10- Seni kaybetmek istemiyorum

928 106 187
                                    

Hoşgeldiniz yeni bölümümüze. Umarım iyisinizdir. 10. Bölümü yazıyorum şu an resmen 🥺 çok garip bir duygu ve çok mutluyum. Henüz pek keşfedilmediğim doğru ama ben buna inanıyorum. Keşfedilemesem bile yazacağım bu hikayeyi. Çünkü bana mükemmel hissettiriyor. Bugün çok duygusalım farkındaysanız her şey olabilir kendinizi hazırlayın.😁 Bir de şey, çok beklettim özür dilerim 🥺

O zaman hepinize iyi okumalar diliyorum...
__________

Yoongi adım adım yaklaşıyordu Hoseok'a. Onu öpmeliydi artık kafasına koymuştu. Hoseok ise ne yapacağını bilmeden bekliyordu.

Üstünü değiştirirken dağılmış saçları, aceleyle giydiği eşofmanı ile kalakalmış ona yaklaşan Yoongi'yi izliyordu. Artık Yoongi tam karşısındaydı, elini yavaşça Hoseok'un beline dolamış göğüslerini birleştirmişti. Hoseok derin nefesler alıyor Yoongi ise onun saf güzelliğini izliyordu.

- Hoseok o geceden sonra kendime söz vermiştim. Sana yaklaşmamalıydım, yani bu şekilde değil. Ama olmuyor, şimdi yapacağım bunu ve sonra kendimi durdurmak için elimden geleni yapacağım tamam mı? Ama şu an deli gibi yapmak istiyorum, Hoseok seni öpmek istiyorum.

- H-hyung... ben de istiyorum ama bu lütfen son olsun böyle olmamalı benim için de çok zor.

Yoongi küçüğünün gözlerine derin bakışlar attı ve her geçen saniye de biraz yaklaştı suratına ve nazikçe dokundurdu dudaklarını dudaklarına. Peki sadece küçük bir buseyle mi kalmalıydı?

Yoongi yavaşça ileri adım attı ve Hoseok yavaş bir şekilde yatağa oturdu, üstüne doğru gelen büyüğünü izliyordu. Yoongi tekrar buluşturdu dudaklarını bu sırada Hoseok yatağa uzanmıştı Yoongi ise tam üstündeydi. İlk önce sadece dudakları vardı işin içinde. Sonrasında dilleri de karıştı, küçük bir öpücük tutkulu bir öpüşmeye dönüşüyordu. Birbirlerinin dudaklarını emiyor dişleriyle eziyorlardı. Yoongi Hoseok'u belinden daha sıkı kavrayıp iyice yerleştirdi yatağa, ve daha da tutkulu öptü ara vermeden dakikalarca sürdü bu öpüşme, Yoongi nefes almak için ayrıldı kalp şeklindeki dudaklardan. İkisi de nefes nefeseydi. Biraz izledi küçüğünü, tekrar öpemeyeceğim düşüncesiyle bir daha öptü, Hoseok'un elleri Yoongi'nin saçları arasında dolanmaya başladı. Ne zaman durmaları gerekiyordu?

Durabilecekler miydi?

İkisinin de dudakları öpüşmekten kıpkırmızı olmuştu Yoongi artık baştan çıkmıştı, kendine hakim olamıyordu Hoseok'un dudaklarından ayrılıp boynuna yöneldi ve emmeye başladı, Hoseok buna karşılık hem şaşırmıştı hem de delirecek gibiydi. Kendine hakim olamadı ve küçük mırıltı şeklinde bir inleme verdi büyüğüne. Yoongi bunun şiddetiyle daha da hızlandı. Bir yandan eli Hoseok'un tişörtünden içeri kayıyordu, kaslarına dokunuyor onu ciddi derece de zorluyordu. Durmaları gerekiyordu bunu ikisi de biliyordu. Hoseok yaşadığı hazzı bir şekilde bastırmayı başardı.

- H-Hyung durmamız lazım.

Yoongi durmuyordu, duramıyordu Hoseok onu cidden baştan çıkarmıştı düşünmüyor sadece Hoseok'u istiyordu susması için tekrar yapıştı dudaklarına. Daha da sert öptü daha da istekli öptü bir eli küçüğünün göğüslerine kadar çıkmış tişörtünün altından vücudunu hissediyordu. Tekrar boynuna indi.

- Hyung lütfen hadi.

Hoseok kuvvetli bir şekilde itti Yoongi'yi.

- Daha fazla ileri gitmemeliyiz, gerçekten sana yemin ederim ki çok güzel hissediyorum ama seni kaybetmek istemiyorum hyung.

Yoongi nefes nefese bir şekilde baktı gözlerine.

- Biliyorum çok ileri gittim, ama beni baştan çıkartıyorsun. Kendimi kaybettim. Çok güzelsin Hoseok. Bir daha olmayacak merak etme.

Dependency | SopeWhere stories live. Discover now