XLIII.

23.2K 1.2K 1.3K
                                    

Merhabalarr bu yazar yine koşarak geldi 🏃‍♀️🏃‍♀️🏃‍♀️ aslında bölüm dün gece bitmişti ama fotoğrafları ayarlayacak takatim kalmadığı için bugün atma gibi bir durum oldu 🙃🙃

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Merhabalarr bu yazar yine koşarak geldi 🏃‍♀️🏃‍♀️🏃‍♀️ aslında bölüm dün gece bitmişti ama fotoğrafları ayarlayacak takatim kalmadığı için bugün atma gibi bir durum oldu 🙃🙃

Ve finallerim yaklaştı yine stresli günlere giriyorum ne olacak bilmiyorum öyle işte canlarım sizlere:

İyi okumalar 💙❄

**

Akan yola huzursuz bir şekilde gözlerimi diktim. Huzursuzdum çünkü kendi içimde biten kırgınlıklarıma rağmen bir şekilde onun yanında olamıyordum. O günün sabahı birlikte kahvaltı yapabileceğimiz için çok heyecanlı bir şekilde uyanmış, hatta bu heyecanım onu da uyandırmıştı. Lakin hastaneden gelen bir telefon yüzünden, gitmek zorunda kalmıştı. Ondan sonraki iki gün ise çalışmaktan kafasını kaldıramamıştı. Ciddi anlamda yetişmesi gereken bir ton iş vardı ve ben onu meşgul etmemek için elimden geleni yapmıştım. O ise sorumluluklarının bilincinde, sarılmak ve alnımdan öpmek dışında bana dokunmamıştı. Bunu düşünüp iç çektiğim sırada, ön koltuktan bir ses geldi.

"Biz civcivi tatile götürelim. Civciv bize oflasın. Mükemmel gerçekten. "

Arabada cümbür cemaat oluşumuza göz devirdim.Şuan hepsine gıcıktım. Sabahın köründe,anlamsız bir şekilde,uludağa gidelim diye tutturmuşlardı. Aklımda olan, bir şekilde Bars ile vakit geçirme planım suya düşerken, sürüklenerek arabaya tıkılmıştım. Işık yanıma sokulurken, saçlarını öptüm.

"Ben soğuğu sevmem beni bıraksaydınız yemin ederim alınmazdım. "

Yasemin telefonundaki oyundan gözlerini çekmeden bağırdı:

"Siktir oradan. Akşamına arar, sizinle bir daha konuşmayacağım, nasihatını çekerdin. "

"Hiç de bile..."

İki günlük uludağ tatili her yıl yaptığımız bir şeydi. Normalde bu arabada ben, Şükrü ve Yasemin şuan şarkı söylüyor olmalıydık ama sadece Şükrü ön tarafta saçma sapan dans ediyordu. Umut zaten bende hallice morali bozuktu. Nedenini bilmiyordum ama onu iyi tanıyordum. Kafasına bir şeyi takmış gibi duruyordu.

Telefonum titrediğinde, onları kendi haline bırakıp gelen mesaja baktım. İsmini görmek, dudaklarıma bir tebessüm oturttu.

Bars: Aradım ama açmadın.

Bir sıkıntı yok değil mi?

İyi misin?

Onur: İyiyim başka bir işim olduğu için geri dönemedim.

Bars: iyi ol da sıkıntı değil güzelim.

Onur: ıhım..ne için aramıştın?

Bacaklarıma yaslanan Işık olmasa, tepinebilir kıvamdaydım. Telefonun üst üste titrerken, oraya odaklandım:

Bars: Şehir dışına çıkmam gerekti.

Yaşıyoruz İnadına | GAYWhere stories live. Discover now