17/Gerçekler

1.3K 118 6
                                    

Nihayet sakinleştiğimde herkes farklı bi hissiyatla bana bakıyordu.

Olduğum yerden doğrulduğumda tek bir kelime etmeden gördüklerini sindirmeye çalışan Sirius'a yürüdüm.

Kolunu tuttuğumda kendimizi sert rüzgarlara ev sahipliği yapan bir sahil kenarında bulduk.

Sirius derin nefesler alırken ben arkamızda kalan mezar taşına şefkatle bakıyordum.Sirius baktığım yöne baktığında hızla bana döndü.

"Neden hiç söylemedin?"

"Bilmiyordum."

İkimizde sessizce toprağı izlerken belki de zamanıdır diye düşündüm.16 yıl sonra acımı hak eden kişiyle paylaşmalıydım.

"Rosier ailesi her zaman ağır bir lanete göğüs germiştir.Bu lanet yüzünden sürekli eş değişimi yaşanmıştır hatta.Vanda Rosier fazlasıyla bağlı olduğu Grindewald'la sürdürdüğü davada kısırlığından dolayı çocuk edinememenin ağırlığını yaşıyordu sanırım.Ve özel bir ritüelle hamile kalmanın yolunu bulmuş ama ödemesi gereken bedelde nesil boyunca sürecek bir kısırlıkmış elbette."

Derin bir nefes alıp devam ettiğimde gözünü ayırmadan beni izliyordu.

"Kelid aynasında mutlu bir doğum günü görmüştüm hatırlıyor musun?Çünkü babam asla doğmamı istemedi.Annemle akrabalardı ve ritüel olmadan doğmam imkansızdı.Ve babam annemi çok sevdiği için benim gibi bir sorumluluğu almak istememişti.Ama annem her şeye rağmen bana hamile kaldı ve babam doğumumla anneme hayatı zehir etti.Bana hiç kötü davranmadı ancak anneme yaptığı işkenceleri gözlerim önünde bağlı bir sandalyeden izledim.Onu durdurma isteğim beni asasız büyüde geliştirdi hâliyle.Sonra da yıllarca evden uzakta büyüdüm ve sonunda Hogwarts'a geldim.Her şey harikaydı sen,dostlarım,hatta kuzenlerim bile.Ta ki Lily hamile kalana kadar."

Buradan sonrası oldukça zordu.Ne diyecektim onu kıskandım mı?Kıskanmış mıydım?Yetersiz mi hissetmiştim?

"Devam et lütfen."

"Hamileydi ve çok mutluydum onlar adına.Harry'i büyütmek ve ilgilenmek iyi bir teyze olmak istiyordum.Ama bir gün seni Lily'nin karnını severken gördüğümdeki sevincin aklımı başımdan aldı.Bana bir bebek istediğini söylediğin zamanı hatırlıyor musun?"

Sirius dolu gözlerini yere diktiğinde suçlu hissettiğini biliyordum.

"Kendini suçlama bilemezdin.Herneyse ben de bir karar verdim.Hamile kalmalıydım.Ve cesaretimi toplayıp annemin yanına gittim.O zamanlar daha Harry'nin kehanetinden haberimiz yoktu.Bende sadece ritüel hakkında bilgi alıp dönmüştüm zaten.Sonrasındaysa-"

"Harry'nin bir arkadaşa ihtiyacı olduğunu söyledim."

"Evet ve bende ritüel için gerekli malzemeleri aramaya başladım."

"Malzemeler mi?"

Kendi kendime güldüğümde anlamadığını çok iyi biliyordum.

"Tüm o ani kaybolmalar,malzeme satan büyücüler,orman gezileri neden sanıyordun?Ölüm yiyen olmaya değil anne olmaya hazırlanıyordum."

"Andrea ben-"

"Bırakta bitireyim zaten yeterince zor."

Elimde ne zaman kopardığımı hatırlamadığım küçük çiçeği kokladım ve devam ettim:

"Ritüel için neredeyse her şeyi tamamladığımda hem çıkılan görevler hem koşturmacadan artık neredeyse yorgun düşmüştüm.Sonraysa kehaneti öğrendik ve ne yapacağımı şaşırdım.Eğer ritüel tutarsa artık kendimi daha fazla korumam gerekecekti ama bu beni görevlerden uzak tutardı ve bu streste tutacağınıda sanmıyordum.Annem bu fikri kabullenmek istemedi.Babamın ölümünden sonra zaten iyice mental olarak sarsılmıştı.Ancak yapmayacağını düşünerek elimden gelen her şeyi yoldaşlığa adadım.Ta ki Narcissa'dan gelen teklife kadar.Yeğenim doğmuştu ve ben tüm bu koşturmacada onu görememiştim bile.Hamile olduğu için ölüm yiyenlerden uzak olduğunu bildiğim için kısa bir ziyaretin sorun olmayacağını düşündüm ve o lanet gecede oraya gittim.Devamınıysa biliyorsun kavga,hakaret ve bolca acı."

Ona döndüğümde gülümseyerek devam ettim:

"İşin trajik yanıysa ben o gece dostlarımla beraber bebeğimi de kaybettim."

Sirius aniden beni kendine çekip sarıldığında gözyaşlarını omuzumda hissedebiliyordum.Ancak sürpriz olan benimde ona katılmamdı.

Yarım saat kadar öyle kaldığımızda göğüsünde denizi izlemeye devam ettim.Yaşattıklarım ve yaşadıklarımı bir kenara bırakarak sevdiğim adamın kollarında huzur bulmak istedim.

Onca yıl bu anı beklemiştim sanki.Aklanmayı,içimi dökebilmeyi bu berbat ağırlığı omuzlarımdan atmayı düşlemiştim.

"Şimdi o bizim-?"

"Evet."

Beni göğüsünden itip yüzüne bakmaya zorladığında sadece diyeceklerinde şifa bulmak istiyordum.

"Andrea sana yaşattığım her şey için en ağır lanetleride yesem ödeyemem hiçbirini.Ama eğer bana bir şans daha verirsen yemin ederim bir daha asla seni bu konuma sürmeyeceğim.Ne ben ne Remus ne de başka biri.Biz bir hata yaptık çok büyük bir hata.Ama sana dair bu denli derin bilgileri bilmemem bir bahane olmasada belki bir nebze o an ki psikolojimi anlarsın.Çatalak,o benim her şeyimdi.İlk dostum.Ve Harry.Bilmiyorum Andrea'm ne desem bu noktada boş.Ama yalvarırım sen bizim yaptığımızı yapmadan önce bir defa daha düşün.Çünkü sensiz geçen bunca yıl hem ruhuma hem kalbime kara bir ihanetti.Sanki her geçen gün ruh emiciler tarafından emildi tüm güzelliklerim."

Sustuğunda kafası mezara doğru döndü:

"Sen hayatımda edindiğim en güzel şeydin.Seni aylarca bekledim.Beni öptüğün o geceden sonra sensiz bir an bile düşünemez olmuştum.James'le dalga geçerken kendim daha beter oldum.Çünkü seninle hep kendimdim.Hep asi hep çılgın hep aşık.Ve şimdi ne kadar aramızda olmasada bir çocuğumuz olması fikri bile beni en mutlu adam yapmaya yetiyor.Eğer izin verirsen bu dakikadan sonra seni hiç bırakmayacağım.Ve tüm bu zorluklar,savaş ve testler bittiğinde yeniden bir aile olacağız."

Dolu gözlerim eşsiz suratında yayılan gülümsemeyle hayat bulurken çoktan kararımı vermiştim.

Hayat kırgınlıklar için fazla kısaydı ve karşımızda ortak bir düşman vardı.Sevdiklerimi,güvenimi,benliğimi sarsmaya neden olmuş bu adamın tek zaafıydı sevgi ve ben buna sahiptim.

"Seni tam anlamıyla affettiğimi söyleyemem Sirius Orion Black ancak benim için kişisel değeriniz olduğunu söyleyebilirim."

Gülmeye başladığında neyden bahsettiğimi anlamıştı.

Gözüm bileğime takıldığında en azından biri bilmeli diye düşündüm ve ona gösterdim.

"İkinci bir sahte ihanet fikri ağır gelir dedim."

"Sana güveniyorum Andrea Thedora Rosier."

"Bana Thedora deme!"

Sirius korkuyla kaçarken kuma düştüğünde kahkaha atıyordum.

"Ne gülüyorsun ölüm yiyenlerden kaçılır."

Ellerimi kaldırıp sallayarak:

"Uuu"

Peşinden gittiğimde benide yere çekti.Elimle yüzüme düşen saçlarını kulağının arkasına ittiğimde yüzü ciddileşmişti.

Aniden dudaklarımda hissettiğim baskıyla başta tepki vermedim.Olduğumuz konum,gidişat ve tüm olanlar gözümün önünden geçerken hepsini unutmaya karar verdim.

Yavaşça kendini çekecekken elimle onu kendime bastırdığımda tutkulu bir öpücükle birbirimizden ayrıldık.

"Şu an ruhumun diğer yarısına bakıyorum ve seni kaybetmek istemiyorum."

"Kaybetmeyeceksin,kaybetmeyeceğiz."

Gözlerimin içine bakarken sırıttığında gözlerimi kıstım.

"Sanırım artık kişiselden de fazlasıyım."

diyerek göz kırptığında omuzuna vurarak ayağa kalktım.

Sanırım her şey bugünden sonra daha farklı bir noktaya gidecekti.

Neredeyse 3 günde bir bölüm atıyorum ve bin kelimenin altında olmuyorlar ama beğeni ve özellikle yorum neredeyse hiç yok.Yani bir isteğiniz var mı,karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz lütfen yorumlarda düşüncelerinizi belirtin.

İHDAS/çapulcularWhere stories live. Discover now