XXXIII.

34.2K 1.6K 1.4K
                                    

Asla tamamlayamadığım bölümü sonunda atıyorum 🥺 vallahi geciktikçe strese giriyorum Hshsbdbdjdjddk

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Asla tamamlayamadığım bölümü sonunda atıyorum 🥺 vallahi geciktikçe strese giriyorum Hshsbdbdjdjddk

En çok korkuğum şeyi yapıp yanlışlıkla yayımladım bölümü. Sonra hemen kaldırdım :')

Umarım fotoğraflar açılır 👏

(DÜZENLENDİ/ NE ÇOK KONUŞUYORMUŞUM 🙃)

İyi okumalarr🌸💖

**

"... Sonra bir baktım ayakkabısı atmıştı. Umut hâlâ onu-"

Barsın  benimle göz göze gelip Kerem'i susturması bir gerçekleşmişti. Ama çoktan duymuştum. Nasıl mı hissediyordum?Aşağılanmış.Belki biraz sinirli. En çok da üzgün.

Vücudu bana dönen Kerem ne diyeceğini bilemeden ensesini kaşıdı. İkisine de dümdüz bakıp Barsın yanından koridora ilerledim. Bunu yaparken omzuna sertçe çarpmama tepki vermemişti. Sağlam adımlarla sığınağa girdim. Peşimden geldiğini hissediyordum.

"Onur."

Yüzümü dönmedim. Ellerim yumruk haline alırken titrek bir nefes bıraktım. Elini omzuma koyup hiç zorlanmadan beni kendisine doğru çevirdi. Onu gören gözlerim buğulanmıştı bile. Onu görmek, bana gün geçtikçe daha hassas hissettiyordu. Bars,benim yavaş yavaş zaafım oluyordu.

"Bana acımanıza ihtiyacım yok... "

İçli bir soluk bırakıp yüzümü inceledi.

"Acımıyoruz. "

Dolu gözlerimi inatla çekmedim gözlerinden. Gözlerini kırpıştırarak gözümden akan yaşın çizdiği yolu izledi. Göz bebeklerinin titrediğini gördüm.

"Ben bilmiyordum..."

Çocuk gibi sızlanmama tepkisi  üzerime doğru gelip yavaşça sarılmak oldu. Bu hareketiyle sanki" Gel buraya, ben buradayım" Diyordu.

Yetemediğimi düşünmemin verdiği hissiyat ve aldığım mesajın stresi birleşince ortaya büyük bir kaos çıkmıştı işte. Ciddi anlamda bir çocuk gibi içli içli ağlamaya başladım. Eli sırtımı daha sıkı sardı.

"Neden bana söylemiyor sanki? Ben onlardan hiç bir şey kısmadım ki! Neden başkasından öğrenmek zorundayım."

Dudağını kulağımın üzerine bastırdı.

" Sorun yok... "

Hönkürerek ağlamamı çektiği gibi bir de teselli vermeye çalışıyordu. Ona olan hislerimin bir yanımsamadan ibaret olup olmadığını düşünüp duruyordum.

'Sen sadece ilgiye açsın bu yüzden kapılıp gidiyorsun'

Gün içinde zihnimi meşkul eden cümlelerden biriydi sadece. Fakat şu an bu adamın kollarında olmanın verdiği duygu, her hangi bir cümleye sığamayacak kadar yoğundu. Çok yoğundu ve beni sevip sevmemesi, sonunda beni bırakıp gitme olasılığı gibi detayları önemsiz kılıyordu. Ondan vazgeçemeyeceğimi, en çok korktuğum duygunun yerini onu kaybetmek aldığında anlamıştım.

Yaşıyoruz İnadına | GAYOnde as histórias ganham vida. Descobre agora