Tuzak!

33.2K 1.4K 639
                                    

Selam, bölümü okuyun, yazar konuşmamı bölümün sonunda yaptım

Keyifli okumalar…

----

 

Zoe'den...

Çaresiz hissediyordum.

Bir arabanın arka koltuğunda Karanlığa doğru yola çıkmıştım. Demek istediğim gerçek KARANLIK.

 

Beş saat önce…

Asansörün düğmesine bastıktan beş saniye sonra kutu ya da ne derseniz deyin, onun içinde bir o yana bi bu yana sallanmaya başladık. O kadar çok sallanıyordu ki kafamı ve başka bi yanlarımı çarpmaktan ölebilirdim. Şuna bir açıklık getiriyim ben ölürsem geri dönüp Liam' ı da öldürürdüm.

Kutunun kapağını açıp çıktığımızda çıktığımız şeyin artık bir kutu olmadığını gördüm.

Çıktığımız şey bir korku tünelinin duvarıydı. Bunun korku tüneli olduğunu nereden bildiğimi sormayın. Seçtiğim yer bir lunaparktı. Ne var? Biraz eğlenirdik işte.

Herkes çıktıktan sonra Nick duvarı yerine taktığında, umarım geri dönüş yolunu bulabiliriz diye düşünmeden edemedim.

Yerde duran kafatasına bi tekme attıktan sonra etrafı inceledim. Işığın geldiği yöne bakınca çıkışın pek de uzakta olmadığını gördüm.

"Bu taraftan."

"Burası da neresi?"dedi Liam hala tünelin içindeyken.

"Çıkınca görürsün, Kutu düşkünü."

"Gerçekten,bütün o şeyleri nereden biliyorsun ki?" diye sordu Amelia.

"Prior'un verdiği ödev için Lionel'le eski büyülü nesneleri araştırıyoruz."dedi Liam.

Bizim de bi Zack ve Nick ile yapmamız gereken bi ödev vardı. Bunu unutmamak için aklımın bi köşesine yazdım.

Karanlık olduğu için telefonların ışığında ilerliyorduk. Çığlık sesleri yaklaşınca bir grup korku tüneli insanının vagonlarıyla yaklaştığını anladım.

"Biraz acele edelim."

"Çığlıklarda nereden geliyor ?" diye merakla sordu Tracy.

"Sadece eğleniyorlar." dedim.

"Bilemiyorum."dedi Amelia.  "Burası biraz ürkütücü.”

"Korktuysan bana sarılabilirsin." dedi Liam sırıtarak. Bilemiyorum, yani bence şirin görünüyordu ama Amelia ona suratını buruşturarak baktı.

Biraz  daha yürüdükten sonra sonunda tünelden çıktık.

Tünelden çıktığımızda bütün o ışıltıya baktım. Parlak ışıklara, eğlenen kalabalık insanlara,ışıklı Lunapark  oyuncaklarına.

Kesinlikle böyle bir yere gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Etrafta dolaşan şeker, oyuncak, bilet satan satıcılardan eğlenen insanlara, çocuklara ve gençlere baktım.Normaldiler.Ben ne kadar normal değilsem onlar o kadar normal görünüyorlardı.

Tüm bunlar  geride bıraktığım normal yaşantımdan bir parça gibiydi.

Çocuklar içinse yepyeni bir dünya. Adeta dilleri tutulmuştu, etrafa hayranlıkla bakmalarının ve şaşkınlıklarının geçmesini bekledim.

Ben de hayatımda ilk kez   böyle bir şey görsem sanırım bende böyle görünürdüm. Hatta aynı şekilde hissederdim, hayatları boyunca Gerçek Dünya' yı hiç görmemiş insanlar olarak çok şey kaçırmışlardı ve şimdi ne hissettiklerini anlayabiliyordum.Büyülü Boyuta geldiğimde nasıl  hissettiysem onlarda öyle hissediyor olmalıydı.  

İşaretliler AkademisiWhere stories live. Discover now