Dependency | Sope

7- Beni öpmeni istiyorum

Merhaba çok beklettim mi? Yoğun bir hafta geçirdim, hasta oldum, yorgundum ama buradayım. Umarım iyisinizdir. Hobi'nin doğum günü geldi🥺 Oğlum kocaman oldu. Çok güzeldin Hoseok gerçekten çok rahatladım seni gördüğüm için. Buradan da söylüyorum İyi ki doğmuşsun benim güzel oğlum. Seni seviyorum ❤️

Yazarınız bugün çok garip duygular içinde o yüzden güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum:)

Heyecanla beklediğimiz o bölüme hemen geçelim o zaman.

İyi okumalar...
__________

Daha ne kadar böyle kalabilirdik bilmiyordum. Birbirimize delicesine yakındık. Yoongi Hyung'un elleri belimde, nefesi dudaklarımdayken kalp ritmimi ayarlayamıyordum. Her geçen dakika daha da yakınlaşıyorduk, Yoongi Hyung belimi daha sıkı tutuyordu. Uzun zamandır yaşamadığım kadar huzurluydum o an. Sonra bir anda müzik kesildi. Müdürümüz konuşma yapmak için sahneye geçmişti, ikimizde kendimizden geçmiş durumdaydık o sırada, herkes yavaş yavaş dağılırken biz hala birbirimizle bütün haldeydik. Özellikle Yoongi Hyung müziğin durduğunun bile farkında değildi. Sessizce,

-Hyung, konuşma yapacaklar müzik durdu.

Herkes bize bakıyordu bense bir cevap bekliyordum. Gözlerini açtı ve baktı gözlerime, cidden hayattan kopmuştu dans ederken. Huzurla bakan gözlerine aynı şekilde karşılık verdim. Sonra bıraktı belimi ve bizimkilerin yanına ilerledik.

Hepsi kıkır kıkır gülüyordu çok mutlulardı. Jimin ve Taemin Hoca bir kenarda oturmuş derin sohbetler edip gülüşüyorlardı. Namjoon Hyung ve Jin ise masanın başında dikilmiş birlikte fotoğraf çekiyorlardı. Pozları görseniz kırk yıllık arkadaşlar sanırsınız. Biz ise Yoongi hyungla yeni geldiğimiz için sadece masanın başında dikilmiş duruyorduk. Yan yanaydık ama sadece susuyorduk. Müdür konuşmaya başladı. Hepimizi motive edecek çok kusursuz bir konuşma yapmıştı. Sonunda ise "kaldığımız yerden devam edebiliriz, sizi geri sahneye alalım" diye genelleyerek konuşmuştu.

Biraz sonra Jimin ve Taemin ikilisi tekrar sahneye çıktı ikisininde modern dans konusundaki yeteneği sayesinde büyüleyici şeyler yapıyorlardı. Bizde onları izliyorduk. Sonra Namjoon Jin'i tekrar dans etmek için kaldırdı. Birkaç slow müziğin ardından artık hareketli şarkılara geçiş yapmıştık.

Yoongi hyungla sadece oturuyorduk o sırada,

-Çok garip değil mi? Seninle birlikteyken susmak çok güzel ama konuşmakta istiyorum.

-Hyung cidden ne kadar garip gelse de seninle birlikte susmak bana huzur veriyor. Konuşmak istemeye gelirsek ben de çok istiyorum ama hep susarken buluyorum kendimi.

-Hoseok, çok farklı birisin biliyorsun değil mi? Çok garipsin, çok neşelisin... çok güzelsin.

Son söylediği şeyle kalp ritmim almış başını gidiyordu. Çok utanmıştım, o sırada dj çok sevdiğim şarkılardan birini çalmaya başladı. Ben de ayaklandım ve,

-Hyung hadi hadi, emin ol sahnede daha güzelim dans edelim.

-Hoseok dans ettik evet ama bu benim için çok fazla bu şarkılarda öyle dans edemem ben.

-Ama lütfen hyung ben sana gösteririm çok eğlenceli hem, hadi lütfennn.

Elinden tuttum ve kaldırdım onu sahneye geçip dans ettim o da yanımda dans etmeye çalıştı ama çok komik görünüyordu, bu Hyung beni çok güldürüyordu. Kıkırdayıp ellerinden tuttum ve salladım birlikte dans ettik, belki insanlar çocuk gibi olduğumuzu düşünüyordu ama biz çok eğleniyorduk.

Dans ettik... dans ettik... dans ettik...

Birbirimize kahkaha atarak dans ettik bir süre sonra bütün gözler üstümüzdeydi adeta, Yoongi Hyung'u ilk defa böyle gördüklerini düşünmeye başlamıştım. Ama o çok sevimliydi, kocaman gülümsemesi o kadar güzeldi ki, kedi gözlerinden bahsetmiyorum bile...