1- Sakar Çocuk

2.5K 192 188
                                    

Merhabaaa, hadi başlayalım ilk bölüm olduğu için biraz kısa olabilir ve hatalarım olabilir o yüzden şimdiden özür dilerim. Sizleri seviyorum ❤️

~İlk bölüme bu şarkıyla başlamak istedim 🥰
______________________________

Uzun zaman sonra doğduğum şehire geri döndüğüme inanamıyordum. Üniversiteyi Seul'de kazanmamla her şeyimi hazırlamış havaalanına gidiyordum. Birkaç dakika sonra orada olacaktık, ben çok küçükken Los Angeles'a taşınmıştık. Şimdi tekrar oraya dönmek beni çok heyecanlandırmıştı. Ailemi burada bırakıp oradaki evimizde kalacaktım. Tek çocuktum annem gittiğim için çok üzgündü ama yapabilecek bir şeyim yoktu bol bol ziyarete gelebilirdi beni. Şu an kafama taktığım tek şey uçağa binmekti, uçağa binmeyi cidden sevmiyordum. Tamam işte korkuyorum ne yapayım. Tüm yol boyunca uyumayı  ve bir anda inmeyi istiyordum. En azından çoğunda uyumalıydım. Sonunda havaalanına gelmiştik indim annem ve babamla vedalaştıktan sonra gerekli işlemlerden geçtim ve uçağa doğru ilerledim. Uçağa girdim ve yerimi buldum yanımda bir çocuk oturuyordu, suratıma istemsiz bir sırıtma yerleşti, bembeyaz teni ve adeta bir kediyi andıran suratı çok kusursuzdu. Yukarıdaki kısıma eşyalarımı koyduktan sonra oturmak için yaklaştım ve ayağımın kaymasıyla çocuğun üstüne düşmem bir oldu. Tanrım! Çok sakarım cidden neden böyle olmak zorundayım. Hemen kendimi toparlayıp yerime oturdum. Ve ona doğru döndüm;

- B-ben özür dilerim, çok sakarım.

Gözlerime sakin bakışlarını yöneltti ve "Önemli değil." dedi.

Gülümseyip önüme döndüm. Ve uçağın kalkmasını bekledim. Çok stresliydim ilk defa yalnız uçağa biniyordum. Sürekli kıpırdanıyordum. Bir yerleri kurcalıyordum. Sonra bir anda bana dönüp,

- Biraz daha az hareket edemez misin?

- Uh, çok üzgünüm sadece biraz stres oldum.

- Anladım, sakin ol stres olacak bir şey yok.

diyip önüne geldiğimden beri okuduğu kitaba geri döndü. Ben de başımı onaylar bir şekilde sallayıp cebimden telefonumu çıkardım. Son kez mesajlarıma cevap verdim ve uçak moduna aldım. Ve uçak hareketlendi. Bir anda havalandık ve onun telaşıyla elimi yan tarafta duran kol koyma kısmına doğru attım. Ve tabi ki yine kendimi rezil ettim. Elimin altında çocuğun eli vardı ve onu sıkıyordum. Ona döndüğümde bana şaşkın ama bir o kadar da sakin bakışlarıyla bakıyordu ama gözlerinden korktuğumu anladığı da çok belliydi ve sesini çıkarmadan önüne döndü. Elini bıraktım ve utançla fısıldadım;

- Özür dilerim bir an panik oldum.

- Sence de çok fazla özür dilemiyor musun sakar çocuk?

Bana sakar çocuk demesi garip bir şekilde hoşuma gitmişti ve suratımda anlamsız bir gülümseme belirmişti. Bunları söylerken gözlerini önündeki kitaptan asla ayırmıyordu, cevap verdim;

- Özür dilenecek şeyler yapıyorum... Kedi çocuk.

Bir anlık çekinsem de ona kedi çocuk demek istedim. Bana doğru dönüp gözlerimin içine baktı. Öyle derin bakıyordu ki utanıp gözlerimi kaçırdım ve hemen bozmadan ona gülümsedim. O da bana küçükte olsa gülümsedikten sonra

- Peki o zaman.

Diyip telefonunu çıkardı, kulaklıklarını taktı ve müzik dinlemeye başladı. Ben de önüme döndüm çoktan kalkmıştık ve gidiyorduk ben de aynı işlemleri uygulayıp uyumak için müziğimi açtım, ve uykuya daldım.

Biraz sonra kolumda hissettiğimde elle irkilip uyandım. Bana bakan bir çift kedi gözüyle gözlerimi buluşturdum.

- Kalkabilir misin? Tuvalete gitmem gerek.

Söylediklerini duyduğumda hemen telaşlanıp kafamı onaylar şekilde salladım, kalktım ve geçmesine izin verdim. Arkasından uyku sersemliğiyle üç-dört saniye bakıp geri oturdum ve gelmesini bekledim. Birkaç dakika sonra geldi, kalktım yerine oturdu. Onu izliyordum garipti neden yapıyordum bilmiyordum ama çok yakışıklıydı. Sonra karnımdan gelen büyük gurultuyla o tarafa döndüm ve elimle karnımı ovuşturdum. Yemek yeme vaktim gelmişti, karnım alarm veriyordu. Etrafıma bakındığımda yine bakışları üstümde hissettim ama diğerlerine göre daha tatlı bakışlardı dudaklarına baktığımda hafif kıvrılmış gülümsüyordu.

- Seslere bakılırsa acıkmışsın, açıkçası ben de acıktım lütfen görevli çağırır mısın?

- Evet cidden acıkmışım :) hemen çağırıyorum.

Aramızda ki diyalogdan sonra görevli çağırdım ve sipariş verdik. Beklerken elbette müzik dinledim. Sonunda yemeklerim geldiğimde afiyetle hepsini yedim. Ve kedi çocuğa dönüp kocaman gülümsedim neden yaptığımı bilmiyordum. Onun da bana tebessüm ettiğini gördüm, tatlıydı:) O sırada inişimize yaklaşık 4-5 saat vardı uyuyabilirdim o yüzden hemen yerime iyice yerleşip uykuya daldım.

Yaklaşık üç saat kadar uyumuştum. Saate baktığımızda inişimize daha yaklaşık bir buçuk saat vardı. Soluma döndüğümde kedi çocuğun masumca uyuduğunu gördüm. Çenemi elimin üstüne koyup uyuyuşunu izlemeye başladım. Tanrım, bunu neden yapıyordum, kendime hakim olamıyordum dikkatimi çok fazla çekmişti çok yakışıklıydı. Yaklaşık beş dakika izledikten sonra önüme döndüm çantamdan tabletimi çıkardım ve oyun oynadım anlaşılan zaman hızlı geçmişti, kafamı oyundan kaldırdım iniş anonsu veriliyordu.

Etrafa ve kendime çeki düzen verdim. Sola döndüğümde kedi çocuğun hala uyuduğunu gördüm ve uyandırmam gerektiğine karar verdim. Elimle koluna yavaşça pat pat yapıp yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Bir anlık afalladım dudakları mükemmel görünüyordu. "Heeey Hobi kendine gel" diye geçirdim içimden. Sonra kulağına yaklaşıp,

-Hadi uyanmalısın birazdan ineceğiz.

Gözlerini yavaşça aralayıp gözlerime baktı. Fazla yakın olduğumuz için rahatsız olmuş olabilir miydi acaba? Hemen yavaşça uzaklaşmaya çalıştım ama omzumdan tutup uzaklaşmama izin vermedi. Ne yapıyordu? Gözlerimin içine bakıp daha çok yaklaştı ve;

-Teşekkür ederim sakar çocuk.

diyerek dudağının bir kenarını yukarı doğru kıvırdı. Çıldıracak gibiydim ne yapıyor bu çocuk kalbimin hızını kontrol etmeye çalışırken ağzımdan bir şeyler geveledim;

-Ah, r-rica ederim. H-hadi hazırlan ineceğiz şimdi.

Diyerek uzaklaştım suratından. Kim bilir yanaklarım nasıl kızarmıştı. Tamam sakindim, sakinleş Hobi sakin ol. İsmini bile bilmediğim bir çocuğa karşı kalbim nasıl böyle atıyordu. Hadi onu geçtim çocuğun cinsel yönelimini bile bilmiyordum. Ben erkeklerden hoşlanıyor olabilirdim evet ama onun ne hissettiğini kesinlikle bilmiyordum. Artık inişe geçmiştik. İniyorduk belki bir daha asla göremeyecektim onu bu beni neden üzüyordu peki? Her neyse, bu düşüncelerden sıyrıldım. Dik bir pozisyona geldim ve uçağın yere inmesini bekledim.
__________
Eveeet ilk bölümümüz bitti biraz zorlandım. Elimden geleni yaptım umarım beğenirsiniz kuzular. Lütfen yorumlarınızı/tavsiyelerinizi benimle paylaşın ve oylamayı da unutmayın.Sizi seviyorum <3

Bir sonraki bölüm de görüşmek dileğiyle 🌼

Dependency | SopeWhere stories live. Discover now