen soluna uzanan kısa kordidora girdim ve biraz ileride aşağıya inen ve yukarıya çıkan merdivenleri gördüm. Sanırım bu evde nasıl çok kişi barındığının açıklamasını almıştım. Ev 3 katlıydı ve diğer iki katta da erkekler kalıyordu mutlaka. Bu neden onların burada ortalıkta olmadığını açıklıyordu.

Merdivenlerin başına geldiğimde dikkatlice dinlemeye koyuldum uzaktan bazı sesler geliyordu. Hatta kimisi kahkaha atıyordu muhtemelen oldukça eğleniyorlar diye düşündüm. Keşke Gülten hanımda buralarda olsaydı da biraz sohbet edebilseydim. Ama kadın kahvaltıdan sonra ortalıktan resmen kayboluyordu. Dediğine göre evin diğer işlerini yapıyordu.

Koridorun sonunda dışarıya açılan kapıdan başka bir şey yoktu. Anlaşılan bu katta bir tv bulmam olanaksız görünüyordu. Gerisin geri dönüp açık mutfağın önüne geldiğimde teras kapısından içeri Eray girdi.

Aniden beni görmenin şaşkınlığıyla "Noldu bir sorun mu var?"dedi.

"İzlemek için televizyon aradım ama..."

"Üzgünüm evde televizyon yok."

"Evet bunu anladım sanırım"dedim etrafı tekrar incelerken. "Peki kitap falan var mı okuyabileceğim" dedim olduğuna dair çok umut bağlamamaya çalışarak.

"Üzgünüm."dedi kafasını sağa sola sallarken. Sonra bir an duraksadı ve "Alkır'da mutlaka vardır ama."dedi son anda aklına gelmesine sevinerek.

"Gerek yok" dedim hızla onu susturarak o budaladan kitap dilenecek değildim. Sonra aklıma gelen şeyi ekledim "eğer alışveriş için dışarı çıkılıyorsa okuyabileceğim birkaç kitap sipariş verebilirim."dedim tatlı kız halime bürünerek. Bir şey istediğimde mutlaka bu bakışlarımı atar bu güzel ses tonumu kullanırdım.

Bir an afalladıktan sonra "tabi bunu sorarım sen liste hazırla."dedi.

"Çok iyi olur otur otur sıkılıyorum çok fazla belki birkaç kitap olursa okurken vakit geçer en azından. Aslında bir de bilgisayar olsa belki internette vakit geçiririm" dedim sevimli kedi bakışıma bürünerek. Kitabın sözünü alabildiysem bunları da alabilirdim pekala. Hem şansımı denemeye değerdi.

"Hayır bilgisayar olmaz zaten internet yok bu evde ve olmaması da senin güvenliğin açısından en iyisi" dedi.

"İnternete ihtiyacım yok müzik dinlerdim o bile yeterdi yoksa burada kafayı sıyırabilirim. Sizler nasıl burada durmaya katlanıyorsunuz bilmiyorum" dedim.

"Sonuçta biz işimizi yapıyoruz iyi para alıyoruz" dedi. Sonra bunu söylediği için bir an suratı asılsa da devam etti. "Tamam ben bir sorayım bakalım neler yapabiliriz" dedi.

"Teşekkür ederim çok sevinirim" dedim yanından ayrılıp odama doğru yürürken. Geldiğimden beri hepsine kök söktürmüştüm aslında. Uyuz, soğuk biri gibi davranmış yanlarında bulunmaktan rahatsızmış gibi görünmüştüm hep. Şimdi biraz daha uysal olduğumu görmek sanıyorum Eray'ı şaşırtmıştı. Kesin aramızda geçen konuşmaları diğer arkadaşlarına da anlatacaktır.

Nefti "Tamamlandı"Where stories live. Discover now