1

6.2K 233 46
                                    

Eylülün gelişiyle tıpkı her sene olduğu gibi yola çıkan Hogwarts treni bu defa vagonlarında tarihin en güçlü büyücülerinden birini taşımanın onurunu barındırıyordu.Ancak bunu ne o dile getirebiliyor ne de başkası anlayabiliyordu.

Heyecan,stres ve özlemin getirimiyle yemek salonunda yerlerini alan öğrenciler kimisi merak kimisi umursamazlıkla birinci sınıfların yerleştirilmesini dinlemeye başladılar.

Tüm öğrenciler yerlerini aldığında ilk konuşmaya başlayan James olmuştu.

"Lily bunlardan da ister misin?"

Arkadaşlarının bu bohem aşığı hâlleri artık çapulcularda normal karşılanmaya başlarken Lily kıkırdayıp uzattığı tabaktan birkaç parça yemeği tabağına yerleştirdi.

Remus ve Sirius tamamen gelecek postasının yazmış olduğu bir bakanlık sorunuyla ilgilenirken Peter yemeğine gömülmüş durumdaydı.

"Trende yeni bir son sınıf görmüşler hiç yeni birini gördünüz mü?"

Konuşmaları duyan Peter kafasını Ravenclaw masasına çevirerek konuştu:

"Yeni bir son sınıf mı?"

"Evet ama henüz kimse görmemiş."

Peter önüne dönerken göz göze geldiği Sirius'a gülmeden edemedi.

"Güzel miymiş?"

"Sirius kız demediler biri dediler."

Sirius omuz silkerek arkadaşlarına döndü.

"Ne zaman bitireceksiniz şu yemeklerinizi?"

Lily daha yarısı duran tabağıyla Sirius arasında hızlı gel gitler yapmaya başlayarak James'e döndü.Olayı kavrayan James onlara yetişeceğini söyledi.Sirius,Peter ve Remus hızla Gryffindor ortak salonuna doğru ilerlemeye başladılar.

Lucius ve Rodolphus ortak salonun koltuklarına boydan boya uzamış bu sene yapacakları değişiklikleri,takımda olacak yeni isimleri ve tabii ki trendeki yeni öğrenciyi konuşuyorlardı.

O sırada içeriye dalan Regulus telaş ve heyecanla kendini yanlarına bırakmıştı.Bunun üzerine Rodolphus;

"Bu hâlin ne tanrı aşkına Regulus?"

"Buraya doğru yürüyordum ki birden sevgili kardeşimi gördüm ve küçük bir kuyruğun pna çok yakışacağını düşündüm."

Lucius kafasını geriye atarak bir of çekti.Yılın ilk gününden kendilerine çapulcular diyen o grupla uğraşmak hiç istemiyordu.En azından son senelerinde ve bunca dert varken.

Sirius odanın kapılarını açtığında sinirden neredeyse uzun siyah saçlarını yolacaktı.Karşısında yerde duran kardeşini görünce asasını kaldırdı ve Aquamenti diye bağırdı.

Sırılsıklam olan Regulus'un tüm neşesi yüzünden silinirken koltuklardan fırlayan iki arkadaşıda tam karşılarına dikildiler.

Şimdi ortak salonda birbirine nefret içeren bakışlar atan altı gence James Potter ve Lily Evans da katılmıştı.

"Potter uşaklarını da al ve kendi binanıza gidin."

"Ne tesadüf bende aynı şeyi sana diyecektim Malfoy."

Lily eline bir kitap almış incelemekle meşguldü.Okula geldiği ilk günden beri bu manzara asla aksamadan devam etmişti.

O sırada kapıdan içeri siyah saçları köprücük kemiklerinin üzerinde süzülen bir kız içeri girdi.

Asalar çekilmiş yedi oğlan ve tüm bunlara karşı oturan kızı süzdükten sonra kızın yanına yöneldi ve sandalye çekerek oturdu.

İHDAS/çapulcularTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon