İHDAS/çapulcular

30/Final

Sirius Black kucağında duran mavi saçlı çocukla bir oraya bir buraya yürüyordu.

Bugün Harry ve Draco küçük kızları Dawn ile tanışmaları için evlerine gelecekti.

O sırada Sirius'un tatlı telaşlarını yüzlerinde koca bir tebessüm ile izleyen Nymphadora ve Remus sürekli hareketten zevk alan Teddy'i de izliyorlardı.

Nihayet kapı çaldığında Sirius içeri giren minik kızla neredeyse göz yaşlarına boğulacaktı.Bir an olsun dostu James'i de yanında hayal etmeden duramadı.Kim bilir torununu gördüğünde ne hissederdi?

Minik kız ile tanıştıktan sonra gelen Weasley çiftinin çocukları da Dawn ile tanışmıştı.

Çocukların bu denli iyi anlaşması üzerine herkes mutlu bir nefes almıştı.

Önceden Voldemort'u alt etmek adına bu masada toplanırken bugün ise özlemlerini gidermek adına doluşmaya başlamışlardı.

Sirius ortama hızlı bir şekilde adapte olan Dawn'a şaşkınlıkla bakıyordu.

Babalarının aksine atılgan ve canlı bir yapıya sahipti.Ayrıca ilgiden hoşlanır bir yanı da vardı.Bu huyu kesinlikle Draco'dan almış olmalı diye düşündü.

Onlar çocuklara dalmışken kapı tekrardan çaldı.

Dışarıdan gelen derin nefesler ve panik aurası bebek bekleyen Longbottom çiftinin varlığını deşifre ediyordu.

Onlar da samimi bir karşılamayla salonda yerlerini aldığında ortalık tekrar çocukların sesleriyle şenlendi.

Yemeklerle ilgilenen Remus bir yandan yeni öğretmenliğe başlayan Neville'a tavsiyeler veriyordu.

Bu gürültülü ama huzurlu ortamı bozan minik Weasley'nin çığlığı olmuştu.

Uzayan dişleri ve edindiği tavşan kulakları ile korkuyla cırlıyordu.

O sırada kapıda beliren Severus Snape gözlerini devirerek küçük çocuğu bu ızdıraptan kurtardı.

Ancak arkadalarında dikilen Weasley ikizleri için ızdırap daha yeni başlıyordu.

Her ikisi de turuncu bir tavşana dönüştüğünde çocukların kovalamaca oyununa dahil olmuşlardı.

Snape dostunun da kaybından sonra Hogwarts'ta öğretmenlik yapma gereksinimi duymamıştı.

Birikimi ve sattığı evi ile kendine fazladan odası bulunan bir dükkan satın almıştı.

Doğuştan gelen iksire olan yeteneği sayesinde müşterileri kapıya dizerken maalesef Weasley ikizlerinin ana hedefi olmuştu.

Onlardan kurtulmak adına her şeyi yapsa da her defasından geriye tepmişti.

Hatta bir defasında dillerini uyuşturan bir iksir verdiğinde bir saat boyunca peltek konuşmalarını dinlemişti.

Ne kadar istemsiz dursa da bu kalabalığın ruhuna iyi geldiğine kanaat getirerek o da evin bir köşesinde yerini almıştı.

Gelmelerini bekledikleri kişiler olsada daha ses seda olmadığından mızmızlanmaya başlayan minikler neticesinde masaya geçmişlerdi.

Tabaklar iştahla doldurulurken afiyetle temizleniyordu.

Dora ve Hermione  Ted ve Rose'un birbirlerine yemek atmalarını önlemek adına çaba gösterirken Dawn memnuniyetle daha doğmamış Longbottom bebeğine onu ne kadar iyi anladığını çünkü kendisinin de burada yeni olduğunu açıklıyordu.

Draco ve Harry onun bu içten açıklamalarını büyük bir tebessüm ile izliyorlardı.

Bu sırada Snape'in büyüsünden kurtulan ikizler de küçük yeğenlerinin gönlünü almak için getirdikleri çikolatalardan sunum yapıyorlardı.