İşaretliler Akademisi

Parti

Dört gün olmuştu.Koskocaman tamı tamına dört gün.

Ama hala unutamıyordum işte bana yaptığını. Şimdi diyiceksiniz ki  ‘’Dört günde nasıl unutmayı planlıyosun?Manyak mısın?’’falan.

Ama bundan önce başarmıştım.Hadi ordan !Sallama bi yerinden dediğiniz duyar gibiyim.

Gerçekten Walt ‘tan öncekilerden kısa sürede unuttuğum olmuştu.

Erkekler, onlar hep bana gelir.Gerçekten hoşlandığım kaç çocukla çıkmıştım ki? Düşününce bi elin parmaklarını geçmez.

Diğerleri ise, bakın abaza olduğumu falan düşünmenizi istemem ama yakışıklı ve eğlenceli çocuklardı ve birlikte takılmak güzeldi , işte ne biliyim.

Herneyse. Bu arada bi rüya daha gördüm ama bu sefer o korkunç ses yoktu.Rüyamı anlatıyım;

Rüyamda Ölümün Sesindeydim.Etraf aynı hatırladığım gibiydi sadece insanı kusturan o saçma müzik yoktu.Sessizdi.

İçeride yürüdüm.Dövme resimlerinin olduğu kağıtların yanına gittim.Oradaydı boynumdaki işaret.Kanatlarını açmış bi şekilde duruyordu kağıdın üzerinde.

Kağıdı elime aldım.Ve kuş canlandı.Silkindi ve uçmaya başladı.Etrafında parıltılar vardı.O haliyle çok güzeldi.

‘’Ne kadar da güzel.’’dedi arkamdan bi ses.Arkamı döndüm.

Arkamda tekerlekli sandalyede oturan bi adam vardı.Saçları ve sakalı bembeyazdı ve yerlere kadar uzanıyordu.Üzerinde beyaz giysiler vardı.O kadar yaşlıydı ki yüzündeki kırışıklıkları ve kemikleri ni sayabilirdim.Buna rağmen çok sevecen  kahverengi gözleri vardı.

‘’Ve  ne kadarda ender. ‘’dedi.Gülümsedi.

Hani şu rüyalara giren ak sakallı dedemi diye düşündüm ama bende ki bu şansla bu pek de mümkün olmayan bişeydi.

‘’Merhaba Zoe!’’dedi aksakallı.

Şimdi size karşı dürüst olayım açıkçası merhaba falan diyemedim.

Ağzımdan çıkan tek cümle ‘’Adımı nereden biliyorsun?’’oldu.

‘’Yakında,’’dedi. ‘’çok yakında anlıyacaksın.’’

‘’Bak moruk,’’dedim.Sesim istemeden de olsa kızgın çıkmıştı.Bana zarar vereceğini düşünüyordum.Gördüğüm hiç bi rüya iyi bitmiyordu çünkü.

‘’Bana zarar vermeye çalışırsan , yani yine beni öldürmeye falan çalışırsan rüyada bile olsak kendimi korumak için sana saldırmaktan falan korkmam.’’

‘’Cesursun Zoe.Ama karanlık olan çoktan peşine takılmış.’’dedi ihtiyar.

‘’Karanlık ne?’’dedim  ‘’Kim peşimde?’’ 

‘’Sen tek şansımsın Zoe.Hatalarımı düzeltmek için tek umudum.Seni korumalıyım kızım.Yakında tekrar görüşeceğiz.’’dedi.Sonra rüya bitti ve uyandım.

İhtiyarın dediklerini düşündüm.

Yarın okuldan sonra ilk iş Ölümün Sesine gitmeliydim.

Öğle arasında Natalie ile trübünlere gittik.Aslında amacım gizilice Walt’u görmekti.Bu saatte futbol antremanı olurdu.Bu yüzden trübünlerde  yer bulup arkalara bi yere oturduk.

Natalie onun da pek iyi olmadığını söylüyordu.Bana yaptığını unutamıyordum ama yine de onu özlüyordum.

Bu arada Natalie ‘ye planımı anlattım.