3- Sen birine mi gülümsedin?

1.2K 150 191
                                    

Merhaba nasılsın? Yazdıklarım umarım hoşuna gidiyordur. Hala buradaysan çok ama çok teşekkür ederim.❤️ Satır arası yorum yapmayı unutmayın okursam mutlu olurum 🥺❤️

Küçük bir bilgi vermek istiyorum bu kitap için bana ilham olan çok yakın bir arkadaşım var bana çok yardımcı oluyor. Ona buradan şunu söylemek istiyorum.
Hayatıma girdiğin için dünyanın en şanslı insanıyım. Her şey için çok ama çok teşekkür ederim. İyi ki varsın güzelim.💜
Hadi başlayalım. İyi okumalar...
__________

(Hoseok)

Buraya gelmemin üstünden iki gün geçti. Evi güzelce temizledim kendimi yeni hayatım için tamamen hazırladım. Buraya gelip dans eğitimime devam edecek olmam beni çok gururlandırıyor ve mutlu ediyordu. Okuyacağım üniversite bu tarz benim gibi yetenekli insanları bir araya getiriyordu. Dans, müzik, spor, resim vs vs birçok yetenekli insan... Bir yandan aşırı heyecanlı diğer yandan ise çok endişeliydim. Kendime güvenim son derece fazla olsa da ister istemez stres oluyorum.

Her neyse her şey yarın sabah başlayacak. Yeni bir hayat resmen beni bekliyor. Hayatımı adadığım en sevdiğim şeyi yapacağım. Dans edeceğim.

Kahvaltımı yaptıktan sonra bulaşıkları yıkadım ve odama geçip kendimi yatağa attım. Aklımdan iki gündür çıkmayan Yoongi'yi düşünmeye başladım. Niye çıkmıyordu ki aklımdan. O geceden beri hiç görmedim onu. Muhtemelen ilerleyen zamanlarda da çok fazla karşılaşmayacağız, belki markette veya yolda şans eseri görüşürüz. Tamam kendimi toparladım ve bilgisayar başına geçip sevdiğim bazı grupların dans pratiklerini izledim zaten geç uyandığım için saat neredeyse dörde geliyordu. Çıkıp biraz yürüyüş yapmayı düşündüm. Hazırlanıp çıktım.

(Yoongi)

Sabah erkenden kalkıp koştuktan sonra eve gelip spor yapmaya devam ettim. Okul açılıyordu takım kaptanı olarak formumu korumam gerektiğinden geldiğimden beri koşuyordum. Saatte baktığımda saat üç buçuğa geliyordu, eve bir saat uzaklığında olan basket sahasına gidip basket oynamaya karar verdim. Hem uzun bir yürüyüş yapmış olurdum. Hemen evden çıktım ve sahaya doğru ilerledim. Parka geldiğimde neredeyse boştu. Elimdeki topla sahaya girip ısındım ve kendimce atış yapmaya başladım. Yaklaşık yarım saat sonra, bana seslenen birini duyup o yöne döndüm.

(Hoseok)

Yoongi'yi görmenin şokunu atlattıktan sonra biraz onu izleyip ona seslendim.

-Yoongi.

Şaşkınca bana döndüğünde gözleri kocaman açıldı. Sonra hızlı adımlarla sahanın içine girdim.

-Yoongi, seni burada göreceğimi hiç düşünmemiştim. Nasılsın?

-Ben de düşünmemiştim. İyiyim Hoseok sen nasılsın?

-Ben de iyiyim. Seni biraz izledim çok yeteneklisin cidden.

-Teşekkür ederim. Okulumda takım kaptanıyım, açılmadan önce pratik yapmak istedim.

-Cidden mi? Sana katılabilir miyim? Hem senin içinde iyi gibi olur yalnız sıkılmadın mı?

-Basket oynuyor musun? Cidden harika olur.

-Evet bir ara oynadım. Senin kadar iyi olmasam da oynuyorum.

Kenara yürüyüp üstümdeki kot ceketi çıkarttım, çantamı da yere bıraktıktan sonra Yoongi'ye doğru ilerledim. Elindeki basket topunu bana doğru attı ve,

-Biraz ısın istersen, sonra başlayalım.

Cümlesini tamamladıktan sonra başımı onaylar şekilde sallayıp. İlk atışımı yapmak için pozisyon aldım. Basket attım, birkaç tane daha başarılı atış yaptıktan sonra Yoongi'ye başlayabileceğimize dair bir bakış attım. Topu ona attım ve gülümsedi.

Dependency | SopeWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu